İstanbul Milletvekili Nimet Özdemir, Türkiye'nin plastik atık sorununa dair endişelerini dile getiriyor. Ülkenin Avrupa'dan yılda yaklaşık 600 bin ton plastik atık ithal ettiğini ve bu atıkların yüzde 35'inin Türkiye'de geri dönüştürüldüğünü belirtiyor. Özdemir, bu durumun Türkiye'nin "Sıfır atık" hedefleriyle çeliştiğini ve çevresel sürdürülebilirlik açısından büyük bir sorun teşkil ettiğini vurguluyor.
Atık İthalatının Çevresel ve Ekonomik Etkileri
Özdemir, atık ithalatının kısa vadede ekonomik kazanç gibi görünse de, uzun vadede ülke için bir felaket olduğunu ifade ediyor. 2004'ten 2021'e kadar atık ithalatının üç kat arttığını belirten Özdemir, bu durumun Türkiye'nin çevresel sağlığı için tehdit oluşturduğunu dile getiriyor. Ayrıca, bu ithalatın ülkenin doğal kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle bağdaşmadığını eleştiriyor.
Madencilikteki Çevresel Tehditler ve Avrupa'nın İkili Standartları
Makale, Türkiye'de gerçekleştirilen çevreye zararlı madencilik faaliyetlerine de değiniyor. Özdemir, Avrupa ülkelerinin çoğunun siyanür kullanımına izin vermediğini, ancak Türkiye'de bu tür faaliyetlerin hala devam ettiğini belirtiyor. Bu durumun, Türkiye'nin çevresel politikalarında Avrupa'nın çifte standartlarına maruz kaldığını gösterdiği iddia ediliyor.
Hükümetin Çevre Politikalarına Eleştiri
Özdemir, hükümetin çevre ve atık politikalarını eleştirerek, bu politikaların kısa vadeli kazançlara odaklandığını ve Türkiye'nin uzun vadeli çevresel ve ekonomik sağlığını tehlikeye attığını ifade ediyor. Atık ithalatının ve çevreye zararlı madencilik faaliyetlerinin, Türkiye'nin doğal kaynaklarını ve çevresel sürdürülebilirliğini riske attığı vurgulanıyor.