7 Ekim 2023 tarihinde İsrail ve Hamas arasında başlayan çatışmalar, Tel Aviv'den yapılan son açıklamalarla birlikte uluslararası endişeleri daha da artırmış durumda. İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi'nin Gazze Şeridi'nde bulunan askerlere hitaben yaptığı konuşma, bölgedeki gerginliği daha da tırmandırıyor.
Halevi'nin "Gazze'de girip yok edemediğiniz bir kilometre yoksa, aynı şekilde Lübnan'da girip yok edemeyeceğiniz dayanıklı bir bölge yok" ifadeleri, İsrail'in savunma stratejilerindeki kararlılığı vurguluyor.
Bu gelişmeler, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Lübnan sınırındaki güvenlik önlemlerinin artırılması ve Hizbullah ile mücadelede her türlü senaryoya hazır olunduğu yönündeki açıklamalarıyla paralellik gösteriyor.
Netanyahu'nun "Hizbullah'a, Hamas'ın son aylarda aldığı dersi örnek göstermek istiyorum. Bu ders, hiçbir teröristin güvende olmadığıdır" sözleri, İsrail'in bölgedeki askeri varlığını ve politikalarını net bir şekilde ortaya koyuyor.
Çatışmaların başlangıcından bu yana Gazze'de yaşananlar ise insanlık dramını gözler önüne seriyor. BM Sağlık Hakkı Özel Raportörü Tlaleng Mofokeng, Gazze'de "kıtlık değil kasıtlı açlık" yaşandığına dikkat çekiyor. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucu 36 hastaneden 23'ü kullanılamaz hale geldi, 13 hastane ise kısmen faaliyet gösteriyor.
Dünya Sağlık Örgütü'ne göre, bu hastaneler yakıt ve temel malzemelerden yoksun, kapasitelerinin üç katı oranda hizmet vermeye çalışıyor. Savaşın başlamasından bu yana en az 142 Birleşmiş Milletler çalışanı ve 109 gazeteci hayatını kaybetti. Gazze'deki yönetimin Medya Ofisinden yapılan açıklamada, son üç ayda hayatını kaybedenlerin 10 bininin çocuk, 7 bininin kadın olduğu bilgisi paylaşıldı.
Öte yandan, İsrail'in 7 Ekim saldırısında vatandaşlarını koruyamadığına dair suçlamalar ve İsrail istihbaratının Hamas'ın saldırı yapabileceğine dair orduyu dört defa uyardığı iddiaları, İsrail iç politikasında tartışmalara yol açtı. İsrail medyası, İsrail'in 2016 yılında hükümete Hamas'ın bir saldırı düzenleyebileceği yönünde belgeler sunulduğu ancak dikkate alınmadığı iddialarını gündeme getirdi.
Filistin Dışişleri Bakanlığı, Batı Şeria'da İsrail'in uyguladığı şiddet eylemlerini kınayarak, Gazze ve Batı Şeria'daki devam eden katliamların kapsamlı Avrupa ve Amerikan desteklerine İsrail’in resmi yanıtı olduğunu belirtti. İsrail'in uluslararası toplumu yok saymaya devam ettiğini vurgulayan Bakanlık, uluslararası toplumun ve İsrail'i destekleyen ülkelerin insan hakları için sloganlarının ve ilkelerinin görüntüden ibaret olduğunu ifade etti.
Bu durum, bölgedeki istikrarı korumak için uluslararası toplumun daha etkin bir rol oynaması gerektiğine işaret ediyor. Tel Aviv'den gelen açıklamalar ve bölgedeki gelişmeler, dünya gündemindeki yerini koruyor ve gelecekteki gelişmeler merakla bekleniyor.