Sağlık Bakanlığı'nın uzun süredir gündemde olan HPV aşısı vaadi, maalesef bir kez daha göz ardı ediliyor. Rahim ağzı kanserine karşı koruma sağlayan bu önemli aşının ulusal aşı programına alınması beklenirken, aşıya yapılan zam, sağlık sektöründe yeni bir krize yol açıyor.
2023 yılının son günlerinde Sağlık Bakanı Fahrettin Koca'nın, HPV aşısını ücretsiz yapma vaadinin üzerinden bir yıl geçti. Bu süre zarfında, aşının tek doz fiyatı yüzde 61 oranında artarak, sağlık sektöründeki mali yükü daha da ağırlaştırdı. Euro değerindeki artışın ilaç fiyatlarına doğrudan yansıması, HPV aşısının maliyetini önemli ölçüde artırdı.
Aşı fiyatlarındaki bu ani yükseliş, toplumda büyük bir hayal kırıklığı yaratırken, sağlık alanında çalışan uzmanlar da durumdan endişe duyuyor. Aşının fiyatı, özellikle kanser önleme konusunda ciddi bir mali yük teşkil ediyor.
Bakan Koca, Kasım 2022'de yaptığı bir açıklamada, HPV aşısının belirli bir grupla aşılamaya başlayacağını ve kapsamının genişletileceğini belirtmişti. Ancak, geçen süre zarfında bu vaadin yerine getirilmesi konusunda bir ilerleme kaydedilmedi.
2024 yılı bütçe görüşmelerinde Sağlık Bakanlığı'nın durumunu açıklayan Koca, HPV aşısının ücretsiz olması için mücadele edenlere, kamunun menfaatini koruyacak bir planlama yapılması gerektiğini ifade etti. Bu açıklama, toplumda ve sağlık sektöründe olumlu bir karşılık bulmadı.
Bakanın açıklamaları, HPV aşısının yerli üretimine yönelik çalışmaların sürdüğüne işaret etse de, bu sürecin ne zaman sonuç vereceği ve aşının maliyetinin nasıl etkileneceği konusunda belirsizlikler devam ediyor. Özellikle aşının sınırlı üreticisi olması ve uluslararası piyasadaki fiyat dalgalanmaları, Türkiye'de HPV aşısının geleceğini belirsiz bir hale getiriyor.
Kısacası, HPV aşısına yapılan zam, sağlık sektöründe yeni bir kriz yaratıyor. Bakan Koca'nın vaatleri ve sağlık politikaları, bu krizin çözümünde ne kadar etkili olacak, zaman gösterecek. Özellikle kanserle mücadelede önemli bir yere sahip olan HPV aşısı, ücretsiz olması gereken temel sağlık hizmetlerinden biri olarak görülüyor. Bu konuda atılacak adımlar, hem vatandaşların sağlığı hem de sağlık sektörünün geleceği için büyük önem taşıyor.