Türkiye ekonomisinin geleceği ile ilgili önemli bir belge olan orta vadeli program (OVP), 5 Eylül 2023 tarihinde Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklandı. OVP, 2023-2025 yıllarını kapsayan ekonomik hedefleri, politikaları ve tedbirleri içeriyor. Ancak OVP’nin rakamları ve vaatleri, gerçekçi ve tutarlı mı? Bu sorunun cevabını aramak için, OVP’yi yakından inceleyelim.
Enflasyon Yüzde 65’ten Yüzde 33’e Nasıl Düşecek?
OVP’ye göre, Türkiye’nin 2023 yılı sonu enflasyonu yüzde 65 olarak öngörülüyor. Bu rakam, Merkez Bankası’nın son enflasyon raporunda verdiği yüzde 62 tahmininden daha yüksek. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daha önce yaptığı “2023’te herkes hesabını yüzde 20 enflasyona göre yapsın” açıklamasının da çok üzerinde. Enflasyonun bu kadar yüksek olması, hem emeklilerin hem de çalışanların alım gücünü ciddi şekilde azaltacak. Örneğin, emeklilerin maaş ayarlamaları yapılırken Merkez Bankası’nın yüzde 22 enflasyon tahmini kullanılmıştı. Ancak daha sonra bu tahmin yüzde 58’e çıkarıldı ve şimdi de OVP’de yüzde 65 olarak belirlendi.
Peki, OVP’nin enflasyonla ilgili en büyük vaadi nedir? O da şu: 2024 yılında enflasyonu yüzde 33’e düşürmek. Bu, bir yıl içinde enflasyonun yarıya inmesi anlamına geliyor. Bu nasıl mümkün olacak? OVP’de bununla ilgili somut bir açıklama yok. Sadece “enflasyonla mücadelede kararlılık” gibi genel ifadeler var. Ancak bunun için çok daha fazlasına ihtiyaç var. Örneğin, Merkez Bankası’nın bağımsızlığına saygı duyulması, faiz politikasının etkin kullanılması, bütçe disiplininin sağlanması, yapısal reformların hayata geçirilmesi gibi önlemler alınması gerekiyor.
Büyüme Yüzde 4 Olurken Vergiler Neden Yüzde 74 Artacak?
OVP’ye göre, Türkiye’nin 2023 yılı büyüme hedefi yüzde 4 olarak belirlendi. Bu rakam, küresel ekonomideki belirsizlikler ve pandeminin etkileri nedeniyle düşük tutulmuş olabilir. Ancak bu büyüme hedefine ulaşmak için de bazı şartlar var. Örneğin, iç ve dış talebin canlanması, yatırım ortamının iyileştirilmesi, ihracatın artırılması, istihdamın desteklenmesi gibi faktörler önemli rol oynayacak.
Ancak OVP’nin en dikkat çeken noktalarından biri de vergi gelirlerinde öngörülen artış. OVP’ye göre, 2023 yılında vergi gelirleri yüzde 74 oranında artacak. Bu, enflasyonun ve büyümenin iki katından fazla bir artış demek. Bu vergiler kimden alınacak? Hangi kalemlerde artış olacak? OVP’de bunlarla ilgili net bir bilgi yok. Ancak daha önce yapılan açıklamalara göre, motorlu taşıtlar vergisi, gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi gibi vergilerde artış olması bekleniyor. Bu da vatandaşın ve iş dünyasının üzerindeki vergi yükünü daha da ağırlaştıracak.
Dünya Bankası Kredisinin Arkasında IMF Programı mı Var?
OVP açıklanmadan bir gün önce, Dünya Bankası’ndan Türkiye’ye önemli bir kredi müjdesi geldi. Dünya Bankası, Türkiye’nin ekonomik istikrarına yardımcı olmak için verdiği 17 milyar dolarlık krediyi 35 milyar dolara çıkardığını duyurdu. Bu, 18 milyar dolarlık bir artış anlamına geliyor. Bu kredi, Türkiye’nin dış finansman ihtiyacını karşılamak için önemli bir kaynak olabilir.
Ancak bu kredinin arkasında başka bir niyet olabilir mi? Bazı uzmanlar, Dünya Bankası’nın bu tür büyük kredileri genellikle IMF programlarını desteklemek için verdiğini belirtiyor. Özellikle de son haftalarda IMF ile Türkiye arasında tanışma çaylarına davet edilen uzmanlar olduğu haberleri gündeme gelmişti. Acaba seçimden sonra Türkiye, IMF ile bir anlaşma yapacak mı? Bu sorunun cevabını henüz bilmiyoruz. Ancak OVP’de yer alan rakamlar ve vaatler gerçekleşmezse, Türkiye’nin IMF ile masaya oturması kaçınılmaz görünüyor.