Baykal’ın kızı FETÖ’cü
Korkusuz gazetesi yazarı olan ve aynı zamanda Halk Tv’de program yapan Can Ataklı, yaptığı programa son verilmesi üzerine, “Halk Tv Baykal’ı da sıkıntıya soktu” başlıklı bir yazı kaleme almış ve işten atılmasına Deniz Baykal’ın neden olduğunu iddia etmişti.
Programının sonlandırılmasının kamuoyunda büyük tepki doğurduğunu(!) belirten Ataklı, Halk Tv’den atılmasına Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sebep olduğunu ileri sürmüştü.
Ataklı’nın yazısına göre, Can Ataklı’nın programını önündeki en önemli engel olarak gören Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bu sıkıntıdan kurtulmak için, Halk TV’nin arka plandaki sahibi Deniz Baykal’ı zorluyor.
Zira, Deniz Baykal’ın kızı Aslı, FETÖ’cüdür. 15 Temmuz sonrası gözaltına alınmış, Erdoğan’ın talimatıyla serbest bırakılmıştır.
Erdoğan’la görüşen Deniz Baykal, Can Ataklı’nın programına son vermenin karşılığı olarak, kızı Aslı’nın ilk seçimde AK Parti’den milletvekili adayı yapılmasını şart koşuyor.
Neticede anlaşıyorlar ve Can Ataklı’nın işine son veriliyor.
Can Ataklı’nın iddiaları üzerine bir açıklama yapan Halk Tv, programının verimsiz olduğu ve reytinglerinin düşük kaldığı için sonlandırıldığını açıkladı.
Açıklamada şöyle denildi:
Gazeteniz yazarlarından Sayın Can Ataklı, bir-kaç gündür ve son olarak da bugünkü köşe yazısında Halk TV’deki programının sona erdirilmesiyle ilgili olarak akıl almaz iftira ve dedikoduları dile getirmektedir. Sayın Deniz Baykal ve kızı Aslı Baykal’ın adını da vererek yazdığı tüm ifadeler gerçek dışıdır. Bugüne kadar Halk TV’deki hiçbir uygulamaya karışmamış olan Sayın Baykal, bilindiği gibi sağlık sorunlarıyla uğraşmaktadır.
Can Ataklı, Halk TV’de Ayşenur Arslan’ın görevi bırakmasından sonra Yazı İşleri programını yapması için tarafımızca göreve başlatılmıştır. Kendisiyle ayrıca Ayşenur Arslan’ın tekrar başlamak istemesi halinde programı bırakacağı konusunda mutabık kalınmış bunu da ilk Yazı İşleri programında ekrandan ifade etmiştir.
Yazı İşleri programı geçen süreçte maalesef başarılı olamamıştır. Can Ataklı ile birlikte belirlediğimiz program formatının dışına çıkmıştır. Kendisine defalarca programa gündeme uygun gazeteci ve uzman konuklar almasını önerdiğimizde, “Konuk ne söyleyecek ki ben daha iyi konuşuyorum” karşılığını vermiştir.
Kanal yönetimi olarak, programının verimsiz olduğunu ve reytinglerinin düşük kaldığını kendisiyle defalarca konuştuk ve birlikte çözüm aradık. Ancak aylarca çabalamamıza karşın bir olumlu gelişme sağlanamadı. En son olarak TSK’nın Afrin Harekatının sıcak gelişmelerine ayak uyduramadığı ve gündem dışı kaldığı için programının süresi kendisiyle konuşularak iki saatten bir saate düşürüldü.
Ancak sorun yine çözülemedi. Bunun üzerine Halk TV Yayın Kurulu, medyadaki son gelişmeleri de göz önüne alarak daha etkin ve yoğun izlenme arayışı kapsamında kendisiyle de konuşarak karşılıklı anlayış içinde programı yayından kaldırdı. Kendisi de bunu makul karşıladı ve son bir veda programı yapmak istedi. Bu talebi de olumlu karşılandı ve Halk TV’de bir veda programı da yaptı. Durum bundan ibarettir ve bunun dışındaki Sayın Ataklı’nın her türlü iddiası gerçek dışıdır.
Sadece Halk TV’de değil, tüm televizyonlarda kamuoyu tarafından yeterince izlenmeyen programlar yayından kaldırılır ve yerine başka programlar konulur. Sayın Ataklı’nın programının yayından kaldırılması da bu kapsamda ne ilktir ne de sondur.
Üzücü olan profesyonelce alınmış olan kararların komplo teorileri ile başka noktalara çekilmeye çalışılmasıdır. İktidar tarafından beslenen havuz medyasının, halkımızı tek yanlı kandırma girişimine karşı Halk TV’nin, halkımıza gerçekleri anlatma konusundaki kararlılığı güçlenerek devam etmektedir.
Kamuoyuna, değerli izleyicilerimize ve ilgililere saygıyla duyururuz.
Ataklı özür diledi ve izne ayrıldı
Mesnetsiz iddiaları yüzünden sıkıntı yaşayan Can Ataklı’nın köşe yazarı olduğu Korkusuz gazetesi yönetiminden de ağır bir fırça yediği öne sürülüyor.
Burak Akbay’ın imtiyaz sahibi olduğu Korkusuz gazetesi yöneticilerinin Can Ataklı’dan bir süre izne ayrılmasını istediği de kulislerde konuşulanlar arasında.
Can Ataklı bugünkü köşe yazısında okuyuculardan özür diledi ve bir süre izne ayrılacağını duyurdu.