Habertürk’e konuşan Güneş, sistemin değişmesine, Türk futbolunun daha sağlıklı yapıya oturtulmasına yönelik tespitler ve önerilerde bulundu.
''TÜRK FUTBOLUNUN EN ÖNEMLİ PROBLEMİ...''
''Türk futbolunun en önemli problemlerinden biri kulüplerin gelir-gider dengesizliği... Gelirleri belli, giderler belli. Türkiye’de iki sene şampiyon olduk, üçüncü sene de şampiyon olacağız... Başlığı vereyim de... (Gülüşmeler). Gazeteler yazıyor, borçlarımız büyüyor diye... Bu takımlar niye çalışıyor ki anlamadım. Bakıyoruz hem şampiyon oluyoruz hem de borçlar büyüyor.''
''BEŞİKTAŞ TARİHİ BİR OLAY YAPTI''
''Bizim stat yapımı başlı başına bir olay. Beşiktaş tarihi bir olay yaptı. Başkanımızın vizyonu geniş. Sahayı bitirdi, kadro yaptı, sonucu aldı. Ama iyi de gitsen iyi değilsin, kötü de gitsen iyi değilsin. Çünkü ne kadar para gelirse o kadar borç artıyor. Yukarısı değil sadece, alt taraf da öyle. Dünyada değişim var. İngiltere futbolu olağanüstü bir yere geldi. Rakamlar inanılmaz. Bundan Avrupa da etkilendi. Artık 400 milyon eurolar normalleşmiş.''
''BANA DA O PARAYI VERECEKSİN DİYORLAR''
''Şimdi Türkiye’de oyuncuların aldığı ücretler eleştirilmeye başlandı. İngiltere ve Fransa ligleri iyi olmasa, bu rakamlar olmaz. Türkiye mi yaptı şu anda piyasada dolaşan rakamları hayır. Oradan oyuncu alıyorsun, pahalı olunca, bizdekiler de ‘bana da o parayı vereceksin’ diyor. Birken iki alıyor. Bizde bir şey olmuyor, bu dışarının etkisiyle oluyor.''
''2., 3. OLMAK DÜNYANIN SONU OLMAMALI''
''Beşiktaş olarak içeride ve Şampiyonlar Ligi’nde yarışıyoruz. Alacağımız her puan sadece bizi değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiriyor. İki takımla direkt Şampiyonlar Ligi’ne gitseniz, Avrupa Ligi’nde takım sayısı çoğalsa, sadece sportif başarı değil, gelecek adına, Türk futbolunun marka değerini yükselterek, yeni gençlerin önü açılır. Ama orayı geçemediğimiz için orayı göremiyoruz. O konuşulmuyor, daha sezona başlarken kim şampiyon olacak, üç dört takımdan biri olacak. 2.3.4. olmak evet kötü sonuç ama dünyanın sonu değil ki. Devam edeceksin. Böyle olunca bir yıl sonra iyi takım kalamıyor o zaman. Hemen tekrar değişikliğe gidiliyor. Yönetimlerin işi zor. Geçici olarak saha sonuçları kötüyse, duramayacağı için ona göre transfer yapıyor.''
''BEŞİKTAŞLILAR BENİ SAHİPLENDİ''
Beşiktaş ile Trabzonspor arasında bir fark mı?
İkisi de aynı. Yabancılık çekmedim. Orada büyüdüm, Trabzonspor’da bir değer oldum ama burada da aynı şeyleri yapıyorum. Benim için hayat felsefesi aynı. Trabzon’un bana kattığı en büyük değer burada yaptığım doğruların doğru olduğunu bir kez daha anlıyorum. Trabzon’da ne yaşıyorsam burada da aynı şeyi yaşıyorum. Taraftar bunu hissettiriyor. Sahiplendiler ilk geldiğim günden itibaren. Bu da bir avantaj.
''TRABZON'DA BANA DAHA AZ SABREDERLER''
Trabzon taraftarı, Beşiktaşlı Rıza Hoca’yı sahiplendi görünüyor...
“O da aynı şey, yapısı müsait. Ama orada sabırsızlık var. Yine Rıza’ya iyi sabrettiler; bana hiç olmaz! (Gülüyor) Adam parlıyor. Ne istediğini bilmiyor. Kötü niyetle yapmıyor. Kazanıyorsunuz, bir maç kaybettiniz, taraftar kızıyor. 2 maç üst üste kötü gitti. Kızdılar. Seviyor sahipleniyor. Yakın tanıdıkların çoğu mahalle çocukları da var aralarında. Tesise gidiyoruz, jandarma bekliyor. ‘Niye bekliyorsunuz’ diye soruyoruz. İşte ‘taraftar gelip basmasın’ diye. Eğer biz taraftardan korunmak için jandarmaya ihtiyaç duyuyorsak kapatın kulübü ya, böyle kulüp olur mu? Taraftar bize sahip çıkmalı. Bunları değiştirmek için çok uğraştık. En önemli konulardan biri o. Trabzon’da çok sahipleniliyor ama sevgi bazen boğuyor.”
