Bugün yarın derken memleketin gözü kulağı tamamen büyükşehirden gelecek gol haberine kilitlendi. Gökçek ve şehzadesi kimilerine göre yolun sonuna geldi kimilerine göre masada ATO yönetimi de dahil pek çok pazarlık süregeliyor. Velevki karşılığında birşey alacak bile olsalar, kaybettikleri mevziye/makama asla değmeyeceği kesin.
Şu aralar büyükşehirde hummalı bir hareketlilikten bahsediliyor. Son düzlükte ki Bürokratlar, hiç olmadıkları kadar yoğun mesaidelermiş. Geçmişte ki başarılı icraatlarını kıskanan gözlerden saklamak için epey çaba sarfettikleri ifade ediliyor.
Unuttukları şeyse çok basit; “Kara Karıncayı Gece Gören Var”*...
Son döneme damgasını vuran Derin Gırtlak büyükşehirde ki bu geceli gündüzlü çalışmanın dikkatli gözlerden kaçmadığını ısrarla vurguluyor. Hatta Gökçek’i asıl endişelendirenin yerini kaybetmek değil halefinin “başarılı” geçmişine ilgi göstermesiymiş...
Asıl trajikomik durumsa MHP ve CHP’li meclis üyelerinin kendisine destek çıkmaları oldu. Seçimle gelen seçimle gider iddiasını Gökçek için pek bir hevesle kullanan CHP’nin her nedense Erdoğan konusunda aynı hassasiyeti göstermemesi siyaset dünyamızın oportünist yüzünü bir kez daha ortaya çıkardı.
Çok dağılmadan bu konuya değinmek gerekiyor çünkü CHP bütün ideolojik yapılanmasını Erdoğan karşıtlığı üzerinden kurdukça aslında sandıkta neden yıkıldığını da gösteriyor. Sırf Erdoğan’a muhalefet olabilmek için Gökçek’e destek vermek de dahil kendilerini inkar sayılabilecek her yolu deniyorlar. Belki bir gün Erdoğan düşmanı değil de sadece bir siyasi parti olduklarını fark ederler.
Dönelim tekrar büyükşehir koridorların da ki ardı arkası kesilmeyen çalışmalara. Onlar çalışa dursun, günü vakti geldiğinde bütün çalışmalarının TAÇLANDIĞINI göreceklerinden şüpheleri olmasın.
Her biri el emeği, göz nuru bu şirketlerin salkım söğüt saçaklarını Ankara’ya nasıl yaydıklarını herkes bir gün öğrenecektir. İşin kötüsü satışa ilk önce Yeni Akit başladı...
Besle kargayı, oysun gözünü...
* Aşık Noksani’nin meşhur dizelerinin bence en vurucu betimlemesidir.