Üst düzey kulüplerde uzun süre forma giyen Bülent Albayrak aktif futbol yaşantısına son verdi ama futboldan kopamadı. Amerika, Asya, Afrika... Adım adım geziyor. Gözüne kestirdiği futbolcuyu dünyanın en büyük futbol kulüplerine satıyor. Nedir bu futbol menajerliği, iyi futbolcuları nasıl keşfediyor? sorularına cevap almak için, Türkiye'nin ve dünyanın önde gelen futbol menajerlerinden Bülent Albayrak'a AVAZTÜRK olarak sorular yönelttik.
AVAZTÜRK: Futbol menajerliğine nasıl başladınız?
BÜLENT ALBAYRAK: Futbolcu menajerliğinden önce profesyonel kulüplerde sportif direktörlük ve scout (yetenek avcısı) olarak görev yaptım. Adanaspor, Alibeyköyspor, D.Ç Divriği kulüplerinde sportif direktör olarak görev yaptım. Gençlerbirliği ve Antalyaspor kulüplerinde scout olarak çalıştım. Daha sonra merkezi Brüksel'de bulunan Best Footbal Menagger şirketinin teklifi üzerine bu şirketle birlikte çalışmaya başladım. Bana gerçekten çok iyi bir ortam sağladılar buradan kendilerine teşekkür ederim.
AVAZTÜRK: Futbol menajeri ne demek?
BÜLENT ALBAYRAK: Profesyonel oyuncuları bir sözleşme hakkında görüşmeler yapmak amacıyla bir kulübe karşı ya da bir kulübü bir sözleşme hakkında görüşmeler yapmak amacıyla diğer bir kulübe karşı temsil eden kişidir. Bu kişi, profesyonel futbolcu veya futbol kulübü adına görüşme yaparak transferi gerçekleştirir. Bunun yanı sıra profesyonel futbolcuların sportif ve kişisel gelişimlerinin desteklemek, kariyer hedeflerinin belirlenmesi ve doğru seçimler yapmaları için desteklemek, kariyer planlamasını doğru yaparak, profesyonel futbolcunun daha uzun süre üst düzey futbol oynamasını sağlamaktır.
AVAZTÜRK: Futbolcu bulmak için nerelere gidiyorsunuz?
BÜLENT ALBAYRAK: Futbolcu bulmak için dünyanın her yerine gidiyoruz. Daha çok genç oyuncuları takip etmeye çalışıyoruz özellikle Afrika U17 ve Afrika U18 şampiyonlarını kesinlikle izliyoruz. Burada belirlediğimiz oyuncuları takip etmeye başlıyoruz. Avrupa liglerini de takip ediyoruz Güney Amerika da takip ettiğimiz ligler arasında. Türkiye ligi de çok önemli bir lig, alt yapılarda çok çok iyi oyuncular var. Kulüplerimizin doğru adım ve hamle yapıp kesinlikle alt yapılarına yatırım yapmaları gerekiyor. Bunu daha önce Çanakkale Dardanelspor ve Gençlerbirliği Kulübü başarıyla gerçekleştirdi ve Avrupa'ya dahi yetiştirdiği oyuncuları büyük bonservis paralarına satıldılar. Şimdi bunu Altınordu Spor Kulübü ve Adanaspor doğru hamleler ve yatırımlar yaparak başarmaya başladılar hatta Avrupa'ya dahi futbolcu satmayı başardılar. Adanaspor'un kadro yapısına bakarsanız alt yapısından gelen birçok oyuncuyu görebilirsiniz. Kulüplerimizin kesinlikle alt yapıya önem ve değer vermesi gerekmektedir.
AVAZTÜRK: Futbolcu kalitesini nasıl anlıyorsunuz?
BÜLENT ALBAYRAK: Yetenekli genç futbolcuyu bulup tespit etmek gerçekten özel bir yetenek… Oyuncu izleme birimleri olan kulüplerimizin sayısı giderek artıyor. Bu birimlerde çok deneyimli hocalarımız görev yapmakta. Yetenekli genç oyuncuyu tespit etmek ve gözlemlemek burada satırlara dökülebilecek bir şey değil. Bunun çok farklı kriterleri var. Her kişi bir oyuncuyu farklı gözlemleyebilir. Futbol göreceli bir oyun, benim beğendiğimi başka biri beğenmeyebilir. Futbol bundan dolayı çok enteresan ve güzel bir oyun.
AVAZTÜRK: Bir futbolcuyu kaç kere izlemeniz gerekiyor?