''ATSINLAR, BİTİRSİNLER!''
Şenol Güneş bir ara konuşurken, TV’de haberlerde kendisini görünce duraksadı. “Hem orada, hem burada olunca şaşırdım” diyerek tebessüm eden Güneş, Bayern Münih’in Paderborn’u 6-0 yendiği maçın özetleri sırasında “Hocam, B.Münih açıldı, çok atmaya başladı” sözleri üzerine, “Atsınlar bitirsinler, onu bekliyoruz. O günkü oynayacağımız maça bakacağız. Bizden kağıt üstünde şu anda iyiler ama sahada nasıllar göreceğiz” diye konuştu.
Kulüpler yasasıyla ilgili düşünceleriniz neler?
“Kulüpler Birliği gibi, futbolcuların da, hakemlerin de, derneklerin de aynı ayarda güçlü olması lazım. Kuvvetler ayrılığı olması lazım. Federasyon, bıraktı işini Kulüpler Birliği’ni kurdu. Türk futboluyla ilgili karar veriyorsunuz, iki ay sonra başkan gitti, yeni biri geliyor. Ben antrenörüm, benim niye temsil hakkım yok. Bu kanun çıkmadan bu olmaz. Şu anda bizim haklarımızı korumuyorsun ki. Bir oyuncu yanlış yapıyorsa, ilk müdahaleyi futbolcular derneği yapmalı, bu antrenör dernekleri için de olmalı.”
Video hakem sistemi hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Ben karşıyım. Orada da hata oluyor çünkü. Bizim maçta söyledim. VAR’a bakarken penaltı mı değil mi, bana göre penaltı diyecek kapattı, bitti iş. Olmaz öyle. Bugün artık sağlıklı bir futbol ortamı yok. Sen diyorsan penaltı değil, ben diyorsun penaltı değil, ikimiz de haklıyız. VAR girerse vay yandık.”
Mehmet Atalay: Beşiktaş’ın güzel besteleri var... Kıraç’ın marşının da F.Bahçe’nin en iyisi olduğunu düşünüyorum...
“Doğru, doğru... Beşiktaş’ın tüm bestelerini seviyorum. Beşiktaş bu işi de iyi beceriyor. Beşiktaş’ın boştaki taraftarı yanına alacak bir imajı var. Zaten büyüklerin fanatikleri duruyor. Ortada olanları almak lazım. Bizim taraftarımız içinde Trabzonsporlu olup destek olan var. Galatasaraylı da var.”
''OYUNCULAR TOPLANTIYA KARŞIYDI''
''Antrenörlükte işine yatırım yapan kazanır. 2002’den sonra UEFA’nın toplantısına katıldım. Almanların hepsi fikir tartışıyor. Biz kavga ediyoruz veya yağcılık yapıyoruz. Futbolun akademik tarafı çok zayıf. İlk geldiğimde toplantı yapmaya karşıydı futbolcular. Ama katılmazsan bir yere gelmiyorsun. Beraber oynadığım Ali Kemal, Hüseyin, Kadir... Çoğu antrenörlük yapmadı, zaman ayırmadı o toplantılara. Antrenör olmayı düşünmedi. Ben okuyup, oynayıp hem de çalıştım.''
''RAKİPLER OLMASA GÜCÜMÜZ OLMAZ''
Şenol Güneş, futbolu büyüten şeyin rekabet olduğunu, büyüklerin de birbiri olmadan hiçbir şey ifade etmediğinin altını çizdi. “Şu unutulmamalı, biz rakiplerimizle güçlüyüz” diyen Güneş, şöyle devam etti: Ne kadar iyi olursan ol, eğer rakiplerin güçsüzse, aşağıya düşüyorsun. Bugün rakamların yükselmesi sadece Beşiktaş’ın oynadığı sonuç değil, F.Bahçe, G.Saray, Trabzon ve diğer takımlar olmasa senin ne gücün olur.
''URFA’DAKİ TRABZON-F.BAHÇE FİNALİ ÖRNEK OLMALIYDI''
“Medya tarafından bakıyorum, bizde kavga tarafı daha ön planda gösteriliyor. Halbuki olumlu tarafı göstermek lazım. Fenerbahçe ile Trabzon’dayken Şanlıurfa’da Türkiye Kupası finali oynadık. Oradaki ambiansın daha çok işlenmesi gerekiyordu. Ya da benzer bir derbi maçı varsa... Kavgasız, gürültüsüz, iyi olan her şeyin daha çok kullanılması lazım. Biz olumsuzluğu fazla kullanıyoruz, bu da genel olarak yıpratıyor”