Meral Akşener’in Çıkışı: Muhalefetin Üstündeki Ölü Toprağı Silkelemek mi, Saraya Hizmet Etmek mi?

Meral Akşener’in muhalefet ittifakını bırakma kararı Türk siyasetinde büyük yankı uyandırdı. Bu kararın nedenleri, sonuçları ve muhalefetin geleceği üzerine bir analiz.

Türkiye’de siyasi gündem son günlerde Meral Akşener’in muhalefet ittifakını bırakma kararıyla çalkalanıyor. İYİ Parti Genel Başkanı, 2023 seçimlerinde Cumhur İttifakı’na karşı tek başına yarışacağını ve yerel seçimlerde de tüm illerde aday göstereceğini açıkladı. Bu çıkış, hem ittifak ortağı CHP’yi hem de kamuoyunu şaşırttı. Peki, Meral Akşener bu hamlesiyle ne yapmaya çalışıyor? Bu karar Türk siyasetinde nasıl bir değişim yaratabilir? Muhalefet partilerine oy veren seçmen kitlesi bu hamleye nasıl bakmalı?

Muhalefetin İki Önemli Aktörünü Gömen Kılıçdaroğlu

Meral Akşener’in bu hamlesinin arkasında yatan en önemli neden, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefetin iki önemli aktörünü gömmesi olarak görülüyor. Bu iki aktör, 2019 yerel seçimlerinde İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlıklarını kazanan Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş.

2019 yerel seçimleri, muhalefet için büyük bir fırsattı. AKP’nin 17 yıllık iktidarının en zayıf noktasını yakalamışlardı. Ekonomik kriz, yolsuzluk iddiaları, adaletsizlik algısı ve toplumsal kutuplaşma gibi sorunlar, AKP’yi oy kaybetmeye zorluyordu. Muhalefet ise Millet İttifakı adı altında CHP, İYİ Parti ve diğer küçük partilerle bir araya gelerek güçlü bir alternatif oluşturmuştu.

Bu ittifakın en büyük başarısı ise İstanbul ve Ankara gibi iki dev metropolü AKP’den alması oldu. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, hem seçim kampanyalarında hem de belediye başkanlıklarında gösterdikleri performansla muhalefetin yüz akı oldular. Projeleri, bütçeleri, sosyal yardımları ve medya iletişimi ile AKP’nin kullandığı enstrümanları daha etkili bir şekilde kullandılar. Aynı zamanda halkın gönlünü kazanarak geniş bir taban oluşturdular.

Bu iki isim, muhalefet için 2023 seçimlerinde cumhurbaşkanlığına aday olabilecek en güçlü aktörlerdi. Türkiye’nin en büyük iki şehrini yöneten bu isimler, devlet yönetimi konusunda da deneyim kazanmıştı. Ayrıca AKP’nin karşısına çıkabilecek en popüler isimlerdi.

Ancak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, bu iki ismi desteklemek yerine göz ardı etti. Kendi şahsi hesapları ve parti içi çekişmeler nedeniyle, İmamoğlu ve Yavaş’ı yalnız bıraktı. Onlara karşı parti içinden muhalif sesler çıkmasına göz yumdu. Onların başarılarını görmezden geldi. Onlara karşı kendi adaylarını hazırlamaya başladı.

Bu tutum, muhalefetin en büyük kazanımını heba etmek anlamına geliyordu. Kılıçdaroğlu, muhalefetin üstündeki ölü toprağını silkelemek yerine, onu daha da derinleştirdi.

Meral Akşener’in Çıkışı: Muhalefetin Üstündeki Ölü Toprağını Silkelemek

Meral Akşener’in muhalefet ittifakını bırakma kararı, bu duruma bir tepki olarak görülüyor. İYİ Parti Genel Başkanı, Kılıçdaroğlu’nun muhalefeti AKP’ye teslim ettiğini düşünüyor. Bu yüzden de kendi yolunu çizmeye karar veriyor.

Akşener, bu hamlesiyle muhalefetin üstündeki ölü toprağını silkelemeye çalışıyor. Muhalefetin yeni bir vizyon, yeni bir strateji ve yeni bir liderlik anlayışına ihtiyacı olduğunu savunuyor. Muhalefetin AKP’nin oyun alanında değil, kendi oyun alanında mücadele etmesi gerektiğini söylüyor.

Akşener, bu hamlesiyle aynı zamanda muhalefet seçmenine de bir mesaj veriyor. Muhalefet seçmeninin AKP’ye alternatif olabilecek bir aday aradığını biliyor. Bu yüzden de kendisini bu alternatif olarak sunuyor. Muhalefet seçmeninin Kılıçdaroğlu’na olan güvensizliğini ve hayal kırıklığını kullanarak, kendi tabanını genişletmeye çalışıyor.

Akşener, bu hamlesiyle son olarak da AKP’ye de bir meydan okuma yapıyor. AKP’nin tek başına iktidar olmasının önüne geçmek için her şeyi yapacağını ilan ediyor. AKP’nin zayıf noktalarını ortaya koyarak, onunla kıyasıya bir rekabete girmeye hazır olduğunu gösteriyor.

Muhalefet Seçmeninin Tavrı: Akşener’e Destek mi, Kılıçdaroğlu’na Dönüş mü?

Meral Akşener’in bu hamlesi, Türk siyasetinde büyük bir değişim yaratabilir. Ancak bunun için muhalefet seçmeninin tavrı belirleyici olacak. Muhalefet seçmeni, Akşener’in bu hamlesine nasıl bakmalı?

Muhalefet seçmeninin iki temel seçeneği var: Akşener’e destek vermek ya da Kılıçdaroğlu’na dönmek.

Akşener’e destek vermek, muhalefet seçmeninin yeni bir siyasi aktöre şans vermesi anlamına geliyor. Bu seçenek, muhalefet seçmeninin Kılıçdaroğlu’ndan umudunu kesmesi ve onun yerine Akşener’i denemesi demek. Bu seçenek, aynı zamanda muhalefet seçmeninin AKP’ye karşı daha cesur ve daha dinamik bir mücadele istemesi demek.

Kılıçdaroğlu’na dönmek ise, muhalefet seçmeninin eski alışkanlıklarına geri dönmesi anlamına geliyor. Bu seçenek, muhalefet seçmeninin Kılıçdaroğlu’nu kabullenmesi ve onunla devam etmesi demek.

Bu seçenek, aynı zamanda muhalefet seçmeninin AKP’ye karşı daha pasif ve daha temkinli bir mücadele istemesi demek.

Bu iki seçenek arasında muhalefet seçmeninin tercihi, Türkiye’nin geleceğini belirleyecek. Meral Akşener’in çıkışı, muhalefet seçmenine bir fırsat sunuyor. Bu fırsatı değerlendirmek ya da değerlendirmemek, muhalefet seçmeninin elinde.

Gündem Haberleri