SÖYLEMEYECEKLERİ YALAN YOK
“Güncel hadiseler” başlıklı bir yazı kaleme alan FETÖ’nün 2 numaralı elebaşı Abdullah Aymaz’ın elemanlarını itirafçılıktan vazgeçirmek için Ebced üstüne Ebced hesabı yaptı. İşte 2 numaralı elebaşının yazdıkları:
“Kral Talut Ve Davud Nebî / (Bakara Suresi, 2:249)
Talut ordusunun galibiyetini anlatan ayette geçen ”galip geldiler” (Ğalabet) kelimesinin ebced değeri 1432 olup miladi 2011 tarihine karşılık gelmektedir. Uzun lakabıyla bilinen kral Talut benzeri bir idarenin bu tarihlerde Davud misal bir kuvvetin yardımıyla, din karşıtı dehşetli bir güce galip geleceğine işaret olabilir. Doğrusunu ancak Allah bilir. Talut’un daha sonra haram mal irtikap ettiği, peygamber düşmanlarından dost tuttuğu ve hükmüne asi olduğu, ve Davud peygamberi kıskanıp bitirmeye teşebbüs ettiği klasik tefsirlerde anlatılmaktadır. Akibeti hakkında değişik haberler bulunan kral Talut bir rivayete göre pişman olup tevbe ederek Rabbine kavuşmuştur.
Zulmü Boğan Dalgalar / (Tâhâ Suresi, 20:78)
Firavun ve adamlarının boğulmasını anlatan ayette geçen ”ve onları sarıverdi” kelimesinin ebced değeri 1435 olup miladi 2014 tarihine denk gelmektedir. Bu tarihte zulümde aşırı giden, Firavunca işler tutan, Peygamber varisi hizmet hareketlerini bitirmeye çalışan şımarık ve kibirli bir idari kadroyu çevreleyip yutacak dalgalara bir ikaz ve işaret olabilir. Doğrusunu ancak Allah bilir. Allah bütün müminleri zulmetmekten ve zulme uğramaktan korusun.
Ashab-ı Kehfin Uyanması / (Kehf Suresi, 18:21)
Kuran-ı Kerim’in Ashab-ı Kehf ünvanıyla destanlaştırdığı yiğitlerin mağara (isteyen ”in” diyebilir) uykularından uyanmasını ve durumlarına muttali olan halkın aralarında tartışmalarını anlatan ayette geçen ”işleri hakkında üstün geldiler” ibaresinin ebcedi 1435 olup miladi 2014 tarihine tekabül etmektedir. Bu tartışmada ve haklarında verilecek kararda hükmünü geçirenler kimlerdir Allah bilir. Fakat üzerlerine bir mescid ittihaz edilmesi kararı haklarında hayırlı bir neticeye işarettir denebilir. Ayrıca bazı rivayetlerde ahir zamanda gelecek Hz. Mehdi’nin Ashab-ı Kehf’e gidip selam vereceğini, bu yiğitlerin tekrar uyanıp Hz. Mehdi ve Hz. Mesih’e yardım edeceklerini, Ye’cüc ve Me’cüc ile onunla birlikte mücadele edeceklerini bulmak mümkündür. Ashab-ı Kehf’in Hz. Davud döneminde yaşadığına dair haberler de mevcuttur. Bu haberler Talut’la ilgili ayette belirtilen işaretle birlikte değerlendirilebilir. Doğrusunu ancak Allah bilir.
Düşmanlık Kulisleri / (Mücadele Suresi, 58:9)
Kur’an-ı Kerim günah, düşmanlık ve Hazreti Peygamber’e (sav) karşı gelme adına yapılan gizli istihbarat ve danışma faaliyetlerini kınamakta ve yasaklamaktadır. Bu ayette geçen ”günah üzerine necva (fısıltı) yapılması” emri olan (tetenâcev bil’ismi) ibaresinin ebced değeri 1435 olup miladi 2014 tarihine denk gelmektedir. Bu tarihlerde Kur’an emrinin tam hilafına olarak iman ve Kur’an hizmetleri aleyhine istihbarat ve fişleme yönünde emir ve talimatlar verileceğine, kulis yapılacağına bir işaret olabilir. Doğrusunu ancak Allah bilir. Allah milletimizi gizli ve açık bütün şerlerden ve zararlardan korusun.
