Üstelik bugüne kadar birçok defa da denendi ama Coca Cola'nın tadını gerçekten yakalayan da çıkmadı. İçindeki özel formülle ilgili tek bildiğimiz şey ise 'doğal aroma vericiler'.
Sebebi ise bu sırrın 129 yıldır korunması ve saklanması. Saklama sebepleri çok açık aslında. Dünyanın gelmiş geçmiş en popüler içeceğinin sırrını paylaşmıyorlar, çünkü kopyalanmasını istemiyorlar.
Coca-Cola'nın sırrı yıllarca çözülmeye çalışıldı. Tam 129 yıldır... Ancak kimse sırrı bulamadı. Çözülemedikçe de şehir efsaneleri yaratıldı. "coca cola böceği var" da denildi, "kola da alkol var mı" sorusu da soruldu...
Cesedini 12 saat ipte asılı tutan Kral Charles Cromwell'in başını kestirtmişti. Daha sonra Cromwell'in kellesi müze tarafından devralındı daha sonra ise bir koleksiyoncuya satıldı. Kellenin son sahibi 1957 yılında ölünce oğlu kelleyi saklamak istemedi ve gömmek için uygun bir yer aradı. Başı gömmek için 3 yıl yer arayan aile sonunda bunu gerçekleştirebildi. Şuan ise 2 kişi kellenin yerini biliyor.
Oliver Cromwell 1600'lü yıllarda İngiltere'de monarşik yapıyı tek başına sona erdiren önemli isimlerden biri. Cromwell'in doğal nedenlerden dolayı ölümünden sonra monarşik yapı tekrar kurulmuştur. Kral II. Charles'ın emriyle mezarı kazılarak ölü olan Cromwell'in tekrar öldürülmesi emri gelmiştir.
Maya dönemine ait 1000 yıllık bu kristal kuru kafa, tek bir blok kristal üzerine oyma olarak yapılmış. Nasıl yapıldığı hala anlaşılamayan kuru kafanın altından tutulan ışık, doğrudan göz çukurundan yansıyor. Bu teknolojinin bugün bile mümkün olmadığı söyleniyor.
Çünkü Güney Kutbu'nun keşfi, haritanın çizilmesinden çok sonra, yani 1818'de gerçekleşmişti. Dahası, Piri Reis'in haritası, kıtanın buz altında kalmış sahil kesimlerini de gösteriyordu. Ancak kıta üzerindeki buzlar, haritanın çizilmesinden tam 6 bin yıl önce erimişti.
Coğrafya ve harita uzmanı ünlü Türk denizci Piri Reis'in 1513'te çizdiği Afrika, Amerika ve Güney Kutbu'nu gösteren harita, ortaya çıkarıldığı 1929 yılında ortalığı karıştırdı.
Alman arkeolog Wilhelm Konig tarafından 1938'de Bağdat'ın yakınlarında bulunan 2 bin yıllık pil, bilim adamlarını şaşkına düşürdü. Konig, 13 santimetre boyundaki toprak bir kabın içine monte edilmiş bir bakır silindir, onun etrafındaki demir çubuk ve testinin ağzını kapatan asfalttan oluşan bu nesneyi "Dünyanın en eski pili" olarak tanımladı. O dönemlerde bu pilin nasıl icat edildiği ise tam bir muamma.
Çığlık atan bu mumyanın iç organları hala duruyor. Aslında mumyalanma sürecinde görülmeyen bir durum bu. Teoriler farklı farklı; ama hiçbiri tam olarak durumu açıklamaya yetmiyor. Bazı kaynaklara göre bu mumya III. Ramses'in oğullarından Prens Pentewere'ye ait.