Tabi büyüklerimiz daha iyisini bilir.
Cumhurbaşkanı aynı zamanda Ak Parti Genel Başkanı.
Aynı zamanda bütün makamların en başı.
Ayrıca Başkomutan.
İlaveten İslam coğrafyasının umudu.
Kimsesizlerin Kimse'si....
Tüm mazlumların da...
Bir kabine var, devletin bekası ve hizmette devamlılığını, sağlamak için. Her bakanlığın da kendi birimleri. Her birimin kendi şubeleri.
En basit hali ile 81 il, 973 ilçe var mülki idare olarak. 81 vali. Her valinin yardımcıları, kaymakamlar. Alt birimler. Say say sayfalar yetmez.
Silsile mühim. Günümüzde sosyal medya için hep 5 kol demiyor muyuz? Ya da Beşinci kol en fazla sosyal medya ve basın üzerinden faaliyet gösteriyor desek...
Ülkemiz hem konum, hem geçmişi sebebi ile her zaman kıskanılan, yan gözle bakılan, ele geçirilmeye, istila edilmeye çalışılan topraklar üstünde kurulu. Bu sebeple de hem içeride, hem de dışarıdan içeriye yapılan her türlü taarruza maruz kalıyoruz. En fazla da bu beşinci kolun taarruzlarına. Sosyal medya.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta sosyal medyada güçlü olmanın önemini dile getiriyor. Derdi vatan, bayrak, devlet, millet olanlar ..
Hiç kimse herhalde bunu anlamıyor. Ya da gereksiz mi buluyor ne?
Ciddi bulunsa idi, yeni aldığımız kravatı afişe etmenin, deniz kenarında cipura, levrek yemenin, Cumhurbaşkanının sözünden daha değerli! olmadığını biliyor olurduk.
Nasıl yani diyesi gelenler olabilir. Biz de şöyle şöyle oluyor diyelim o halde.
Sosyal medyanın en güçlü platformu şüphesiz twitter ve facebook. Facebook ne kadar önemli hepimiz biliyoruz. Ancak twitter ondan beş tık daha önemli. Kamu kurum ve kuruluşlarından tutun da, siyasi partilere kadar herkes beyanlarında öncelikli olarak twitteri kullanır. Biz de twitter üzerinden ne haldeyiz bakalım istedik.
Hadi paylaşım yapmayı zaten beklemiyoruz. Ayda yılda bir Cumhurbaşkanılığı paylaşımını et edenler yok değil hakkını yemeyelim.
İlçe başkanı il başkanını takip etmiyor desem ?
İlçe yönetim kurulu üyesi ilçe başkanını takip etmiyor desem?
Ak Parti Genel Başkan Vekilini takip etmeyen ilçe başkanı var desem?
Ak Parti Genel Başkanı nı takip etmeyen de var desem?
Kendi bakanını takip etmeyen kamu amiri olur mu?
Bakan yardımcısını takip etmeyen?
Herhangi bir ilin valisi, herhangi bir belediye meclis üyesini takip ediyor da, Cumhurbaşkanını takip etmiyor. Ankara Kuşu nu takip eden valilerimiz var. Elon Musk u takip etmek bir vali için daha mühim, Cumhurbaşkanından !
Saçma sapan hareketlerle gülücükler atan soytarı kılıklıları takip etmek daha mı mühim bilmem.
İlçe Başkanı il başkanını ziyaret ediyor, il başkanı bunu twit ediyor, ama o ilçe başkanı ziyaretini bahsetmeye bile gerek görmüyor. Bu nasıl bir samimiyet anlayışı anlamadım ki.
Parti ve kamu böyle.
Peki.
Eğer gerek gören! Amir, umera varsa dikkat eder veya etmez. Ben burada samimiyet nedir ne değildir bunu arzetmeye çalıştım sadece.
Gelelim kamu dışına.
Diyelim ki x bir sivil toplum kuruluşu. "Sırtını devlete yaslayanlar" diye hergün muhalefetin acımasızca eleştirilerinden biri. Konfedere içinde federe. Gerisini kim ne yazarsa yazsın. Cumhurbaşkanı her Allahın günü bu tacizlere nedene maruz kalıyor bilmiyorum. Bizzat göğsünü siper ettikleri bile böyle.
Sadece sivil toplum örgütleri mi ?
Yok yok.
Hani irtica, hani çember sakallı, hani gerici denilenler var ya. Adına tarikat deyin, kanaat önderliği deyin, ne derseniz deyin. Epeyce bir sayıları var hepimiz biliyoruz. Gittikleri yola, durdukları yere, ettikleri hizmete bizim zerrece söz dememiz imkansız. Her birine saygımız da sevgimiz de tamdır. Sevgi ve saygı serzenişte bulunmayı herhalde engel değildir diye düşünüyorum. Çünkü aynı topraklar üstünde hepimiz yanyanayız. Dağda terörist kovalayan askerim onun da, benim de değerim. Devlet onun da, benim de. Bazen "devleti ele geçirdiler" diyen yok mu bazılarına. O bakanlık onlarda, şu bakanlık bunlarda diyen yok mu?
Çay ocağında çaycılık yapan sofi, derviş "Allah benden alsın sana versin Reis.." diye dua ederken, önde gelenlerinin durumu daha fazla olmalı değil mi? Programına çıktığı mini etekli haber programcısını takip eden mubarek, kendisi için hergün muhalefetin eleştirisine maruz kalan Cumhurbaşkanını takip etmiyor.
Allah Allah.
Bir el var ya da bir nefes.
Hipnotize mi olunuyor nedir?
Samimiyet çok mühim. Bence bu kabil davranışlar hep bir mesaj gibi geliyor. Bak ben takip ediyor muyum, ben paylaşıyor muyum, ben yazıyor muyum? Gör bunları gör....
Yalnızlığımı biliyorum diyor Cumhurbaşkanı.
Ben de hem Ak Parti Genel Başkanı hem de Cumhurbaşkanıma buradan en yüksek binanın üstünden haykırır gibi haykırıyorum;
Ey Reis, Gör bunları gör.