Türkiye ekonomisi 2023 yılında pek çok sorunla karşı karşıya kaldı. Pandeminin etkileri, siyasi belirsizlikler, jeopolitik gerilimler, kurumsal zayıflıklar ve yapısal sorunlar ekonomik performansı olumsuz yönde etkiledi. 2024 yılına girerken Türkiye ekonomisinin önündeki zorluklar devam ediyor. Bu makalede Türkiye ekonomisinin döviz kuru, enflasyon, faiz oranları ve konut fiyatları gibi önemli göstergelerdeki son durumunu inceleyeceğiz.
Döviz Kuru
Türkiye ekonomisinin en hassas noktalarından biri döviz kuru. Türk lirası 2023 yılında dolar karşısında %40’tan fazla değer kaybetti ve tarihi rekor seviyeleri gördü. Döviz kurundaki yükselişin nedenleri arasında yüksek cari açık, düşük dış rezervler, artan siyasi riskler, küresel likidite koşullarının sıkılaşması ve Merkez Bankası’nın faiz indirimleri sayılabilir.
Döviz kurundaki yükseliş hem enflasyonu hem de borç ödeme kapasitesini olumsuz yönde etkiliyor. Türkiye’nin toplam dış borcu 2023 yılının ikinci çeyreği itibarıyla 480 milyar dolara ulaştı. Bu borcun yaklaşık %70’i özel sektöre ait. Özel sektörün döviz cinsinden borcu ise 2023 yılının ikinci çeyreği itibarıyla 300 milyar dolar oldu. Bu borcun yaklaşık %40’ı kısa vadeli. Bu durum özel sektörün döviz kurundaki dalgalanmalara karşı savunmasız olduğunu gösteriyor.
Döviz kurundaki istikrarsızlığı önlemek için hükümet ve Merkez Bankası çeşitli önlemler aldı. Bunlardan biri de kur korumalı mevduat (KKM) uygulaması oldu. KKM uygulamasında bankalar döviz mevduat sahiplerine TL mevduata geçmeleri karşılığında yüksek faiz oranları sunuyor. Böylece hem döviz talebi azaltılıyor hem de Merkez Bankası’nın rezervleri artırılıyor.
KKM uygulamasının başladığı Kasım 2022’den bu yana Merkez Bankası’nın brüt rezervleri yaklaşık 30 milyar dolar arttı ve 125 milyar dolara ulaştı. Ancak bu artışın büyük bir kısmı swap işlemlerinden kaynaklandığı için net rezervlerde çok fazla bir iyileşme görülmedi. Merkez Bankası’nın net rezervleri ise Kasım 2022’den bu yana yaklaşık 5 milyar dolar arttı ve 23 milyar dolara ulaştı.
KKM uygulamasının etkisiyle döviz kurunda bir miktar gerileme görüldü. Dolar/TL kuru Kasım 2022’de 15 seviyesini gördükten sonra Ağustos 2023’te 27 seviyesine kadar çıktı. Ama dolar kurunun çok daha artacağı ifade ediliyor. Zira KKM uygulamasının sürdürülebilirliği, maliyeti ve etkinliği tartışmalı. Ayrıca küresel piyasalarda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırım beklentileri ve gelişmekte olan ülkelere yönelik risk algısının bozulması da döviz kurunda yukarı yönlü baskı oluşturabilir.
Enflasyon
Türkiye ekonomisinin bir diğer önemli sorunu da enflasyon. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre tüketici fiyat endeksi (TÜFE) 2023 yılında %70’ten fazla arttı ve yıl sonu hedefi olan %5’in çok üzerinde gerçekleşti. Üretici fiyat endeksi (ÜFE) ise 2023 yılında %90’dan fazla arttı ve TÜFE ile arasındaki makas açıldı.
Enflasyondaki yükselişin nedenleri arasında döviz kurundaki artış, emtia fiyatlarındaki yükseliş, talep koşulları, maliye politikası, beklentiler ve Merkez Bankası’nın faiz indirimleri sayılabilir.
Enflasyonun yüksek seyretmesi hem reel gelirleri hem de reel faiz oranlarını düşürüyor. Reel gelirlerdeki düşüş tüketici güvenini ve satın alma gücünü azaltıyor. Reel faiz oranlarındaki düşüş ise tasarruf eğilimini azaltıyor ve döviz talebini artırıyor.
Enflasyonla mücadele için hükümet ve Merkez Bankası çeşitli önlemler aldı. Bunlardan biri de Enflasyonla Mücadele Programı oldu. Program kapsamında kamu kurumları, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları enflasyonu düşürmeye yönelik taahhütlerde bulundu. Ayrıca hükümet vergi indirimleri, fiyat denetimleri, stokçulukla mücadele gibi adımlar attı.
Merkez Bankası ise enflasyonu düşürmek için faiz indirimlerine devam etti. Merkez Bankası 2023 yılı başlarında politika faizini toplam 750 baz puan indirerek yüzde 8,5’e kadar indirdi. Merkez Bankası faiz indirimlerinin enflasyon beklentilerini iyileştireceğini ve enflasyonu düşüreceğini savundu. Ancak piyasalar bu görüşe pek ikna olmadı. Zira enflasyon beklentileri yükselmeye devam etti. Merkez Bankası’nın kendi anketine göre 12 ay sonrası enflasyon beklentisi Ağustos 2023’te %50’ye yükseldi.
Enflasyonun 2024 yılında da yüksek seyretmesi bekleniyor. Ucuz faiz ile desteklenen krediler, kurdan gelecek gecikmeli etkiler ve ücret zamları ile 2024’ün ilk çeyreğinde enflasyonist baskılar daha da artacaktır. 2023’te olduğu gibi 2024’te de enflasyon hedefinin tutturulması zor görünüyor.
Faiz Oranları
Türkiye ekonomisinin bir diğer önemli göstergesi de faiz oranları. Faiz oranları hem tasarruf hem de yatırım kararlarını etkiliyor. Faiz oranlarının düşük olması tasarruf eğilimini azaltırken, yatırım eğilimini artırabilir. Ancak faiz oranlarının enflasyondan daha düşük olması reel faiz oranlarını negatif yapar.