Özellikle açık tenli kişilerde sıkça gördüğümüz yanaklarda oluşan kırmızı görüntü ve kızarıklık halk arasında 'gül hastalığı' olarak bilinen ve tıbbi adıyla 'rosacea' hastalığı olarakta bilinen bir cilt rahatsızlığının habercisi olabilir.
Dermatoloji ve Cilt Uzmanlarının gül hastalığına ilişkin açıklamaları ile gül hastalığından kurtulmak isteyenlerin ne yapması gerektiğini haberimizde sizler için derledik.
Halk arasında gül hastalığı olarak bilinen ve yanağı orta kısmında kızarıklık şekliyle kendini gösteren rosacea rahatsızlığı kronik ve ciddiye alınmazsa ileri safhalara oluşabilecek ciddi bir cilt hastalığıdır.
Özellikle orta yaşlı ve açık tenli kadınlarda sıkça görülmekle birlikte erkek ve koyu tenli kişilerde de görülme olasılığı yüksektir. Koyu tenli kişilerde cilde renk veren melanin maddesinin fazlalığı kızarıklığı baskılar ve hastalığın daha hafif görünmesine neden olur. Bu yüzden açık tenli kişilerde hastalık kendini daha belli eder şekilde seyreder.
GÜL HASTALIĞININ NEDENİ NEDİR?
İnsan vücudunda içeriden gelen bir stres yoğunluğu sebebiyle oluşabileceği gibi gül hastalığı kişinin beslenme şekli ile de oldukça ilgilidir. Psikolojik stres, yoğun egzersiz, sıcak yapılan banyolar, Sıcak çorba, kafeinli içecekler, çay, kola, alkol, çikolata, baharat hastalığın alevlenmesine neden olan önemli gıdalar arasındadır. Güneş, sıcak-soğuk hava, uzun süreli egzersiz, sıcak banyolardan sonra hastalık şiddetlenme gösterir
GÜL HASTALIĞI OLDUĞUNU NASIL ANLARIM?
Gül hastalığı olduğunu kişilerin ilk başlarda anlaması pek kolay olmayabilir. Bu hastalık kendisini 4 aşamada belli ediyor. İlk dönemde yüzde tekrarlayan yanma ve kızarıklık atakları oluşur. Hasta bu evrede aralıklı yüzünde yanma ve kızarıklık olduğundan bir süre sonra bu yanmaların geçtiğinden yakınmaktadır
Ardından takip eden ikinci bir dönemde ise burun ve yanakların üzerinde gözle görülebilir küçük kan damarları gözlenir. Üçüncü dönemde yüzdeki kızarıklık daha koyu ve kalıcı hale gelir; burun, yanak, alın ve çene üzerinde küçük, kırmızı şişlik veya sivilceler oluşur. Son dönemde ise gözlerde yanma veya sürekli hassasiyet oluşur ve kırmızı, şiş burun meydana gelir. Hastalık erken teşhis edilip tedaviye erken başlanmalıdır
NASIL GEÇER?
Elbette her rahatsızlıkta olduğu gibi bir uzman hekime başvurulmalı ve gerekli tedaviler uygulanmalıdır. ancak evde dikkat edilmesi gereken hususları da şu şekilde belirtebiliriz.
Rosacea tedavisinde çay ağacı yağı bilimsel etkinliği olan bir maddedir. Demodeks akarlarını öldürmekte ve rosacea tedavisinde oldukça fayda sağlamaktadır. Çay ağacı yağı içeren göz şampuanları da mevcut olup kirpik dibi demodekslerinin temizlenmesinde kullanılmaktadır. Çay ağacı içeren ürünler hastalığın hem tedavi aşamasında hem de tedavi sonrası tekrarlamayı geciktirici özelliklerinden dolayı kullanılabilir. Topikal C vitamini rosacea kızarıklığının azalmasına ve düzenli kullanımı hastalığın kontrol altına alınmasına yardımcı olur.