Enerji piyasalarında tarihi bir an yaşanıyor. ABD, Eylül ayında ham petrol üretiminde yeni bir rekora imza atarak, küresel enerji dengesinde önemli bir rol oynamaya başladı. Bu gelişme, OPEC+ grubunun piyasa istikrarını sağlama ve petrol fiyatlarını varil başına 80 doların üzerinde tutma çabalarına ciddi bir meydan okuma olarak karşımıza çıkıyor.
Geçtiğimiz haftalarda gerçekleşen OPEC+ toplantısında, grup içindeki fikir ayrılıkları ve kesintiler konusunda yaşanan gerilimler dikkat çekiciydi. Suudi Arabistan, günlük 1 milyon varil ekstra kesintiye gönüllü olurken, OPEC dışı müttefik Rusya, günlük üretimini 300.000 varilden 500.000 varile çıkaracağını açıkladı. Bu adımlar, OPEC+'ın toplam arz kesintisini 2024'ün ilk çeyreği için günde 2,2 milyon varile yükseltti.
Piyasa analistleri, OPEC+'ın aldığı bu kararların piyasa tarafından yeterince ikna edici bulunmadığını ve gelecekteki olası açıkları kapatmak için yeterli olmayacağını belirtiyor. Bu durum, "sırada ne olacak?" sorusunu akıllara getiriyor.
ABD'nin ham petrol üretimi, önceki tahminlerin ötesine geçerek, rekor seviyelere ulaşmış durumda. Bu durum, OPEC+ ve lideri Suudi Arabistan'ı zor bir tercihle karşı karşıya bırakıyor: Artan ABD üretimine nasıl karşılık verilecek ve fiyatları destekleme çabaları nasıl sürdürülecek?
Sankey Research'ten Paul Sankey, CNBC'ye yaptığı açıklamada, ABD'nin rekor petrol üretiminin OPEC+ için "büyük bir sorun" teşkil ettiğini vurguladı. Sankey'e göre, Suudi Arabistan'ın bu duruma tepkisi, piyasayı ham petrolle doldurarak ve böylece fiyatları ABD karlılık eşiğinin altına çekerek olabilir.
EIA'nın yayınladığı son verilere göre, ABD ham petrol üretimi Eylül ayında günlük 13.236 milyon varil ile yeni bir aylık rekora ulaştı. Bu üretim seviyesi, küresel petrol piyasalarında yeni bir dönemin başlangıcını işaret ediyor.
BofA Küresel Emtia ve Türevler Araştırması Başkanı Francisco Blanch, enerji görünümünü tartışırken, "Büyümenin yalnızca Permian havzasında değil, diğer şeyl havzalarında da yaşandığını" belirtti. Bu durum, OPEC+ dışındaki ülkelerin, özellikle Guyana, Kanada ve Brezilya'nın üretimlerini artırmalarıyla birleştiğinde, OPEC+ ittifakının geleceğini sorgulatıyor.
Özellikle Brezilya'nın Ocak 2024 itibarıyla OPEC+ ittifakına katılma daveti, ancak üretim kotalarına tabi olmaması, grup içindeki birliğe yönelik endişeleri artırıyor. Saxo Bank Emtia Stratejisi Başkanı Ole Hansen, bu durumun, özellikle talebin düşmeye devam ettiği ve üretimin artırılması gerektiği bir ortamda, grubun birliği açısından olumsuz sinyaller verdiğini belirtiyor.
Bu gelişmeler ışığında, küresel enerji piyasalarının geleceği, her zamankinden daha belirsiz ve heyecan verici bir hale gelmiş durumda. ABD'nin rekor petrol üretimi ve OPEC+ ittifakının karşılaştığı zorluklar, bu dinamik piyasada yeni stratejilerin ve politikaların geliştirilmesini zorunlu kılıyor. Bu durum, hem üretici ülkeler hem de tüketiciler için yeni fırsatlar ve riskler barındırıyor. Enerji piyasalarının bu yeni dönemini anlamak ve geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak, her zamankinden daha önemli hale gelmiştir.