Ankara'nın kalabalık caddelerinden birinde, Yavuz Sultan Selim Mahallesi'nde, sıradan bir öğle vakti, beklenmedik bir olay yaşandı. Saat 13.30 sıralarında, polis ekipleri, rutin devriye görevi sırasında şüpheli bir otomobili fark etti. 68 AB 368 plakalı aracın sürücüsüne 'dur' ihtarında bulunulduğunda, beklenmedik bir kovalamaca başladı.
Sürücü, polisin dur ihtarına uymayarak kaçmaya başladı. Bu kovalamaca, yaklaşık yarım saat sürdü ve adeta bir aksiyon filmi sahnesini andırdı. Kovalamaca sırasında, sürücü birkaç trafik kuralını ihlal etti ve sonunda Paşacık Mahallesi'nde bir kaldırıma çarpıp durdu. Ancak bu, maceranın sonu değildi. Kaza yapan sürücü, aracı terk edip yaya olarak kaçmaya devam etti.
Polis ekipleri, sürücünün peşini bırakmadı. Kısa sürede yakalanan sürücü, Recep Filikçi, yapılan kontrollerde 1 promil alkollü ve ehliyetsiz olduğu tespit edildi. Polis, Filikçi'ye 'alkollü araç kullanmak', 'trafik güvenliğini tehlikeye sokmak', 'dur ihtarına uymamak', 'kırmızı ışıkta geçmek', 'ehliyetsiz araç kullanmak' ve 'ters şeritten gitmek' gibi bir dizi suçlamayla toplam 18 bin 220 lira ceza uyguladı. Ayrıca, sürücünün ehliyetine el konuldu ve aracı otoparka çekildi.
Hastanede yapılan sağlık kontrolünün ardından, Filikçi, polis merkezine götürülmek üzereyken, kendisini görüntüleyen basın mensuplarına ilginç bir açıklama yaptı. "Çek dayım, kurban olduğum, beni istediğin kadar çekebilirsin. Benim 1 milyon takipçim yok. Ehliyetim yok ve alkollü olduğum için kaçtım" diyerek, olayın nedenini açıkladı.
Bu olay, Ankara'nın sakin mahallelerinden birinde yaşanan sıradışı bir günü özetliyor. Polis ekiplerinin dikkati ve hızlı müdahalesi sayesinde daha büyük bir kazanın önüne geçildi. Ancak, bu olay, trafik güvenliği ve sorumluluk bilincinin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Trafik kurallarına uymamanın yaratabileceği tehlikeler ve sonuçlar, bu tür olaylarla her zaman gündemde kalmalı.