Dünya, Covid-19 pandemisinin yaralarını sarmaya çalışırken, King's College London'da görevli klinik öğretim görevlisi Dr. Nathalie MacDermott, önümüzdeki yıllarda yeni bir salgın tehlikesine karşı uyarılarda bulunuyor. Sky News'e konuşan Dr. MacDermott, gelecekteki salgınların kapıda olduğunu ve hazırlıklı olmanın önemine vurgu yapıyor.
Dört yıl önce hayatımıza giren Covid-19 karantinası, dünya çapında milyonlarca insanı etkiledi ve hayatlarımızda köklü değişikliklere neden oldu. Dr. MacDermott, "Covid-19 ile mücadele ettiğimiz bu zorlu süreçte, normale dönüş umudunu tamamen anlayışla karşılıyorum. Ancak gelecekteki bir salgına karşı gardımızı düşürmememiz gerekiyor" diye belirtiyor.
Uzman, gelecekteki salgının ne zaman patlak vereceğini kesin olarak söyleyemese de, iki yıl sonra da olabileceği gibi, yirmi yıl sonra veya daha uzun bir süre sonra da gerçekleşebileceğini ifade ediyor. Bu belirsizlik, toplumların sürekli bir hazırlık içinde olması gerektiğini gösteriyor.
Dr. MacDermott'un dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise iklim krizinin olası bir salgın için oluşturduğu riskler. Global sıcaklık artışının, sivrisinek gibi taşıyıcıların yaşaması için uygun ortamlar yaratması, özellikle dang humması, chikungunya ve Kırım Kongo kanamalı ateşi (CCHF) gibi hastalıkların Avrupa'da da görülmeye başlamasına yol açıyor.
Artan sıcaklıklar ve iklim değişikliği, sadece İngiltere'yi değil, tüm dünyayı etkileyen bir sorun. Dr. MacDermott'a göre, "Dünyada sıcaklıkların artması ile birlikte, birçok ülke tehlikeli sivrisineklerin yaşaması için elverişli bir ortama dönüşebilir." Bu, herkes için potansiyel bir tehlike anlamına geliyor.
Akademisyen ayrıca, son aylarda Avrupa'da sivrisinek ve kene kaynaklı virüs vakalarının arttığını belirterek, bu durumun ciddiye alınması gerektiğinin altını çiziyor. Amazon ve Afrika'daki ormansızlaşma sonrası hayvanların ve böceklerin insanlara daha yakın yaşam alanlarına yerleşmesi, bu tehlikenin başlıca sebeplerinden biri olarak görülüyor.
Dr. MacDermott'un açıklamaları, gelecekteki herhangi bir salgına karşı tetikte olmamız ve hazırlıklı bulunmamız gerektiğini hatırlatıyor. İklim değişikliği ve artan sıcaklıkların yarattığı riskler, sadece çevresel bir sorun olmanın ötesinde, kamu sağlığı için de önemli tehditler barındırıyor. Bu nedenle, bireylerden hükümetlere, her seviyede ciddi önlemler alınması ve sürdürülebilir bir gelecek için çalışılması gerekiyor.