Adamın birisi, ölen köpeğini Müslüman mezarlığına defnetmiş. Köpeği defnettiğini görenler, Zamanın Kadısına adamı şikâyet için giderler.
Kadı adamı çağırır ve olayın aslını anlatmasını ister...
Adam:
-Doğrudur, öyle yaptım, çünkü; köpeğin bana vasiyeti böyleydi, onun vasiyetini yerine getirdim der.
Kadı:
-Sen bizim aklımızla alay mı ediyorsun diye adama çıkışır.
Adam:
-Hayır efendim, aynı zamanda bana, “Kadı ya da 10 bin dirhem vermemi vasiyet etti” dedi.
10 bin dirhemi duyan Kadı:
-Rahmetli köpeğin ölümü bizi ziyadesiyle derinden yaralamıştır der.
Olayı şikayet etmek için gidenler, Kadı’nın değişen tavrı karşısında hayrete düşerler.
Kadı şikayete gelen adamlara:
-Bu durum sizi hayrete düşürmesin, bu köpeğin geçmişini araştırdım, Ashab-ı Kehf köpeği (Kıtmir)’in soyundan geldiğini keşfettim diye cevap verir…
İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ BU ZAMANDA MAALESEF;
Bugün bir çok kimsenin hali budur...
Bazı insanların; değerleri, duruşları, eğilimleri ve icraatları menfaatleri çerçevesinde değişir. Batıllarına; Hakk elbisesi giydirerek ve Suret-i Hakk’tan görünerek topluma sunmaya çalışırlar...
Önemli olan adalet çizgisinden sapmadan her dönem adam kalabilmektir. İsteyen herkes yaşadığı dönemin adamı olabilir. Yazımıza konu olan kadı efendi gibi fırıl fırıl dönebilir. Üç kuruşluk menfaat için kendi karakterini ve mesleğini de peşkeş çekebilir…
Her dönem adam kalmak, bir adamlık, bir karakter meselesidir...
Mesele; sadece adam olmak değil bu kadar pisliğin ortasında adam kalabilmektir. Kişiliğinden, karakterinden taviz vermeden insan öğüten yel değirmenine karşı durabilmektir...
Bu vesile ile;
Türkiye’de “BİR ADAM” kelimesinin isim babası, Mazlumların ve Gariplerin duyulan sesi, Hakk yolunun öncü kervancısı, Kapısı-Gönlü her daim açık Bir Adam, Gençlerin Ağabeyi, Umutsuzluğa kapıldığın dönemin Umudu, Bir Adam Metin KÜLÜNK Ağabeyimize ES-SELÂM...
SUSMAK BAZEN EN ANLAMLI EYLEMDİR!
-Her susan her zaman cevap veremeyecek anlamına da gelmez. Sadece kimseyi incitmemek için susar.
-Bazıları canı yandığı dönemde, konuştukça acılarının artacağını bildiği için susar. Susmak bazen en anlamlı eylemdir. Yalnız bu anlamlı sessiz eylemi yüksek sesli gürültü çıkaranlar anlayamazlar…
-Bazıları konuşursa da bir fayda olmayacağını bildiği için susar. Havanda su dövmeye benzer bu iş. O nedenle Kendini yormaktan başka bir işe yaramaz...
Fuzuli’nin dediği gibi “Söylesem tesiri yok, Sussam gönül razı değil”
-Bazıları da kimseyi kaybetmemek için susarlar. Ömrümüz birilerini üzmemek için geçer ama sonunda üzülen yine her şeyi içine atan insanlar olur. Velhasıl İmtihandan oluşan bir dünyada yaşıyoruz…
Kendini ve üslubunu geliştirmek için susmak ise en anlamlı davranıştır.
Unutmayın; boş teneke çok ses çıkarır. Ne olursa olsun en güzeli haksızlık karşısında asla susmamaktır…
SELÂM OLSUN;
Haksızlık Karşısında Asla Susmayanlara.!
Mazlumun Yanında, Zalime Karşı Dimdik Duranlara.!
Kıyâm’da Durup, Kıyâmete Hazırlananlara.!
Evvele Selâm, Âhire Selâm.!
Bâtıne Selâm, Zâhire Selâm.!
VESSELÂM...