Kemalpaşa ilçesindeki demir-döküm fabrikasında çalışan M.E, gece vardiyasında mesai saatlerinde araçta uyurken işverenine yakalandı.
Savunması istenen M.E, şirket aracında uyuduğunu kabul etti.
M.E, şirket tarafından "Çalıştığınız süre zarfında iş arkadaşlarınızla yaşadığınız sözlü ve fiziksel tartışmalar ve son olarak da görev aldığınız gece vardiyasında uyurken yakalanmanız, bu durumu yazılı savunmalarda da kabul etmeniz sebepleriyle iş akışını bozduğunuz için iş sözleşmeniz feshedilmiştir." yazısı iletilerek işten çıkartıldı.
İşsiz kalan M.E, iş sözleşmesinin haksız olarak 25 Eylül 2017'de feshedildiği gerekçesiyle işe iade davası açtı.
Davanın görüldüğü İzmir 3. İş Mahkemesi, işçinin haklı gerekçeyle işten çıkartıldığına hükmederek davayı reddetti.
"İşçi, uyuyakaldığını kabul ediyor"
Davalı şirketin avukatı Ersin Gülsoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, müvekkil şirketin gece gündüz vardiya usulü faaliyet gösteren demir döküm fabrikası olduğunu, davacı işçi M.E'nin de belli bir dönem gece vardiyasında çalıştığını söyledi.
Gülsoy, M.E. hakkında daha önce de mesai saatlerinde uyuduğu ve görevinin başında olmadığına dair şikayetler bulunduğunu, işverenin bir gece güvenlik kamerasından iş yerini takip ettiğini belirtti.
İşçinin mesai başında olmadığını fark eden işverenin, Karşıyaka'daki evinden Kemalpaşa'ya gittiğini anlatan Gülsoy, şunları kaydetti:
"İş yerine gittiğinde işçiyi üretim aşamasında bulamıyor. Sağı solu kontrol ediyor, şirket arabasının içinde uyuduğunu görüyor. Yaklaşık iki saati aşkın süre uyuduğu fark ediliyor. Uyandırıyor, soruyor. İşçi, uyuyakaldığını kabul ediyor. Savunmasını veriyor. İşçi hakkında daha önce de şikayetler geldiği için iş akdi feshediliyor.
İşçi, iade davası açıyor. İşçi, mahkeme huzurunda uyuyakaldığını kabul ediyor. Mahkeme de iş akışını aksattığı gerekçesiyle feshin geçerli nedene dayandığını, bu nedenle de işe iade davasının reddine karar veriyor."
İşçinin atölye şefi olarak görev yaptığını ve mesai saatlerinde mutlaka üretimde olması gerektiğine dikkati çeken Gülsoy, üretimde olmadığı takdirde müvekkil şirketin büyük anlamda maddi kaybının oluştuğunu ifade etti.
Gülsoy, "Dosyadaki şahit anlatımları da işçinin yaklaşık iki saattir ortada olmadığı, 'Lavaboya gidiyorum.' diyerek çıktığı ancak iki saate yakın süre kendisinden haber alınamadığı, daha sonra işverenin gelmesiyle uyuduğunun ortaya çıktığını dile getiriyor." şeklinde konuştu.