‘Program ne?’ ya da ‘Ajandada ne var?’ gibi bir soruyla telefonunuzdan programınızı hatırlatmasını isteyebilirsiniz. Örneğin, benim iş seyahatim sırasında uçuş saatlerini, Airbnb rezervasyonlarını, randevularımı, harita ve ulaşım olanaklarıyla lokasyon bilgilerini almam mümkün oldu. Bir sonraki randevuma zamanında yetişmem için bulunduğum yerden ne zaman ayrılmam gerektiğini bile hatırlatmıştı asistanım.
‘Bugün şemsiyeye ihtiyaç var mı?’ gibi bir soruyla sanal asistanınız ne giyeceğinize karar vermede size yardımcı olabilir.
‘Yarım saat süre ayarla’ gibi bir komutla kendinize belli bir okuma süresi ya da pizzanın fırından çıkarılma zamanını belirleyebilirsiniz.
‘Saat 19’da annemi aramamı hatırlat’ ya da ‘Bakkaldan ekmek almayı hatırlat’ gibi cümlelerle telefonunuzun size hatırlatıcı uyarılar göndermesini sağlayabilirsiniz.
‘Takvim yarat: … ile yemek. Yarın saat 13. Taksim’ gibi bir komutla takviminize not düşebilirsiniz. (Mümkün olduğunca fazla bilgiyi basit bir dille ifade ederseniz sanal asistanınız boşlukları kendi kafasına göre doldurmayacaktır.
Bu da mesaj göndermek kadar hızlıdır; ancak mesajınız bir-iki cümleden uzunsa kendinizin yazması daha çabuk olacaktır. Ses tanıma teknolojisi hala mükemmellikten uzak çünkü.
‘Patrona mesaj gönder. 10 dakika geç kalacağım’ gibi yazılmasını istediğiniz mesajı basit ve kısa cümlelerle söyleyin. Hangi uygulama üzerinden gönderileceğini de belirtebilirsiniz: SMS, Whatsapp gibi. Bu kadar basit. Araba kullanırken, toplantıya girerken yapabilirsiniz bu işi. Hareket halindeyken yazmaya çalışmaktan çok daha güvenlidir. Ayrıca sanal asistanınız her adımı sizinle teyit edeceği için yanlış yapma ihtimali de yoktur.
Listenizdeki ismi söyleyerek ‘….’i ara’ komutu verin. Tuşlara dokunmadan çok daha hızlı sonuç alıyorsunuz. Hatta telefonunuza o kişinin patronunuz olduğunu öğretip kısaca “Patronu ara’ bile diyebilirsiniz.