Kızıldeniz ve Aden Körfezi'nde uluslararası gemicilik, 6 Şubat sabahından itibaren önceki yıllarda benzeri görülmemiş bir tehdit ile karşı karşıya kaldı. ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM), Yemen'in Husi kontrolündeki bölgelerden bu stratejik sularda "çok sayıda" balistik füze saldırısının gerçekleştirildiğini açıkladı. Saldırılar, bölgedeki güvenlik ve denizcilik faaliyetleri için yeni bir alarm zili anlamına geliyor.
Olayın detaylarına indiğimizde, CENTCOM'dan yapılan açıklamaya göre, yerel saatle sabah 01.45'ten akşam 04.30'a kadar altı gemi savar balistik füze (ASBM) ateşlendi. Bu füzelerin üçü, Yunanistan'ın sahibi olduğu ve işlettiği Marshall Adası bayraklı MV Star Nasia dökme yük gemisini hedef aldı. Saldırı, gemiye küçük çapta hasar verirken, neyse ki herhangi bir yaralanma meydana gelmedi. Bu olay, bölgede gerçekleşen deniz güvenliği ihlallerinin ne denli ciddi bir hal aldığını gözler önüne seriyor.
İlk saldırıların ardından, öğleden sonra ve akşam saatlerinde gemiye yönelik iki ek füze saldırısı daha gerçekleştirildi. Bunlardan biri, ABD'ye ait USS Laboon (DDG 58) savaş gemisi tarafından engellendi. Husilerin aynı gün içerisinde başka hedeflere de saldırdığı, Barbados bandıralı, İngiltere'ye ait bir kargo gemisinin de saldırıya uğradığı bildirildi.
Bu saldırılar, Husilerin lideri Abdulmelik el-Husi'nin, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları ve ablukasının sona ermemesi halinde Kızıldeniz'deki saldırılarını artırma tehdidinde bulunmasının ardından gerçekleşti. Husiler, İsrail'in Gazze'deki eylemlerine tepki olarak geçen yıl Ekim ayından bu yana bölgedeki İsrailli şirketlere ait ticari gemilere yönelik saldırılar düzenliyor.
Bu olaylar, Kızıldeniz üzerinden yapılan küresel ticaret için ciddi bir risk oluşturuyor. Süveyş Kanalı, Avrupa ile Asya arasındaki ticaretin önemli bir kısmını oluşturuyor ve bu kanal üzerinden gerçekleşen taşımacılık, küresel ticaretin yaklaşık yüzde 12'sini temsil ediyor. Husilerin eylemleri, bu kritik ticaret yolu üzerindeki güvenliği tehdit ediyor ve çok sayıda gemicilik şirketini seferlerini durdurma kararı almaya zorluyor.
Bu saldırılar, bölgedeki güvenlik durumunun ne kadar kırılgan olduğunu ve küresel ticaretin nasıl ani politik ve askeri gelişmelerden etkilenebileceğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uluslararası toplumun bu gelişmelere nasıl tepki vereceği ve bölgedeki güvenliği sağlamak için atılacak adımlar, önümüzdeki günlerde daha da önem kazanacak gibi görünüyor. Bu kritik dönemde, tüm gözler bölgeden gelecek haberlere çevrildi.