Mustafa Kemal...

İNANÇ YILAN

Biri meclis tutanaklarından tarih devşirmeğe çırpınır, diğeri dudaklarından sızan salyaları arasında anasına laf eder, beriki kukuletası tepesinde ne biliyorsa onu söyle...

Uzatmayacağım, bütün bu işler Milli Mücadele döneminde süreci baltalamak için Atatürk hakkında kara propaganda yaptıran İngilizlerle başlar, işbirlikçileri ve günümüzde ki artıklarıyla devam eder. Sabi sübyanların takipçisi olduğu bu zevatın tarih bilgisini geçtim bir iki sayfa okumuşluklarından şüpheliyim. Düne kadar tescilli FETÖ’cü, çakma tarihçi zat ile sosyal medya soytarısı zevatlar Atatürk üzerinden akıllarınca Milli Mücadeleye çamur atıyorlar. Yok karısı olmadı kız daha yetmezse anası diyerek.

Şimdi bunlara topyekün bir cevap verecek olursak, Urfalı Babi bu soytarıları şöyle tarif ederdi; “Onun aney muhakkak aneydir de babey belki babeydir”

Şimdi madem büyük sanatçıyı andık, hakkında bir kaç şey daha paylaşayım da layıkıyla yad etmiş olalım. Genel olarak onu “Salako” filminde canlandırdığı köy ozanı karakteriyle tanısak da aslında çok daha etkili bir sinema emekçisiydi. Asıl adı Yılmaz Kayral olan Urfali Babi’nin en meşhur hatıratlarından biri meşhur telif hakkı eylemidir. Yeşilçam’a pek çok kez eser verdiği dönemde bir Yapımcı onun müziğini filmin jeneriğinde Anonim şeklinde yazınca kafası atan Urfalı Babi basmış ofisini. Bir yandan camı çerçeveyi indirirken diğer taraftan da bağırıyormuş “Ano nin mi, babi nin mi”...

Mekanı cennet olsun, büyük sanatçıydı... Kıymet bilindi mi diye soracak olursanız! Atasına, atasının anasına ve dahi bacısına sövenlerin sanatçısına saygı duyması zaten beklenemez.