Annesinin desteğiyle 1952 yılında Yıldız dergisi ve İstanbul Film'in açtığı yarışmaya girdi. O yıl erkeklerde Ayhan Işık, bayanlarda da Belgin Doruk birinci seçildi. Bunun ardından kendini Yeşilçam'da buldu. İlk filmi, 'Çakırcalı'nın Definesi'ydi. Arkadaşları okul sıralarındayken, o film setindeydi. Siyah beyaz filmlerdeki 'Küçük hanımefendi'liğiyle Türk sinemasına damgasını vuran Belgin Doruk, sinemamızın unutulmayan efsane yıldızlarından birisi oldu. Doruk, sinemada güzelliğiyle, oyun gücüyle ve yanağındaki gamzesiyle büyük sükse yaptı. 1960'lı yılların bir numaralı yıldızı olan Belgin Doruk, 1970'lerde değişen sinemayla birlikte önce starlığını, sonra sağlığını yitirdi ve ne yazık ki 1995 yılında aramızdan ayrıldı.
213
1946 İstanbul doğumlu. Ankara Çuvaldız ve Devekuşu Kabare Tiyatroları'nda sahneye çıktı. Asıl ününü TV için yaptığı skeçlerde kazandı ve bu skeçlerde "Domates Güzeli Nahide Şerbet" tiplemesini canlandırdı. Daha sonra sinemaya geçerek aynı türdeki tiplemesini sürdürdü. "Hisseli Harikalar Kumpanyası" adlı müzikalde rol aldı. Tiyatro sanatçısı Yılmaz Guruda ile evlenip ayrıldı. Halen televizyon dizilerinde rol almaktadır. Filmleri arasında "Tosun Paşa", "Süt Kardeşler", "Aile Şerefi", "Çöpçüler Kralı", "Güllüşah ile İbo", "Habbam Sınıfı Tatilde", "Avanak Apti", "Doktor", "Şark Bülbülü", "Renkli Dünya", "Gırgıriye"yi sayabiliriz..
313
Türk televizyon tarihinin ilk dizisi 'Aşk-ı Memnu'da "Nihal" karakterini canlandırmıştır. Daha sonra Münir Özkul ve Adile Naşit filmlerindeki sarışın, hüzünlü gözleriyle bakan mahzun duruşlu genç kız olarak Türk sinema severlerin kalplerinde yer etmiştir. Seks filmleri furyasının başlaması üzerine sinemayı bırakmış, 2001'de yine TRT'de yayınlanan ve başrolünü Zuhal Olcay'ın oynadığı Yeditepe İstanbul ile oyunculuğa geri dönmüştür..
413
Ortaokul mezunu olan sanatçı, beş yaşındayken İstanbul Şehir Tiyatrosu çocuk bölümünde ilk rolünü oynadı. 1970 yılına kadar tiyatro çalışmaları yaparak birçok oyunda yer aldı. Kamera ile 1971'de tanışan Savaş, bir yıl sonra "Korkusuz Beşler" filmiyle başrole yükseldi. 1979'dan sonra çoğunlukla arabesk türünde filmlerde oynadı. 120 civarında filmde rol aldı. Bir dönem şarkıcılık yaptı..
513
Gerçek adı Kamile Suat Ebrem'dir. Bir dönem tiyatro oyunculuğu ve mankenlikle yaşamını sürdüren Ar, ilk kez televizyon için çekilen Aşk-ı Memnu dizisinde rol aldı. 1975 yılında çektiği "Babacan" isimli filmle sinemaya geçti. Sonraki dönemlerde genellikle kadın sorunlarını işleyen filmlerde oynayarak dikkat çekti..
613
LCC Tiyatro Okulu'nda eğitim alan sanatçı, 1968'de Ses Dergisi yarışmasında kazandığı üçüncülükle sinemaya başladı. 1975'te Ali Kocatepe ile evlenip daha sonra ayrılan sanatçı; 1976 - 1980 yılları arasında seks filmleri furyası döneminde Londra'ya tekstil eğitimi almaya gitti. 1984'te ikinci kez evlendi. Göğüs kanserine yakalanıp, atlattıktan sonra, 2001'de yeniden sahnelere döndü..
713
1973 yılında Sinema Dergisi'nin açmış olduğu yarışmada sinemayla tanıştı. "Yaban" filminde ilk başrolünü oynadı. Komediden drama kadar birçok farklı türde başarılı bir performans göstermiş, canlandırdığı unutulmaz karakterlerle hafızalara kazınmıştır. 25. Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde, Halit Refiğ' in "Kurtar Beni" filmindeki rolüyle "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünün sahibi olmuştur..
