Tarih ; 28 MAYIS 2021 CUMA.
Yer ; Taksim Camii'nin açıldığı gün, Ayasofya Camii.
Açılış bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın teşrifleri ile yapıldı. Binlerce Mu'min, bu kutlu ve mübarek açılışa, ellerini semaya kaldırarak hamdele ve Salvele eşliğinde şehadet etti, şükretti.
Hamd Olsun.
Sebep olanlardan Allah Razı olsun.
Aynı gün Sayın Cumhurbaşkanımız Ayasofya-i Kebir Camiini ziyaret etti.
Bu ziyaret esnasında Camii İmam Hatibi de bir dua merasimi eyledi.
Dua esnasında da Yüce Kitabımız Kur'an-ı Kerim'in Bakara Süresi 114 ncü Ayetini okudu.
Ayet mealen ;
Allah'ın mescitlerinde O'nun adının anılmasına engel olan ve mescitlerin harap olmasına çalışandan daha zalim kim vardır? Aslında bunların mescitlere korkarak girmeleri gerekir. Bunlar için dünyada rezillik, ahirette de büyük azap vardır."
der.
Sen misin Allah Kelamını okuyan?
Hem de Cumhurbaşkanının yanında.
Sen alenen Mustafa Kemal'e hakaret ettin.... falan filan diye, başta CHP cenahı ve şürekası olmak üzere başladılar velveleye.
Ayet açık ve net. Her kim ki Allah’ın Evini hedef alıyorsa onu diyor. Ne Mustafa Kemal'in adı var, ne de iması var. Fakat o kadar hazım problemleri var ki, siz a deseniz bile onlar sen ş demek istedin demekte ısrar ediyorlar.
Maalesef bu ülke için tek bir çivi dahi çakmamış olan CHP zihniyeti bu meseleyi yerel yönetimlere kadar indirerek yoldaşlarını mutlu(!) etme çabası içine girmiş vaziyetteler.
**
Tarih; 7 HAZİRAN 2021
Yer ; Milas Belediye Meclis Toplantısı.
İçinde milliyetçiyim diyenlerin de olduğu CHP/İP Belediye Meclis grupları Belediye Meclisi toplantısı öncesi bir "bildiri" dağıtırlar.
Konu ; Yukarıda belirttiğimiz üzere İmam Mustafa Demirkan'ın ettiği duada okuduğu Ayet ile "güya" Mustafa Kemal'i kast ettiği, bu sebeple "şiddetle kınama" oylaması..
Bu oylamaya CUMHUR İTTİFAKININ iki ortağı AK PARTİ ve MHP karşı çıkarak "RED" oyu vermişlerdir. Belediye Başkanı CHP'li Muhammed TOKAT’ın oylaması ile CHP ve güya ülkücü olduklarını söyleyen İP li üyeler tarafından "malesef" kabul edilmiştir.
**
Tarih ; 10 HAZİRAN 2021
YER ; Muğla Büyükşehir Belediyesi Meclis Toplantısı.
2 gün önce Milas Belediye Meclis Toplantısında konu olan aynı metin, bu defa Büyükşehir Meclis gündemine alınır.
AK Parti Büyükşehir Meclis Grup Başkan vekili Hürol Önder ile MHP Meclis Grup Başkan vekili Selim Bağcıoğlu dağıtılan metni gruplarına götürürler, her iki grup da metne "RED" oyu verecekleri hususunda mutabık kalırlar.
Meclis grup toplantısı başladığında CHP grubu sözcüsü söz alır ve bu bildiriyi okumaya başlar.
Fakat...
**
İşin tam da can alıcı noktası burada başlamaktadır değerli dostlar.
CHP’nin sözcüsü Nevzat Sarıçoban toplantı öncesinde dağıtılan metne ilaveler yaparak okumaya başlamıştır.
İlave nedir?
Bakara Suresi 114’ncü Ayeti Kerimesi.
Yani Ayeti Kerimeyi de aynı zamanda HAŞA protesto etme ve kınama oyununu oynamaya başlar.
**
Hal böyle olunca da Meclis üyesi de olan deneyimli ve Muğla da CHP’nin hiçbir zaman sevemediği baş belası Kavaklıdere Belediye Başkanımız Sayın Mehmet DEMİR anında müdahale etme gereği duymuş ve duruma itiraz ederek. " bu meclisin görevi bu değil, toplanmayan çöpler, akmayan sular, bir türlü yapılmayan yollar var iken, bu mecliste Allah’ın Ayetini inkar eden bir bildirinin okunmasına karşı çıkmıştır.
