Çin, Rusya ve Türkiye gibi ülkelerin hamleleri ile ABD’nin bölgedeki planlarının sekteye uğrayacağını belirten uzmanlar, yaptırımlar uygulanmaya başlamadan İran petrolünün gayriresmi kanallar üzerinden satışında ciddi artış yaşandığına dikkat çekti.
ABD yönetimi uzun zamandan beridir gündeme getirdiği İran yaptırımlarının ikinci bölümünü uygulamaya koydu. ABD Hazine Bakanlığı tarafından açıklanan yaptırım listesinde 700’den fazla İranlı isim yer alırken enerji taşımacılık sektörlerinde faaliyet gösteren 100'den fazla kurum ve 200'ün üstünde gemi, 50’si İranlı bankalar olmak üzere 70 finans kuruluşu, İran Havayolları ve 67 uçağı da yer aldı.
İran Ulusal Petrol Şirketi'nin de eklendiği listede, kuruluşun İran dışında faaliyet gösteren onlarca iştirakinin de yaptırımlara tabi tutulacağı belirtildi.
ABD yönetimi söz konusu yaptırımlardan muaf tutulacak 8 ülkeyi de açıkladı. Türkiye’nin yer aldığı muafiyet tanınan diğer 7 ülke ise Çin, Japonya, Güney Kore, Yunanistan, İtalya, Hindistan ve Tayvan olarak ifade edildi.
Erdoğan: Böyle bir yaptırıma kesinlikle uymuyoruz
Partisinin grup toplantısında İran yaptırımlarına değinen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan İran'a yönelik ambargo kararını doğru bulmadığını vurgulayarak, "Dünyanın dengesini bozmaya yönelik bir adım. Böyle bir yaptırıma kesinlikle uymayız. Bunlar, uluslararası hukuka da diplomasiye de aykırı. Emperyal bir dünyada yaşamak istemiyoruz" yanıtını verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında İran ambargosuna ilişkin Türkiye'nin nasıl bir tutum sergileyeceğini açıkladı.
Çarpıcı detay
İran ambargosunun olası etkilerini ve alternatif ticaret kanallarının gelişimine yönelik yenisafak.com’a konuşan Türkiye Enerji Stratejileri ve Politikaları Araştırma Merkezi (TESPAM) Başkanı Oğuzhan Akyener, ambargo tehdidinin kamuoyu ile ilk paylaşıldığı tarihten bu yana, resmi ihracat rakamları incelendiğinde ortaya çıkan çarpıcı bir sonucu paylaştı.
Gayriresmi ticaret hız kazandı
Uluslararası Enerji Ajansı'nın (EIA) yayınlamış olduğu resmi rakamlara göre 2018 yılında 2,7 milyon varil / gün seviyelerine ulaşan İran’ın petrol ihracatının Eylül ayı ortalaması itibarı ile 1,9 milyon varil / gün düzeyine kadar düştüğünü ancak diğer tarafta, İran’ın gayriresmi petrol ve petrol ürünleri ihracatında büyük bir artış yaşandığı yönünde birçok haber ve yorum da mevcut olduğunu belirterek şöyle konuştu;
"Yani, bir taraftan resmi petrol ihracat hacmi azalıyorken, diğer taraftan kayıt dışı ticaret hacmi büyümektedir. Bu da göstermektedir ki, daha önceki ambargo döneminde kayıt dışı ticaret alanında ustalaşan ve önemli tecrübeler kazanan İran ve İran ile işbirliği yapan girişimciler, çoktan alternatif yollara yönelmeye başlamışlardır."
ABD de ambargonun etkili olmayacağının farkında
Bunların yanı sıra, ABD ile yürüttükleri diplomatik girişimler yada ABD’nin tehditlerine kulak asmamaları neticesinde, bazı ülkelerin belli bir süre zarfı için, petrol ithalatı hususunda muafiyet elde etmelerinin de dikkatle incelenmesi gerektiğini söyleyen TESPAM Başkanı Akyener, ‘’Çünkü, öncelikle Çin, Hindistan, Japonya ve Türkiye’nin, ikinci aşamada ise Güney Kore, İtalya, BAE, Yunanistan ve Tayvan’ın da isimleri süreli muaf ülkeler listesinde geçmektedir. Kaldı ki, İran’dan ciddi anlamda petrol ihraç eden ülkelerin neredeyse tamamı bu listededir. Demek ki, ABD de, ilgili ambargo sürecinin çok da etkili olmayacağının farkındadır.’’ dedi.
