Suriye’nin kuzeyinde terör örgütü PKK ile Suriye’nin kuzeyinde yaşayan Arap aşiretleri arasındaki çatışma iyice şiddetlendi. Aşiretler bölgede stratejik noktaları ele geçirirken, Amerika ve terör örgütü kontrolündeki petrol kuyularını da ateşe verdi. Teröristler, Amerika’nın kendilerine verdiği araçlarla bölgeden uzaklaşmaya, hatta kaçmaya başladı.
Peki Suriye’nin kuzeyinde neler oluyor? Tansiyonun yükselmesine sebep olan olay ne ve aşiretler nasıl baş kaldırdı? Suriye’de etkin bir güce sahip olan Rusya bu kargaşada neler yaptı? Gelin birlikte bakalım.
Aşiretlerin sabrı taştı
PKK ile Arap aşiretler arasında senelerdir var olan gerginlik, aşiretlerin sabrının taşmasıyla çatışmaya dönüştü. Tamamına yakın Araplardan oluşan PKK gücümüz Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yapılanması parçalandı. Bazı sözde komutanlar cepheden kaçarken, aşiret ordusu 160 PKK’lıyı esir aldı, 80 terörist öldürüldü.
Şimdi yaşananların sebebini bir göz atalım. Amerika, Suriye’nin kuzeyinde çeşitli yollara başvurarak sözde bir meclis kurdu. Amerika hem terör örgütü PKK’nın hem de sözde meclisin liderini elinde tutuyordu. PKK ile meclis arasında son birkaç gündür tansiyon yüksekti. Sebebi de Ahmet El-Habir’in tuzak kurularak tutuklanmasıydı.
Ahmet El-Habir, bölgedeki en büyük Arap aşiretinin lideriydi. Toplantı bahanesiyle Haseke’ye çağırılan Habir, yolda tutuklandı. Zaten çatışmalar bundan sonra başladı.
Rusya YPG’yi korumak için müdahale etti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 4 Eylül’de bir araya gelecek. Tam da görüşme öncesi bu savaşta yeni bir gelişme yaşandı. Rusya Hava Kuvvetleri, iki savaş uçağıyla Amerika’nın Suriye’deki ortağı YPG’nin imdadına yetişti.
Rusya, Arap aşiretlerinin PKK’dan kurtardığı Münbiç’i bombaladı. Ruslar burada sırf YPG’yi korumak adına Türkiye’yi tehdit etti. İki ezeli düşman, konu para ve nüfus olunca bölgede ittifak kurmuş gibi duruyor.
Erdoğan’ın ziyareti öncesinde Suriye’nin kuzeyinden gelen bu haber, görüşmeyi nasıl etkileyecek? Bu konu masaya yatırılacak mı? Hep birlikte göreceğiz.