813
1956 yılında İskeçe'de doğdu. 6 yaşındayken "sinema güzeli" olarak tanındı. Ortaokuldayken eğitimini yarıda bıraktı. Bir fabrikada işçi olarak çalışırken 1972'de Ses Dergisi'nin düzenlediği yarışmada birinci olarak sinemaya atıldı. 1973'te ilk filmi olan "Isdırap"ı çevirdi. Yeşilçam'ın güzel ve masum yüzlerinden biri olarak tanındı. 1978'den sonra sahneye çıkarak arabesk türde şarkılar söyledi ve çoğunlukla bu türdeki filmlerde oynadı..
913
Ortaokulu dönemin Fransız kız okulu olan St. Pulchérie'de bitiren Aydoğan, liseye yine bir Fransız okulu olan St. Michel'de devam etti. 1976 yılında Türkiye güzeli seçildikten sonra beyazperdeye adım atan Aydoğan, 80'li yıllarda sahnelerde de boy göstermiştir. İlerleyen yaşlarında çeşitli TV dizilerinde boy gösteren oyuncunun, Bülent Ersoy'la yakın bir dostluk ilişkisi vardır..
1013
Her ne kadar dramatik karakterleri de başarıyla canlandırabileceğini ispatlasa da, mavi gözleri ve canlı kişiliğiyle 60'lı ve 80'li yılların filmlerine damgasını vuran Girik, oyunculuk kariyerine 1957 yılında "Leke" isimli bir köy filmiyle başladı. Birkaç yıl sonra yönetmen Memduh Ün'ün destekleriyle Türk sinemasının yıldız isimlerinden biri olarak kendine yer edindi. Kariyerinin başlangıcından itibaren dinamik canlı, "acul", girişken kolay yılmayan, daha erkeksi, yeni yaşama kültürüyle dalga geçen, alt kültüre yakın bir tipleri canlandırdı. Filmlerinde canlandırdığı karakterlerle uyumlu olarak adeta "erkek gibi" bir yaşam sürdü. Bu doğrultuda 1988 yılında Şişli Belediye Başkanı seçilerek 5 yıl boyunca bu görevi yürüttü. Daha sonra televizyonda "Söz Fato'da" isimli bir realite programının sunuculuğunu yaptı..
1113
Yine dört büyüklerden biri olan Koçyiğit'in ise geniş bir canlandırma yelpazesi ve çok farklı kimliklere bürünme yeteneği vardı. Her sınıfa ait olabilen, evin kibar kızı rollerinin üstesinden başarıyla geliyordu. 1963 yılında Berlin Film Festivali'nde Türk sinemasına o güne kadar verilen en büyük ödül olan "Altın Ayı"yı kazandı. Ayrıca halen yerli ve yabancı film festivallerinde en çok ödül alan bayan sanatçımızdır..
1213
Eğitimini arkeoloji üzerine almış olan Filiz Akın'ın oyunculuk hayatı "Artist" dergisinin düzenlediği yarışmayı kazanmasıyla başlar. Belki de sinemanın eğitimli oyuncularından biri olması dolayısıyla filmlerinde daha modern rolleri canlandırdı. O, toplumun Batı'ya dönük yüzünü temsil ediyordu. Zaten ince sarışın ve kırılgan kişiliğiyle halk kızını oynadığı rollerde pek de inandırıcı olamadığı için zamanla zengin kızlarını, "burjuva güllerini" temsil eden bir alana doğru kaydı..
1313
Türk sinemasının "Sultan"ı ve "Şoray Kanunları"nın yaratıcısı Türkan Şoray, 1960'ların Yeşilçam'ında -Filiz Akın, Fatma Girik ve Hülya Koçyiğit'le birlikte- dört büyüklerden biri olarak anılır. Şoray bu dörtlü arasından güzelliği, çekiciliği ve kadınsılığı temsil eden karakter olmuştur. Güldürü ve dram türü filmlerde eşdeğer rol yeteneği sergilediği gibi, hem halk kızı hem de burjuva kızı tiplemelerini layığıyla yerine getirmiştir. Ayrıca Türk sinemasının en güzel resim veren kadın oyuncusudur. Halkın içinden gelmiş olması ve zor şartlarda büyümesi onu halka daha yakın kılmıştır. Bunun yanında en yüksek ücretleri de o almıştır..