Muğla'nın sakin ilçesi Milas, dün akşam saatlerinde tüyler ürperten bir olaya tanıklık etti. Bir alışveriş merkezinin nezih koridorları, ne yazık ki, bir husumetin karanlık sonuna ev sahipliği yaptı. İddialara göre, aralarında daha önceden süregelen bir husumet bulunan M.K. ve 49 yaşındaki traktör tamircisi Ümit Özlü arasında başlayan sözlü tartışma, bir anda şiddetin en acımasız yüzüne dönüştü.
Tartışma, kimse beklemiyorken tekme ve tokatların havada uçuştuğu bir kavgaya evrildi. İşlerin bu denli kontrolden çıkacağı, Milas'ın sakin gecesinde kimse tarafından öngörülmemişti. M.K., eline aldığı beyzbol sopasıyla Ümit Özlü'ye öyle bir darbe indirdi ki, bu vahşi saldırı, Özlü'nün hayatını kaybetmesine yol açtı. Olayın vahameti, sadece Milas'ta değil, tüm ülkede yankı buldu.
Milas Devlet Hastanesi'nin soğuk koridorlarında, doktorlar Özlü için ellerinden geleni yaptı, ancak aldığı darbelerin şiddeti, onu kurtarmak için yapılan tüm müdahaleleri boşa çıkardı. 112 acil servis ekiplerinin olay yerindeki ilk müdahalesi ve ardından hastanede devam eden çabalar, ne yazık ki bu karanlık gecenin trajedisini değiştiremedi.
Olayın ardından M.K., adeta bir hayalet gibi ortadan kayboldu. Ancak, Milas'ın dikkatli ve kararlı polis gücü, gece boyunca süren titiz bir çalışma sonucunda şüpheliyi kıskıvrak yakaladı. Şimdi, adalet önünde hesap verme zamanı.
Bu trajedi, birçok soruyu da beraberinde getiriyor. Neden insanlar arasındaki anlaşmazlıklar, bu denli şiddet içerikli sonuçlar doğuruyor? Milas'taki bu olay, toplum olarak şiddetin köklerine inmemiz gerektiğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Aileler, dostlar ve toplum, bu tür trajedilerin önlenmesinde ne gibi adımlar atabilir?
Ümit Özlü'nün ardında bıraktığı hüzün, sadece yakınları tarafından değil, tüm Milas halkı tarafından hissediliyor. Onun hikayesi, bir beyzbol sopasının yalnızca bir spor aleti olması gerektiğini, ancak insan elinde nasıl ölümcül bir silaha dönüşebileceğini acı bir şekilde hatırlatıyor.
Bu olay, şiddete başvurmanın hiçbir sorunu çözmediğini, aksine yeni trajedilere yol açtığını bir kez daha kanıtlıyor. Milas'taki bu karanlık gece, umarız, gelecekte benzer olayların önlenmesi adına bir dönüm noktası olur. Milas ve tüm Türkiye için adaletin sağlanması, bu trajedinin tek tesellisi olacak.