Afrika, son yıllarda küresel güçlerin ilgi odağı haline geldi. Özellikle Rusya, Afrika ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmek için yoğun çaba sarf ediyor. Rusya, Afrika’nın zengin doğal kaynaklarına, büyük pazar potansiyeline ve siyasi nüfuzuna erişmek istiyor. Aynı zamanda, Batı’nın yaptırımlarına karşı alternatif işbirlikleri arayışında olan Rusya, Afrika’da yeni bir güç bloğu inşa etmeyi hedefliyor.
Rusya’nın Afrika politikasının en dikkat çekici örneklerinden biri, Burkina Faso’da yaşanan gelişmelerdir. Burkina Faso, Batı Afrika’da yer alan ve Fransa’nın eski sömürgesi olan bir ülkedir. 1960 yılında bağımsızlığını kazanan Burkina Faso, uzun yıllar Fransa’nın etkisi altında kalmıştır. Ülke, aynı zamanda terör örgütlerinin saldırılarına maruz kalan ve yoksullukla mücadele eden bir coğrafyada bulunmaktadır.
Burkina Faso’da 2022 yılında iki askeri darbe gerçekleşti. İlk darbe, Ocak ayında Paul-Henri Sandaogo Damiba liderliğindeki bir askeri cunta tarafından yapıldı. Damiba, ülkenin eski devlet başkanı Roch Marc Christian Kabore’yi devirerek iktidarı ele geçirdi. Ancak Damiba yönetimi, terörle mücadelede başarısız oldu ve ülkenin büyük bir bölümü teröristlerin kontrolüne girdi.
İkinci darbe ise Eylül ayında Ibrahim Traore liderliğindeki bir grup subay tarafından yapıldı. Traore, Damiba’yı devirerek geçici devlet başkanı oldu. Traore, 34 yaşında olmasıyla dünyanın en genç lideri unvanını aldı. Traore, aynı zamanda Burkina Faso ordusunda yüzbaşı rütbesinde olan ve “Kobra” adlı özel kuvvetler birliğine mensup olan bir askerdir.
Traore’nin iktidara gelmesiyle Burkina Faso’da büyük değişimler yaşandı. Traore, ülkesini Fransa’nın sömürgeciliğinden kurtarmak için radikal kararlar aldı. Fransa’ya uranyum ihracatını durdurdu, Kanadalı bir maden şirketine el koydu ve Fransız askerlerini ülkeden kovdu. Ayrıca, Afrika ülkelerine bağımsızlık ve birlik çağrısı yaptı.
Traore’nin bu hamleleri, Batı’yı rahatsız etti. Özellikle Fransa, Burkina Faso’daki çıkarlarını kaybetmekten endişe duydu. Fransa, bölgedeki enerji ve yeraltı kaynaklarının sınırlandırılması anlamına gelen bu duruma müdahale etmek istedi. Ancak Traore’nin arkasında güçlü bir destekçisi vardı: Rusya.
Rusya, Traore’ye hem siyasi hem de askeri destek verdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Traore ile yakın ilişki kurdu ve onu Moskova’ya davet etti. Putin, Traore’ye terörle mücadelede yardım teklif etti ve Rusya’nın Afrika’daki müttefiki olduğunu söyledi. Rusya ayrıca, Wagner adlı özel askeri şirket aracılığıyla Burkina Faso’ya silah ve eğitim sağladı.
Rusya’nın Burkina Faso’ya desteği, hem bölgesel hem de küresel dengeleri değiştirdi. Rusya, Afrika’da yeni bir güç merkezi oluşturarak Batı’nın hegemonyasına meydan okudu. Rusya ayrıca, Ukrayna krizi nedeniyle Batı’nın yaptırımlarına karşı alternatif işbirlikleri geliştirdi. Rusya’nın Afrika politikası, çok kutuplu bir dünya düzeninin inşasına katkı sağladı.