"SIR"lar dökülürken CHP'li Bülent Tezcan

NECDET PEKMEZCİ

Bin bir türlü “Sır” var!

Ahlak, felsefe, tasavvuf, kimya, gündelik koşuşturmaca, maişet, de kendince tanımlamış “Sır”rı…

Hepsinin de ortak noktası sırrın tutulması, dökülmesi değil…

Kurtlar Vadisi dizisinin ünlü repliği ile bilinse de kadim bilgidir esasında, “İki kişinin bildiği sır değildir” tespiti…

İş o ki sır tutulursa gizemini, güzelliğini korur…

Sırrı dökülen değil, sırrı muhafaza eden ayna makbuldür…

Pir Sultan Abdal’ın “Haydar sırdır” demesi de bundandır…

Vakitli vakitsiz, ortaya çıkmak isteyen bir huy taşıyor. Sahibini fena rahatsız ediyor.

Dökülmedikçe, masumiyetini haykırıyor. Vicdanı tırmalıyor, dürtüyor, dürtüklüyor…

Tahliyesini istiyor zindandan…

Ve sonunda sahibini döküldüğünde, cazibesine cazibe katacağına inandırıveriyor…

CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem’in, sırrı da aynı yolu izledi. Eren Erdem MİT Tırları ile ilgili sırrı sakladı sakladı, nihayetinde kadim kural galip geldi…

Sırrı ifşa ediverdi…

Katıldığı bir TV’de söyledi sırrını Eren Erdem:

“MİT tırları tutanakları hususunda savcılara da söyleyeceğim, ben bu tutanakları genel başkan yardımcımız Bülent Tezcan'dan temin ettim.”

Ancak “sır” hiç de masum değil.

Oysa, sırrın ne hinoğlu hin olduğunu bilenler; suçluluğundan zerre kadar şüpheye düşmeyenler, ki Pir Sultan Abdal da o sır sahiplerindendi. Sakladılar, sırrı yüz yıllar boyu…

Belki de Eren Erdem, masumiyetine inandı sırrın, tahliye ediverdi…

Ki sırrı bilen Enis Berberoğlu, o sır için mahpusluğu göze aldı…

Yattı yatıyor!

Sırrı en “İYİ” tutan kim!

Eren Erdem değil, haliyle…

Peki, Enis Berberoğlu mu?

Sanmam o da tuttu sırrı Can Dündar’a verdi…

Sonrası malum…

Peki, “İYİ” sır sahibi Bülent Tezcan mı?

Konu ile ilgili kaleme aldığım 7 Temmuz 2017 tarihli yazım “Berberoğlu kurban mı?” başlığını taşıyordu…

Ve yazım şu sözle sonlanıyordu:

“Sahibine hizmet ederken görünmez olmak ‘İYİ’dir, ama bunun sonucunda ödüllendirilmek de vardır, cezalandırılmak da…”

Bülent Tezcan, hiç olmadığı kadar CHP’de bugün hüküm sürüyor, Enis Berberoğlu hem cezalı hem de ödüllü mahkûm, ya Eren Erdem!