Tepkinizin ve cevabınızın kontrolü sizin elinizde. Olayı büyüterek devam edebilirsiniz. Eğer sizi kıran kişi bunu yanlışlıkla yaptıysa, kendinize "Neden bu olayın üstünde durarak daha da büyük bir problem haline getiriyorum?" sorusunu sorun. Eğer o kişi sizi kasti olarak kırdıysa ve affettiyseniz, "Bu insan benden af dilediyse, ben neden hala acıya odaklanmış durumdayım?" diye sorun. Eğer o kişi sizi kasti olarak kırdıysa ve affetmediyseniz, "Bu kişinin bana yaşattığı acıyı kabul ediyorum ve serbest bırakıyorum" demeyi deneyin. Yeniden mutlu olmaya kararlı olun. Seçim her zaman sizin
Birisi için bardağı taşıran son damla olabilirsiniz. Sadece kendi yaptıklarınız için sorumluluk alın, ve bardağı dolduran diğer damlaların suçunu üstlenmeyin!
Uzlaşıcı bir tavır, düşmanca bir tavırla konuşmaktan çok daha iyi sonuçlar getirir. Kabullenen, sevgi dolu bir tavır sergileyin. Bu sizi kıran kişiyle aynı fikirde olmak anlamına gelmiyor. Ama o kişiyi yargılayıp kesin kararlara varmak yerine, uzlaşma için açık bir kapı bırakın. Bu o kişinin durumu kabullenmesini ve sizin bakış açınızı görmesini kolaylaştırır.
Geçmiş acılar sizi hassaslaştırmış olabilir. Hassasiyetinizi fark etmeyen bazı insanlar istemeden sizi çok kırabilir. Böyle durumlarda otomatik bir şekilde tepki vermek yerine olayın üzerine düşünmek, sizi aslında kırmak istememiş kişilerle aranızın bozulmasını engelleyebilir.Bunu yapabilmek için kısa bir süre bekleyip durumu değerlendirin. Bazen sadece beklemek bile olayları karşınızdakinin perspektifinden görmenizi sağlayabilir. Otomatik bir şekilde tepki vermek yerine bekleyerek cevap vermek, kendi davranışınızı kontrol altına almanızı sağlar.
Gerçekten bir hatanız yoksa, geçmişte yaşadıklarınızın size sebepsizce suçluluk htirmesine izin vermeyin. Ancak, sırf geçmişte yaşadıklarınız yüzünden başkalarına kötü davranma hakkınız da yok. Hatalarınızın sorumluluğunu üstlenin.
Geçmişte yaşadıklarınızdan kalan bu alışkanlık, kötü bir durumu daha kötü yapabilir. Herkesin kendi fikirleri ve görüşleri vardır. Fikir ayrılığına düştüğünüzde, illa biri haklı çıkmak zorunda değildir.
Sizi kıran kişiyi karşınıza alıp konuşmaya karar verirseniz, sadece olayı nasıl gördüğünüzü ve size kendinizi nasıl htirdiğini paylaşın. Savunmacı ve agresif davranmayarak herşeyi çok daha kolay çözebilirsiniz.Sadece htiklerinizi belirtip, karşınızdakinin de kendi görüşünü belirtmesine izin vererek, karşılıklı bağrışmak yerine olumlu bir sonuca varmanız çok daha olası. Bu iletişim şekliyle, gerekiyorsa birbirinizi karşılıklı affetmeniz de mümkün.
Geçmiş kırgınlıklara objektif bir açıdan yaklaşmak, gelecekte canınızın yanmayacağı anlamına gelmez. İlişkileriniz devam ettikçe canınızı yakan olaylar olması doğaldır. Önemli olan kırıldığınızda veya kızdığınızda geçmişte vermiş olduğunuz tepkileri vermek yerine, kendinizi ve karşınızdakini daha iyi htirecek şekilde davranmayı öğrenmektir.Sizi gücendiren davranış kasti miydi? Yoksa bir yanlış anlaşılma olabilir mi? Böyle durumlarda kalbimiz çoğunlukla doğruyu söyler, ancak yine de kırıldığınız davranışın arkasındaki gerçekleri düşünün. Kırgınlığınızın geçmişte aldığınız yaralarla oluşan hassasiyetten değil, gerçekten o anda yaşananlardan kaynaklandığından emin olun. Tepki vermek yerine cevap verin.