1892 İstanbul doğumlu. Sağ kulağından yanağına doğru büyük bir yanık izi var. Karmanyolacı yamalı Yorgi, İstanbul'da uzun müddet borusunu öttürmüş kımse ona karsı çıkamamıştır. Ancak onun sonu da, diğer kabadayılar gibi olmuş ve genç yaşında kim vurduya gitmiştir.
1898 doğumlu olan ve çocukluğundan itibaren suç batağına bulaşmış olan Hrisantos, yaşı ilerledikçe karmanyolacılığa (Şehir içinde ıssız yolda ölümle korkutarak yapılan soygunculuk) da başlayıp, etrafında dönemin ünlü haydutlarından organize bir suç çetesi oluşturdu.13 polis başta olmak üzere 21 kişiyi öldürdü. Hrisantos sabıka kayıtlarına geçtiğinde 16, öldüğünde ise 23 yaşındaydı.
1885 doğumlu Odesalı Kosti, Tünel'den Taksim'e kadar bütün mekanların haracını yiyor ve hiçbir ipucu bırakmadan kayıplara karışıyordu. Başı sıkışınca da işgal polisleri sayesinde paçayı sıyırıyordu. Odesalı'yı tanıtan sabit alameti ise; sağ kolunun iç kısmında eli kamalı bir kız resmi ve sol kolunda iki çiçek ortasında bir haç ve 'm' harfi bulunan dövmeleri olmasıydı. Odesalı Kosti, Temmuz 1921'de Çeşme Meydanı'ndaki Yakup Efendi Birahanesi'nin önünde, sonradan "nâmı büyüyecek bir tıfıl" olan Laz Hüseyin tarafından dört bıçak darbesiyle öldürülür.
1887 Konya doğumlu. Sağ kolunun iç tarafında büyükçe bir şişlik var. Konyalı Osman tam 8 yıl Kadıköy'e kan kusturmuş, kendi sonu da yakalandığı tüberküloz yüzünden kan kusarak olmuştur.
1870 Trablusgarp doğumlu. Arap Hüsnü, 'Heyüla gibi, iri yarı, gece insanın rüyasına girse korkutacak bir tip' diye anılıp, sağ kulağının kıkırdak kısmının olmaması, sol gözündeki perde ve çenesindeki çukurla dikkat çekiyordu.Tophane semtini inim inim inleten bu insan azmanı, 45 yaşındayken bile kendisinden çok genç olan külhanları sindirmişti. İsmini duyurmaya başladığı zaman Salı Pazarı'nda iki kişiyi, Arap yapısı kaması ile öldürmüş fakat delil yetersizliğinden yakasını kurtarmıştı. Polis yakasına yapışmak için fırsat kollasa da Arap Hüsnü açık vermiyordu. Cumhuriyetin ilanıyla Arap Hüsnü'nün de defteri dürüldü. Hükümetin 28 Mayıs tarihli kararıyla hudut dışı edildi.
1886 Sivas doğumlu olan P.ç Ardaş, İstanbul'a gelip Üsküdar'a göz koydu ve Mavnacı Ali'yi öldürdükten sonra istediğini alıp Üsküdar'ın tek hakimi oldu. Söylentiye göre P.ç Ardaş'ın girdiği düellolar en az 1 saat sürüyormuş. (Nasıl oluyorsa) P.ç Ardaş'ın sabit alameti sağ elindeki baş ve işaret parmaklarının kesik olmasıydı. Cumhuriyet'in kurulmasıyla birlikte, dostu Ağavni'yi de yanına alıp ortadan kaybolur.
1884 yılında İstanbul'da doğan Nikola, haraç almaya ilk kez babasının dostundan başlar ve kendisini jiletle yaralar. Artık başka bir yola girmiştir. Zamanla jilet atmakta ustalaşır, bileği de kuvvetlidir. Kısa süre de Zindankapı'nın hamallarını haraca kesmeye başlar. Artık "Unkapanı'nın dayısı"dır.Bir kavgasında yüzünden yaralanır ve bu yara sol yanağından gözüne kadar bir bıçak izi bırakır. Bundan sonra adı 'Kesik Nikola'dır. Fakat ismi, 1922'de İstanbul'da adını yeni duyurmaya başlayan Laz Hüseyin tarafından Şık Manol'un kumarhanesinde öldürülmesiyle, İstanbul sokaklarından silinir.
1890 Tokat doğumlu Şık Manol, ünlü İstanbul kabadayıları arasında adam öldürmemiş tek kişi unvanına sahip. Çıkan kavgalarda ve düellolarda da silah kullanmayan Şık Manol, küçücük boyuna rağmen sadece kafasını ve yumruğunu kullanırdı.