Rusya Savunma Bakanlığı, 23 ve 25 Kasım tarihlerinde düzenlenen saldırılarda, Kursk'un hedefe yönelik hedefin vurulduğunu ve bu füzelerin bazılarına karşılık olarak hava savunma sisteminin devreye sokulduğunu belirtti. Bakanlık, saldırılarda kullanılan füzelerin kalıntılarını kamuoyuyla paylaşarak, bu durumu şeffaf bir şekilde belgelemiştir. Rusya'nın savunma saldırısı, saldırılara karşı dayanıklılık gösterirken, iki füzeden birinin hedefe ulaşma bilgisi, bakış ciddiyetini ortaya koyuyor.
Rusya Savunma Bakanlığı'nın Yanıtı Nedir?
Rusya Savunma Bakanlığı, bu saldırılara yanıt vermek için hazırlık sürelerini ifade etti. Bakanlık, "Yanıt verme hazırlıkları yapılıyor" açıklamasında bulunarak, bu durumun sadece askeri bir tepki olmadığını, aynı zamanda bir değerlendirme yapıldığını da vurguladı. Uzun menzilli silahların kullanımı, Rusya'nın askeri stratejisinde önemli bir yer tutarken, bu tür saldırılara karşı nasıl bir yanıt verileceği, uluslararası güvenlik dengeleri açısından kritik bir soru haline getirildi. Söz konusu füzelerin azalması sonucu yaşanan hasarlar, Rusya'nın askeri devletinin ne denli etkili olup olmadığı sorgulanırken, aynı zamanda bölgedeki gerilimin artmasının bir faktörü olarak öne çıkan bir faktör olarak öne çıkıyor.
Saldırıda Hangi Silahlar Kullanıldı?
Saldırılarda, Amerikan yapımı 5 adet ATACMS füzesi kopyası. Bu füzelerin, S-400 hava savunma sisteminin içerdiği noktalara yönelik yapıldığı ve bu füzelerden 3'ünün Pantsir hava savunma sistemi tarafından etkisiz hale getirildiği belirtildi. Bu durum, Rusya'nın hava savunma sisteminin bir kez daha gözlere sererken, saldırılar sonucunda hava savunma sisteminde hasar gördüğü ve bazı askeri gücünün yaralandığı bilgisi, olayın ciddiyetini artırmaktadır. Ayrıca 25 Kasım'da Kursk Vostoçnıy Havaalanı'na yönelik yapılan saldırıda 7'sinin Pantsir sistemi tarafından kullanılan 8 adet ATACMS füzesinin düşürüldüğü, ancak birinin hedefine ulaştığı tespit edildi. Bu tür gelişmeler, Rusya'nın saldırılarına karşı koyma yeteneği hakkında önemli bilgiler veriyor.
Saldırıların Bölgedeki Etkileri Neler Olacak?
Bu saldırıların, yalnızca Rusya'nın askeri stratejisi değil, aynı zamanda uluslararası çapta geniş kapsamlı sonuçları olacaktır. Rusya'nın tepki verme kararlılığı, bölgedeki artan gerilimlerin daha da tırmanmasına neden olabilir. Bu bağlamda, Rusya'nın askeri ve sanayi tesislerine yönelik saldırıların arttığı, Batılı ülkelerle olan ilişkilerin daha da gerilmesine yol gösterdiği gibi görülüyor. Özellikle Putin'in nükleer silah kullanma doktrini kapsamında, bu tür saldırılara karşı nasıl bir strateji geliştirileceği, dünya çapında dikkatle izlenmektedir. Tüm bu özellikler, hem birleştirme hem de birleştirme olarak önemli dinamikler oluşturacak ve bölgedeki güvenlik ortamını daha karmaşık hale getirecek.