Dönenler Olacak / (Âl-i İmran Suresi, 3: 153-155)
Uhud’u anlatan bir ayette savaşta geri çekilen sahabeler icin varid olan ”ve elçi sizi arkanızdan çağırıp duruyor” ifadesinin ebced değeri (şeddesiz) tam olarak 1435 olup (Miladi 2014) tarihine tekabül etmektedir. Sonraki ayette (3:155) geçen ve ”içinizden yüz çevirip gidenler” ibaresinin ebced değeri de aynı şekilde 1435’e karşılık gelmektedir. Böyle peşpeşe iki ayette aynı tarihe işaret çıkması cay-ı hayrettir. İhtimal bu tarihlerde iman ve Kuran hizmetine şiddetli bir saldırı olacak diye Kur'an işaret ediyor. Hizmetlere fütursuz devam etme teşviki var denebilir. Bu hadisede geriye dönecek, yüz çevirip kaçanlar olacağı da anlaşılabilir. Fakat pişman olup hizmetlere destek olmaya devam edenlere mağfiret kapısının açık olduğunu da aynı ayetlerden çıkarabiliriz. Doğrusunu ancak Allah bilir.
Ağızlardan Taşan / (Âl-i İmran Suresi, 3:118)
Münafıklara dostluk ve sevgi beslemeyi müminlere yasaklayan ayet-i kerimede geçen, ağızlarından taşan düşmanlığın daha büyüğünü sinelerinin sakladığını ifade eden ”sineleri (neler) saklıyor” ibaresinin ebced değeri tam olarak 1435 olup miladi 2014 tarihine denk gelmektedir. Bu tarihlerde ağızlarından kin ve nefret söylemleri taşan bir kadronun, Peygamber varisi iman ve Kur’an hizmetlerine karşı içlerinde daha büyük bir nefret ve düşmanlık yaşattıklarına, tenkil ve bitirme planları yaptıklarına bir işaret olabilir. Sonraki ayetlerde ise sabır ve takvaya sarılmak kaydıyla bu kin ve fesat dolu kalplerin iman ve Kuran hizmetine hiçbir zarar veremeyeceği müjde verilmektedir. Doğrusunu ancak Allah bilir. Gönüllerin özünü bilen Allah iman hizmetlerine nefretle dolu sinelerin şerrinden korusun. Amin..
Kaçış Yok Sorguya Çekileceksiniz / (Enbiya Suresi 21:11-21:15)
Kur’an-ı Kerim helak edilen toplulukların ortak hasletlerinden zulüm ile güç ve refahla gelen şımarıklık vasıflarını kınadığı ayeti kerimede geçen ”onları biçilmiş ekine, sönmüş ateşe çevirinceye kadar” ibaresinin ebced değeri 1435 olup miladi 2014 tarihine takabül etmektedir. Bu tarihlerde artacak bir zulüm ve şımarıklığın tecziyesine bir işaret olabilir. Doğrusunu ancak Allah bilir. Bu mütrefin topluluğun azabı hissettiklerinde kaçmaya calıştıkları, fakat sorguya çekilmek üzere refah içinde yaşadıkları evlerine dönmeleri emredildiği, bunların da ”yazıklar olsun bize, gerçekten biz zalimlerden olduk” diyerek kendilerine veyl edecekleri, feryadu figanları ”biçilmiş ekine, sönmüş ateşe” çevrilinceye kadar sürüp gideceğini aktarmaktadır. Allah bütün inananları böyle feci bir akibetten korusun..
Hastalıklı Kalbler / (Muhammed Suresi, 47:20-47:31)
Kur’an-ı Kerim Muhammed sure-i celilesinde kalbinde hastalık olan müminleri, iş başına geçecek ve yönetimi ele alacak olmaları durumunda bozgunculuk yapmaktan, toplum içinde kargaşaya sebep olup fesad çıkarmaktan ve akrabaları birbirine düşürmekten şiddetle nehyediyor. Hatta ayet (47:23) bu cürmü irtikap eden talihsizleri Allah’ın laneti ile tokatlıyor, körlüklerini ve sağırlıklarını tekdir ediyor. Ayette geçen ”öyle kimseler ki Allah onları lânetledi, sağır ve kör etti“ (Ellezîne leanehümullahı fe esammehüm ve a’ma) ifadesinin ebced değeri (şeddesiz) tam 1435 olup miladi 2014 tarihine bakmaktadır. Kuran bu talihsizleri ikaza devam ediyor ve şeytanın kandırmasıyla yaptıkları kötülükleri beğenerek iyi bir iş sandıklarını açıklıyor. Ayetleri ikrah edenlerle dahi ittifaklar kurmaktan çekinmediklerini anlatıyor. Hevalarını takip eden, Allah rızasına iletecek iman hizmetlerini beğenmeyen ve neticede bütün gayret ve amelleri boşa çıkan bu marazlıların feci akibetini nazara veren Kuran, Peygamber varisi hizmet ehline ise sabırlarını ortaya çıkarmak için bir imtihana tabi tutulduklarını, ve Allah yolundan men edenlerin iman ve Kuran hizmetlerine bir zarar veremeyeceklerini müjdelemektedir. “
AVAZTURK