Türkiye ekonomisinde, seçim sürecinin ardından dolar kurunda beklenen yükselişle birlikte Kur Korumalı Mevduat (KKM) hesaplarından çıkışların durma noktasına gelmesi, finans sektörü ve vatandaşların döviz ve TL mevduat tercihlerinde yeni bir dönemin işaretlerini veriyor. Bu gelişmeler, bankaların TL’ye dönüş hedeflerini zorlayan bir duruma yol açmış durumda.
Son dönemde, banka kaynaklarından alınan bilgilere göre, yılbaşından itibaren hızlanan KKM çıkışlarının yenileme oranlarının yeniden %80’i aştığı gözlemleniyor. Seçim sonrası doların artacağına dair beklentilerin bu durum üzerinde etkili olduğu düşünülüyor.
Dünya gazetesinden Birol Bozkurt'un aktardığına göre, TL mevduat faizlerinin %60 civarına yükseltilmesine rağmen, döviz dönüşümlü KKM'lerin yenilenmeye devam ettiği belirtiliyor. KKM, 15 Mart haftasında 8,11 milyar TL düşüşle 2,29 trilyon TL'ye gerilese de, yeni KKM girişlerinde bir artış gözlemleniyor. Bankacılık kaynakları, önümüzdeki dönemde KKM'nin yeniden artışa geçebileceğini öngörüyor.
Bankacılık sektörünün toplam mevduatı, 15 Mart ile biten haftada 200,6 milyar lira artarak 15 trilyon 935 milyar liraya yükseldi. 1-3 aylık TL mevduat faiz oranı yüzde 53,63'ten yüzde 55,7'ye çıkarken, bazı bankaların faiz oranlarını yüzde 57'ye kadar çıkardığı görülüyor. Bu dönemde, bankalardaki TL cinsi mevduat yüzde 0,96 artışla 8,7 trilyon lira, yabancı para cinsinden mevduat ise yüzde 1,96 artarak 6,5 trilyon lira oldu.
İhtiyaç kredisi faizlerindeki rekor artış dikkat çekiyor. Merkez Bankası'nın sıkılaştırıcı politikalarının bir yansıması olarak, ticari kredi faizleri yüzde 55,76'dan yüzde 58,5'e yükseldi. 8 Mart haftasında yüzde 63,36 olan ihtiyaç kredi faizleri, 15 Mart haftasında yaklaşık 13 puanlık bir artışla yüzde 76'ya çıktı. Bu artış, Merkez Bankası'nın kredi büyümesine getirdiği zorunlu karşılık adımıyla ilişkilendiriliyor.
Kartlı ödemelerde yaşanan yüzde 152'lik artış, pandemi sonrası dönemin tüketim alışkanlıklarında meydana gelen değişiklikleri gösteriyor. Şubat ayında, kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlarla yapılan toplam ödeme tutarı 1,01 trilyon lirayı aşarak, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 152 artış gösterdi. Kredi kartı hacminde yaşanan düşüş ve internetten yapılan kartlı ödemelerdeki artış, tüketici davranışlarındaki dönüşümün altını çiziyor.
Ekonomide yaşanan bu gelişmeler, seçimler sonrası Türkiye'nin finansal manzarasında önemli bir dönemeç olduğunu işaret ediyor. Döviz kurundaki beklentiler, mevduat faizlerindeki artışlar ve kartlı ödemelerdeki değişimler, ekonomi yönetiminin önümüzdeki dönemdeki politikaları için belirleyici olacak gibi görünüyor. Bu dinamikler, hem bireysel tüketicilerin hem de finans sektörünün stratejilerinde önemli değişikliklere yol açabilir.