BÜLENT ALBAYRAK: Kulüplerde sportif direktör ve scoutin olarak çalışırken ve menajerlik yaptığım dönemler içerisinde, birçok ülkede birçok takım ve oyuncu seyrettim. Oyuncu ve rakip takımı izlemek gerçekten çok önemli bir özellik… Her futbol oynayan ve spor akademisini bitiren kişi bu işi beceremez. Ukalalık olarak algılanabilir fakat ben kendimi bu iki konuda da üst düzey olarak görüyorum. Geriye dönüp baktığımda tespit ettiğim oyunculardan bunu görebiliyorum ve çalıştığım kulüplerde, gerek rakibi izlemek gerekse oyuncu tespiti anlamında hiç bir sorun yaşamadım. Doğru oyuncuyu tespit etmek çok önemli bir karar. Bu anlamda hata yaparsanız güvenirliğinizi kaybedersiniz ve bu camiada güvenirliğinizi kaybettiğiniz zaman iş yapma şansınız çok azalır. Her getirdiğiniz oyuncu tavan yapacak diye bir kaide yok. Bazen bu oyuncunun kötü olduğu anlamına da gelmez. Oyuncuyu izlerken bazen 20. dakikada karar verdiğim oluyor. 2, 3 sefer seyrettiğim de oluyor. Bazen bir oyuncuyu gelişime açık bir oyuncu olarak görüp bir yıl sonra tekrar izlemeye gittiğim olur.
AVAZTÜRK: Türkiye'de en çok hangi mevkilerde futbolcuya ihtiyaç duyuluyor?
BÜLENT ALBAYRAK: Yetenekli Türk oyuncuların bonservis bedellerinin yüksek olması, oyuncunun istediği rakam da buna eklenince totalde önemli bir rakam oluşuyor.
AVAZTÜRK: Hangi mevkilerde oynayan oyuncular daha pahalı?
BÜLENT ALBAYRAK: Dünya geneline bakarsanız, her zaman forvet oyuncuları pahalıdır. Özellikle santrafor yani golcü oyuncular pahalıdır ve her zaman el üstündedir. Şöyle de örneklendirebiliriz; bakın Brezilya'ya, dünyada futbol devidir. Yurtdışında oynayan oyuncu sayısına bakarsanız, Brezilya'nın çok önde olduğunu görebilirsiniz. Fakat Brezilya bile A Milli takımında oynayacak golcü oyuncu bulmakta zorlanıyor. Hatta son dönemde bulamıyor bile diyebiliriz. Takım mühendisliği yaparken her bölgede A.B.C planlarınız olabilir ama golcü oyuncu pozisyonunda bu kadar seçeneğiniz hiç bir zaman olmaz. Onun için futbolun her zaman en pahalı ve en değerli oyuncusu Santrafor yani golcü ‘dür.
AVAZTÜRK: Futbol menajerliğinin zor tarafları nelerdir?
BÜLENT ALBAYRAK: Futbol çok eğlenceli ve büyük kitlelere hitap eden bir oyun. Bu oyunun bir parçası olmak gerçekten çok önemli… Menajerliğin zor yönleri olduğu kadar güzel tarafları da var ve daha fazla diyebilirim. Devamlı seyahat halindesiniz. Değişik ülkeler, şehirler görüyorsunuz. Bu işi yapmamış olsaydım bu kadar ülke görme şansım olmayabilirdi. Biraz yorucu bir meslek olabilir. Devamlı seyahat etmek özellikle uzun uçak yolculukları insanı yoruyor. Fakat ben işimi severek yapıyorum ve çok keyif alıyorum.
AVAZTÜRK: Futbol menajerliğini istismar edenler var mı?
BÜLENT ALBAYRAK: Hiç bir menajer, kulübün içinden biri olmadan, bu işi suiistimal edemez. En fazla 1 tane yanlış oyuncu transferi yapabilir, daha ötesine gidemez. Ülkemizde birçok kulüp bu anlamda istismar edilmiştir. Hatta son dönemlere bakarsanız, kulüplerin genel kurullarında bir önceki başkan ve yönetim ibra edilmiyor. Habertürk gazetesi spor yazarı Sayın Atilla Türker son dönem yazdığı yazılarla gerçekten çok önemli bir yaraya parmak bastı. Kulüplerimizin hangi menajerler ve yöneticiler tarafından istismar edildiğini korkusuzca yazdı ve hala yazıyor. Ben de şahsım adına kendisine buradan teşekkür ederim.
AVAZTÜRK: Son olarak eklemek istediğiniz bir şey var mı?
BÜLENT ALBAYRAK: Kendi değerlerimize sahip çıkmamız çok önemli. Bu sadece futbol için geçerli değil, hayatın genelinde böyle olmalı. Kendi değerlerine sahip çıkamayan ülkeler o alanlarda her zaman sıkıntı yaşarlar. Son dönemde yaşanan çok talihsiz bir olaydan ötürü Milli Takımlar Direktörü Sayın Fatih Terim bir şekilde görevinden ayrılmak zorunda kalmıştır. Bırakın Galatasaraylıları bütün ülkeyi sokağa dökmüş, hayal bile edilemeyen UEFA kupasını ülkesine ve Galatasaray'a kazandırmış, yurtdışında ve Milli takımımızda görev yaptığı dönemlerde birçok başarıya imza atmış önemli bir değerimizi milli takımımızdan ayrılmak zorunda bıraktık. Herkesin bir kredisi vardır. Yaptıkları karşılığında sonsuz kredisi olan bir futbol dehasını milli takımımızdan uzaklaştırdık. Ülke futbolunun kesinlikle Fatih hocaya özür borcu vardır. Buradan, Türk futboluna yaptığı katkılardan ötürü kendisine teşekkür ederim.