Yerel para ya da altın alternatifi gündemde
Muafiyetler sonlandırılsa ve ambargo en ağır şartlarda uygulamaya geçirilse, ilgili ülkeler nelerle karşılaşacak ve nasıl çözüm yolları arayacak? Sorusuna da cevap veren Akyener, ambargoları dikkate almayacaklarını zaten çok öncesinden ilan eden Çin, Hindistan ve Türkiye’nin daha önce de olduğu gibi bazı alternatif para transferi ve ticaret yöntemleri ile İran ile alışverişlerini kolaylıkla sürdürebileceklerini vurguladı.
Bu kapsamda da, uzun vadeli en etkin çözümün Türkiye’nin öncülük ettiği yerel para birimleri yada altın endeksli bir ticari argüman ile süreci devam ettirmek olduğunu da kaydeden Akyener, ‘’Bu sayede ABD para biriminin küresel bir ekonomik risk faktörü olmasının da önüne geçilebilecektir. Yani, uzun vadede, bu yaklaşımı ABD dışındaki diğer bütün uluslararası aktörler destekleyebilecektir.’’ diye konuştu.
Ambargo terör örgütlerini de güçlendirecek
Ambargo sebebi ile, petrol piyasalarının çok daha fazla bilinmeyenle dolu bir denkleme dönüşeceğini, küresel anlamda gayri resmi petrol ticaret hacminin artması ise, bu süreçlerde daha da fazla güçlenme imkanı elde eden terör örgütlerinin kendilerine farklı alanlarda zemin bulması gibi riskleri de yanında getireceğine dikkat çeken Akyener, ‘’Yani ABD’nin ortaya koyduğu bu haksız ambargo hamlesi, dünya barışını da uzun dönemde negatif etkileyecektir.’’ dedi.
ABD’li para baronları İran’ı destekleyecek
Sonuç olarak, ABD (niyetlendiği Orta Doğu politikaları çerçevesinde) bu hamleleri ile İran yönetimini dize getirebilecek gibi de görülmediğini dile getiren Akyener, sözlerini şöyle sürdürdü;
"Çünkü, İran’daki mevcut rejim, her ne kadar ülkedeki huzursuzluk artsa da, gayri resmi satışlarla daha fazla güçlenecek ve iç işlerinde daha keskin hamlelere kalkışabilecektir. Kaldı ki, ABD’de kontrolü çoğunlukla eline alan Pentagon’a karşı, yoğun bir mücadele içerisinde olan bir kısım küresel para baronları da bu hususta İran’ı destekleyeceklerdir. Çin, Rusya, Türkiye gibi ülkelerin de hamleleri yine ABD’nin bölgedeki planlarını sekteye uğratmaktadır. Ambargo konusunda zaten bir hayli tecrübe kazanmış olan İran yönetimi bu süreci de atlatacak gibi görülmektedir."
Petroldeki kayıp OPEC’den karşılanacak
Akyener, kısa vadede resmi + gayri resmi ihracatında 0,9 milyon varil / gün seviyelerinde, orta vadede ise 1,8 milyon varil / gün seviyelerinde bir hacim kaybının yaşanmasının beklendiği petrolde bu kaybın OPEC ülkelerinin kolaylıkla karşılayacaklarını da söyledi.
Özel bankacılık sistemi kurulabilir
Türkiye’nin ise bunların yanı sıra, kendi ticaretini, şayet muafiyet olmasa da, para transferi hususunda alternatifler geliştirerek, kolaylıkla sürdürebileceğine işaret eden TESPAV Başkanı Akyener, "Bunun için yerel para birimleri ile transfer süreciyle birlikte, bu minvalde kurulmuş özel bir bankacılık sistemi dahi çözüm olarak değerlendirilebilecektir. Devletimiz bu süreçlerin hepsine ziyadesiyle vakıftır. Ve ambargo hamlesinin de kazananı yine Türkiye olacaktır. Diğer taraftan, daha önce de vurguladığımız üzere, ambargoların küresel petrol fiyatları üzerinde ciddi bir etkisi olmamıştır. Türkiye bu sebeple cari açık anlamında da bu husustan olumsuz olarak etkilenmeyecek gibi görülmektedir." dedi.
Yeni mekanizmalarla Türkiye yaptırımın dışında kalabilir
ABD Yönetiminin İran'a karşı devreye soktuğu yaptırımlara karşı başta Avrupa olmak üzere dünya genelinde güçlü bir destek olmadığının görüldüğünü belirten Piri Reis Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Aslanoğlu ise "Farklı ödeme mekanizmaları ve farklı paralar kullanarak İran ile ticaretin sürdürülmesine yönelik çabaların olduğunu ve olacağını izliyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıklamalarını da bu yönde değerlendirebiliriz. Türkiye'nin şu anda muafiyetleri bulunuyor. İleri ki dönemlerde başta Avrupa olmak üzere uluslararası düzeyde oluşturulacak mekanizmalara dahil olarak ya da benzer mekanizmalar oluşturarak Türkiye de yaptırımların dışında kalabilir." diye konuştu.
(Yeni Şafak)