Türkiye'nin ekonomik ve sosyal dokusunun vazgeçilmez bir parçası olan esnaf ve sanatkârlar, Manisa Milletvekili Şenol Sunat'ın son açıklamalarıyla yeniden gündemde. Sunat, esnaf ve sanatkârların tanımının, mevcut sosyoekonomik yapımıza uygun şekilde yeniden ele alınması gerektiğini vurguluyor. Bu yeniden tanımlama, sanatkârlığın sadece gelir ölçütüyle sınırlanmamasını öneriyor.
Ülkemizdeki 2 milyonu aşkın esnaf ve sanatkâr ile onları temsil eden meslek kuruluşlarının düzenlenmesi, mağduriyetlerinin giderilmesi, desteklenmesi ve denetlenmesi için Esnaf ve Sanatkârlar Bakanlığı'nın kurulması gerektiğini dile getiriyor.
Sunat, yerel yönetimlerdeki yapılanma ihtiyacına da dikkat çekiyor. Belediyelerin denetim eksikliği sebebiyle artan kayıt dışı, seyyar, ruhsatsız ve insan sağlığını tehdit eden iş yerlerinin önüne geçilmesi için büyükşehir belediyelerinde "Esnaf ve Sanatkârlar Daire Başkanlığı", ilçe belediyelerinde ise "Esnaf ve Sanatkârlar Müdürlükleri" oluşturulması önerisinde bulunuyor.
Son yıllarda artan AVM çılgınlığına da değinen Sunat, AVM'lerin ve zincir marketlerin büyümesiyle yerel esnafın küçüldüğünü, hatta yok olduğunu belirtiyor. Zincir marketlerin ve AVM'lerin sunduğu haksız rekabet ortamına karşı çıkarak, "Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun"da acil değişiklik yapılması gerektiğini savunuyor.
Şenol Sunat'ın bu açıklamaları, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal yapısının can damarı olan esnaf ve sanatkârlar için büyük önem taşıyor. Yeniden tanımlanması ve desteklenmesi gereken bu kesimin, gelecekte daha güçlü ve sağlam bir yapıya kavuşması için atılacak adımlar, sadece esnaf ve sanatkârlar için değil, tüm ülke ekonomisi için hayati öneme sahip.
Manisa Milletvekili'nin önerileri, yerel esnafın ve sanatkârların sesinin duyulmasına ve onların haklarının korunmasına yönelik önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Bu önerilerin hayata geçirilmesi, sadece esnaf ve sanatkârların değil, tüm toplumun refahına katkı sağlayacak bir gelişme olacaktır. Sunat'ın vurguladığı gibi, esnaf ve sanatkârların desteklenmesi, Türkiye'nin kültürel ve ekonomik yapısının güçlenmesinin anahtarlarından biridir. Bu bağlamda, Sunat'ın önerilerinin uygulanması, sadece bir kesimin değil, tüm ülkenin menfaatine olacaktır.