Sayın Başkan Mehmet DEMİR in bu çıkışına yine CHP sıralarından " Sen kim oluyorsun da konuşuyorsun...." ile başlayan ve devam eden sataşmalar başlamış, bu arada ortalık birbirine girmiştir.
İslam ve Müslümanım diyen herkes için bu kadar hassas ve bir o kadar da mühim olan ve Allah’ın Ayetini de bildiriye eklemek sureti ile HAŞA VE KELLA mecliste oylamaya kalkan zihniyete karşı sarsılmaz bir duruş sergilenmiştir.
**
Buna rağmen oturumu yöneten CHP li Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün bildiriyi "okunduğu şekli ile" oylamaya sunmaya kalkması ise bardağı taşıran son damla olmuştur.
Bunun üzerine CUMHUR İTTİFAKI’nın her iki kanadı böyle bir rezalete, siyasi ahlaksızlığa, alenen İslam’a hakaret içeren bildiriye tanıklık dahi etmemek için topyekun meclis toplantısını terk etmişlerdir.
Bildiride yer alan "......Diyanet İşleri Başkanlığını da Cumhuriyetimizi de kuran da Atatürk tür.." ibaresi gerçekten anlamlıdır.
Mustafa Kemal Diyanet İşleri Başkanlığını kurmuştur doğru. Kimsenin tek kelam ettiği de yok zaten. Bunu sanki kurulduğundan bir gün önce millet ineğe m tapıyordu da, Diyanet kurulunca Müslüman olundu gibi, Müslüman olmanıza da güya Mustafa Kemal’e borçlusunuz sublimisali oluşturmaya çalışmak da neyin nesi?
Yıkılan Osmanlıda sanki İslam kurumu yokmuş gibi...
Kimse sizlere nerede halifelik diye sormuyorken, uyuşmuş beyinlerin koridor muhabbetlerinde akıllarına estiği gibi her cümleyi Mustafa Kemale getirerek elde edebilecekleri zerre bir şey yoktur. Bu uyuşuk beyinler zannediyorlar ki millet onlara uyacak..
Çok beklersiniz.
Siz yavaş yavaş, milim milim Millete uymak zorundasınız.
Bu semalarda bin yıldan fazla zamandan beri Allah’ın Ayetleri okunuyor, okunmaya da size rağmen devam edecek. İstediğiniz kadar çırpınabilirsiniz. Bir Mehmet DEMİR çıkar ve suratınıza silleyi yapıştırıverir her zaman.
Bakara Süresinin 114’ncü Ayeti Mustafa Kemalden binüçyüz yıl evvel indi.
İçinde de isim yazmıyor. Ha, üstünüze alınıyor iseniz o başka tabi. O zaman alınmaya, ahır yapılan camilerle başlayabilirsiniz. Türkçe okutulan ezanla başlayabilirsiniz. Baş örtüsü ile başlayabilirsiniz. Üstünüze alacağınız çook ayet var, bilesiniz..
Mesela Atatürk ü sevmek en büyük ibadettir diyen milli şefiniz için de. Hani ölülerden medet ummayın emrine , Allahtan başkasına tapmayın emrine rağmen Anıtkabir’e iman tazelemeye giden sözde milliyetçi IP’lilerin de üzerine alınacağı çok ayet var bilesiniz..
İslam asla üç beş dinsiz ve densizin saldırıları ile yıkılmaz. koskoca Ebrehe ordusunu O Dinin Sahibi Mutlak Hakimi olan Allah, minnacık çamur parçaları ile Ebabilleri ile yerle bir etti. Siz mi yok edeceksiniz?
Elbette bir gün, elinizde kalan üç beş kalenizden biri olan Muğla da FETHEDİLECEK. O Meclis açılışında bugün inkar ve itiraz etmeye yeltendiğiniz kürsüden Allah’ın Ayetleri ile açılış da yapılacak. İşte o gün siz battığınızın ve bittiğinizin resmine baka kalacaksınız.
Elinizde kala kala bir tek Mustafa Kemal kaldı. Onu da pervasızca kullanmaktan başka yaptığımız hiç bir şey zaten. Mustafa Kemal i Dine de siyasete de alet etmekten vaz geçin artık. Hani zırt pırt söylediğiniz "Nerdesin Mavi Gözlüm" ağıtınızda olduğu gibi Mavi Gözlü gelseydi, inanın üstünüzde kırmadığı değnek kalmazdı.
Bilin ki;
Yol. da O'nun, Varlık da O'nun..
Siz sadece angaryasınız.
Selam ve Dua ile.