Yeniden yapılandırma çalışmaları yürütülen Makina ve Kimya Endüstrisi (MKE) Kurumunun özerk bir yapıya kavuşturulması amaçlanıyor.
MKE Kurumu Genel Müdürü Ahmet Taşkın, geçmişte değişik isimler altında faaliyet gösteren MKE'nin kurumsal olarak ortaya çıkışının 1800'lerin başına uzandığını, Cumhuriyet dönemi ile birlikte Ankara'da fabrikalar açıldığını söyledi.
Bu kadar uzun bir tarih geçmiş içinde dönüşüm, değişim yaşanmadan bugünlere gelinemeyeceğini vurgulayan Taşkın, MKE'nin tarihinde de önemli dönüm noktaları bulunduğunu, bu sayede de kurumun 500 yılı aşkın bir maziye sahip olduğunu ifade etti.
Taşkın, kurumun yine böylesi bir eşikte yer aldığına dikkati çekerek,"Aslında bu çalışmalar 10 seneden fazla bir zamandır devam etmiş. Şimdi bizim yapacağımız rekabet gücümüzü artıracak, yenilikçi teknolojilere adaptasyonu gerçekleştirecek, esnek ve güçlü bir yönetim sağlayacak dönüşümü yapmak. Yasal altyapısıyla birlikte bu dönüşümü hayata geçirmek. Bundan çok şeyler bekliyoruz. Son dönemlerde durağanlaşan MKE'yi bu dönüşüm sayesinde biraz daha hareketlendireceğimizi, etkinliğini artıracağımızı ve büyüteceğimizi düşünüyoruz. Bu büyüme hem ülkemizin savunma sanayisi için önemli bir kazanım olacak hem de kurum çalışanlarımız açısından, iş potansiyeli oluşturulması açısından önemli bir fırsat sağlayacak." diye konuştu.
Bu tür süreçlerde ihtiyaç belirlemesi ve dönüşümün doğru yapılamaması durumunda çeşitli risklerle karşı karşıya kalınabileceğini, bu nedenle profesyonel bir danışmanlık hizmeti aldıklarını anlatan Taşkın, mevcut yapıyı, sektörün Türkiye'deki durumunu ve dünyadaki gelişmeleri dikkate alarak MKE'de nasıl bir dönüşüm ihtiyaç duyulduğunu belirlediklerini söyledi.
"Çalışmamızı Bakanımızla paylaştık"
Taşkın, faaliyetlerini sürdürürken karşı karşıya kaldıkları sıkıntıları da dikkate aldıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:
"En başta kamu kurumu olmamız, yurt içi ve yurt dışı pazarlarda rekabet etmek, üretim yapmak zorunda olan bir devlet kurumu olmamızdan dolayı yaşadığımız sıkıntıları ortadan kaldırmak amacıyla ihale mevzuatından, personel yönetiminden, istihdam imkanlarından kaynaklanan dar boğazlarımızı aşacak bir yasal altyapı hazırlama hedefindeyiz.
Bu bizim kendi başımıza istememizle ya da yapmamızla olacak bir şey değil. Özellikle, Bakanımızın, Başbakanımız Binali Yıldırım ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın bu konuda ciddi destekleri var. Yol, hedef gösterdiler. Biz de bu hedeflere ulaşabilmek için kendimizi nasıl değiştirmemiz gerektiğini çalıştık. Bakanımıza sunduk, paylaştık. Gelişmelerle ilgili sürekli olarak kendisiyle istişare ediyoruz ve yönlendirmesine alıyoruz. Başbakanımıza da sunduktan sonra artık bunu uygulama noktasına geleceğiz. En son rötuşlar kaldı diyebiliriz.
'Burada özelleştirme mi olacak' sorusu çok fazla gündeme geliyor. Bizim düşüncemiz özelleştirme değil, özerkleştirme. Çünkü MKE'nin stratejik bir kurum olarak devletin elinin altında olması gerektiğini, her zaman kar odaklı olmayarak ihtiyacı ön planda tutarak üretim yapması gerektiğini düşünüyoruz. Çalışmamızı da bu çerçevede yürüttük."