Yargıtay 2.Hukuk Dairesi başkanı başta olmak üzere Yargıtay, Aile mahkemesi hakimleri, Başta Aydın Üniversitesi olmak üzere, İstanbul üniversitesi, Medipol üniversitesinden katılan tüm akademisyen hukukçular ve bazı avukatlar yasadaki Süresiz ibaresinin değişmesi gerekliliği görüşü üzerinde birleştiler. Ayrıca Aydın Ünv Ve Boşanmış İnsanlar Aile Platformu işbİrliği ile gerçekleştirilmiş Nafakaya Adil Çözüm sempozyumu sonuç raporu Prof.Dr Erol Ulusoy tarafından çalıştaya teslim edildi.
Mevcut Yasayı savunanlar ise sadece bilindik ezberlerini defalarca duyduğumuz Kadın STK’ların temsilcisi rolünü üstlenmiş bir kaç avukat mevcut yasanın değişmesini istemiyor.
Yine kadın dernekleri temsilcisi iki avukat Yargıtay içtihadı ile sorunun toptan çözüleceğini iddia ediyor. Bu şekilde çözümün imkansız olduğunu, yasanın değişmesi gerektiğini Yargıtay 2.Hukuk Dairesi Başkanı Sn Gençcan her alanda izah ediyor.
Bir ya da iki hukukçu da de Süreli olsun ancak Süre sınırı hakim takdirine bırakılsın dedi.
Şahsi düşüncem Yargıtay, Aile Mahkemesi hakimi ve Akademisyen Hukukçuların bilimsel görüşü bu komisyona damgasını vuracak. Sorunun Aile Mahkemesi hakimlerine ciddi sıkıntı yarattığı ve üzülerek verdikleri kararları Aile Mahkemesi hakime hanımın ağzından dinledik.
Bakalım pratikte yaşanan gerçekler ve bilim mi kazanacak yoksa tek yönlü düşünen, 30 yıllık enkaza kadın hakkı diye yapışmış kadın STK’ların avukat temsilcilerinin mi görüşü ağır basacak, Sonucu hep birlikte göreceğiz . TMK 175 i savunma gerekçesi olarak TMK 176’yı gündeme getiriyorlar.
TMK 176 Nafakanın İptal Koşullarını belirlemiştir. Bu koşullar şunlardır.
1- Kadın evlenirse ( evlenmezse ne olacak.15,25, 18 29 yıldır nafaka ödeyen erkekler var)
2- Kadın yoksulluktan kurtulursa ( Asgari ücret kadını yoksulluktan kurtarmıyor şeklinde Yargıtay kararı vardır)
3- Kadın haysiyetsiz bir yaşam sürerse ( kadının özel yaşamının takibi ve kanıtı görevinin boşandığı eşe verilmesi son derece onur kırıcı ve tehlikelidir) o
4- Taraflardan biri vefat ederse ( Erkek ölürse kadına kim bakacak ? ) oysa yasa taslağında sosyal devletten yardım fonu var.
12 Ekim akşamına kadar konuşmacılar yazılı metinlerini göndereceklerdi. Ayrıca çalıştayada yasamada görevli vekiller ve gözlemci raportörler vardı. Sanıyorum şu an tüm bilgi, rapor ve belgeler inceleniyor. Sonuçtan umutluyum. ezberlenmiş değişmesi imkansız sanılan teoriler değil, Pratik ve BİLİMSEL Görüş Kazanmalı. En önemlisi Hakkaniyet kazanmalı
Kadının güçlenmesini ,çalışmasını engelleyen, kayıtsız çalışma, nikahsız yaşama nedeni olurken aynı şekilde erkeği evlilikten soğutan, iş hayatında gelişmesini engelleyen, yeniden evlilik yapanların eşlerini, çocuklarını mağdur eden, ömür boyu olması nedeniyle insanın tüm yaşamına İPOTEK konulmasına neden olarak taraflar arasında ömür boyu husumete neden olan ,hapis cezalarıyla birlikte 30 yıldır milyonlarca insana zulmü yaşatan 4721 sayılı TMK nın 175. Maddesi olan SÜRESİZ YOKSULLUK NAFAKASI nın SÜRELİ olması ile ilgili ADALET BAKANLIĞI tarafından belli kriterlere göre hazırlanan yasa taslağının tamamlanarak bir an önce Aile kavramınızı çökerten bu yasaya SÜRELİ NAFAKA yasasının çıkarılmasını acil olarak talep ediyoruz. NAFAKA HAPSİ gibi bir ilkelliğe son verilmesini istiyoruz.
SÜRESİZ NAFAKA yasasını son derece çağdışı, ilkel bir yasa olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca nafaka iptalinin kadın evlenmedikçe ya da ölmedikçe olamaması gerçeğinin bilinmesi gerekiyor, Nafaka İptali için kanunda belirtilen kadının haysiyetsiz ahlak dışı yaşadığının ispatInın boşandığı eşe bırakılması da son derece ilkel buluyoruz.
NAFAKA SÜRELİ OLMALIDIR. Mevcut yasa Hakime süreli nafaka kararı verme seçeneği tanımamaktadır.. Hakim ya hİç nafaka bağlamayacak ya da süresiz bağlayacaktır. Başka seçenek yoktur. Bu durum hakim vatandaş ilişkisini de zedelemektedir. Bu yasa aynı zamanda Devlet-Vatandaş ilişkisini zedelemekte gözlemlerime göre özellikle kısa süreli evlilikler yapan genç , çocuksuz mağdurlar çok derin haksızlığa uğramışlık sendromu yaşayarak intihar ya da ülkeyi terk etmeyi düşünmektedirler. İkinci evliliklerİni yapmış olan mağdurlar evlerine çocuklarına bakamadıkları için intiharı düşünmektedirler.
Asgari ücretle çalışan Çocuklu boşanan mağdurların hem iştirak nafakası, hem süresiz nafaka ödedikleri için geçinme imkanları ortadan kaldırılmaktadır,
Süresiz nafaka dışında tazminat, mal paylaşımı ve takı borçları da eklendiğinde bu insanlar borç batağında,aç yaşamak zorunda bırakılmaktadırlar. Bu ekonomik ve psikolojik baskı altında yaşamaya çalışmaktadırlar.
Bir çekişmeli boşanma davasında erkeğin eşit kusurlu çıkma ihtimali en iyi ihtimaldir. İş tamamen ticari kavgaya dönüşmekte yalancı şahitlerle iftiralar ön plana çıkmaktadır. Kaldı ki eşit kusurlu insan bile ömür boyu nafaka mahkumu olmaktadır.