Türkiye’de faaliyet gösteren Mossad’ın 7 kişilik ajan şebekesinin çökertildiği Temmuz ayında duyurulmuştu. Milli İstihbarat Teşkilatı’nın (MİT) başarılı operasyonuyla deşifre olan casuslar, Türkiye’de yaşayan yabancıların yanı sıra özellikle Filistinli aktivistleri hedef alıyorlardı. Soruşturma derinleştirildi ve casuslarla bağlantılı 57 kişiye dava açıldı.
Casusların Hedefinde Filistinli Aktivistler Vardı
Hazırlanan iddianameye göre, Mossad ajanları, çeşitli Filistin derneklerine üye olan 14 aktiviste yönelik cinayet, adam kaçırma, şantaj gibi eylemler düzenlemek için istihbarat çalışması yapıyorlardı. Casuslar, bu amaçla sahte kimlikler kullanarak aktivistlerle iletişime geçiyor, onları takip ediyor ve bilgilerini topluyorlardı. Ayrıca, aktivistlerin evlerine ve araçlarına dinleme cihazları yerleştiriyorlardı.
Casusların bu faaliyetleri, MİT’in operasyon ekibinin dikkatini çekti. Ekip, casusların telefon görüşmelerini dinleyerek, e-posta ve sosyal medya hesaplarını izleyerek ve fiziki takip yaparak casusların kimliklerini tespit etti. Ayrıca, casusların bağlantılı olduğu diğer şüphelileri de belirledi.
Casuslar Binlerce Dolarlık Ödeme Alıyorlardı
Casuslar, Mossad’dan aldıkları talimatları yerine getirmek için Türkiye’de birçok kişiyle işbirliği yapıyorlardı. Bu kişiler arasında avukatlar, gazeteciler, iş adamları, eski askerler ve polisler vardı. Casuslar, bu kişilere yaptıkları işler karşılığında binlerce dolarlık ödeme yapıyorlardı. Bu ödemeler havale sistemleri, kripto paralar ve canlı kuryeler aracılığıyla gerçekleştiriliyordu.
Şüphelilerden canlı kurye olan Alperen Erkut ifadesinde, casusların kaçış planı çizdiğini itiraf etti. Erkut, 2022 yılında şüphelilerden Ahmet Koray Özgür’ün ve tanınmamak için soyadını değiştiren Okan Albayrak’ın deşifre olduklarını, bu nedenle İsrail’den yardım alarak önce Yunanistan’a oradan da Avrupa’ya kaçacaklarını söylediğini anlattı.
57 Kişiye Dava Açıldı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 57 şüphelinin “casusluk”, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri siyasal veya askeri casusluk maksadıyla temin etmek”, “devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken bilgileri açıklamak” ve “örgüte üye olmak” suçlarından cezalandırılmaları istendi.
İddianamede, Mossad’ın Türkiye’de yürüttüğü casusluk faaliyetlerinin, Türkiye’nin ulusal güvenliğini, iç ve dış siyasi çıkarlarını, egemenlik haklarını ve toprak bütünlüğünü tehdit ettiği vurgulandı. Ayrıca, casusların Filistinli aktivistleri hedef alarak, Türkiye’nin Filistin davasına verdiği desteği baltalamaya çalıştığı belirtildi.
Dava, önümüzdeki günlerde İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlanacak.