Ekonomist ve yazar Evren Devrim Zelyut, 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) hakkında çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Zelyut, OVP’nin işe yaraması gerektiğini yoksa 400 TL olan kıymanın kilosunun 750 TL olacağını söyledi.
OVP’nin rakamları sıkıntılı
Zelyut, OVP’deki hedeflerin piyasa beklentilerine yakın olduğunu ancak rakamların sıkıntılı olduğunu belirtti. Enflasyonu gelecek yıl yüzde 33’e nasıl düşüreceklerini soran Zelyut, bunun için iki hamlenin şart olduğunu ifade etti.
Birincisinin, en az 50 milyar dolar sermaye girişi ile rezervlerdeki gedik kapanarak kurun artışının kontrol altına alınması olduğunu söyleyen Zelyut, böylece dış girdi maliyetlerinin düşeceğini ve enflasyon beklentilerinin kırılıp baz etkisi ile fiyatların düşeceğini anlattı.
İkincisinin ise, yapısal reformlarla tarım ve sanayide verimlilik ve üretim artışı sağlanması olduğunu vurgulayan Zelyut, piyasada mal fiyatlarının düşüşe geçeceğini kaydetti. Ancak Zelyut, bunların bir yılda olacak işler olmadığını da ekledi.
Çizgi savunması değil alan savunması
Zelyut, yapılacak şeyin çizgi savunması değil alan savunması olduğunu dile getirdi. Yani bir rakamı yakalamak değil, işlerin daha kötüye gitmemesi için elimizden geldiğince kur ve enflasyonu tutmak, dizginleri elden kaçırmamak olduğunu ifade etti.
Zelyut, vatandaşın üzerindeki enflasyon baskısının ne yazık ki iki üç yıl devam edeceğini belirterek, önemli olanın girişte de dediği gibi kıymayı bir yıl sonra 400 TL’den mi yiyeceğimiz yoksa 700 TL mi olduğunu sordu.
Şimşek’e gizli ve güçlü bir muhalefet var
Zelyut, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in finansal alanda aldığı kararlarla kurun kırk lira olmasını önleyebileceğini ancak enflasyonu beşe çekemeyeceğini söyledi. Şimşek’e hem AKP içinden hem de bağlı medyadan gizli ve güçlü bir muhalefet olduğunu hissettiklerini belirten Zelyut, gerekli faiz artışları ve parasal sıkılaşma konusunda önünün kesilirse, bu işin sonunda hem kuru hem faizi anormal noktalarda göreceğimizi uyardı.
Zelyut, bütün bu sorunların ise iki nedeni olduğunu vurguladı: Enflasyonu düşüremeyen iktidar, onun yerini alamayan muhalefet. Sorunun tamamıyla siyasi olduğunu söyleyen Zelyut, çözümün başta muhalefetin sonra iktidarın yenilenmesinden geçtiğini savundu.
Şimşek’in attığı adımlara dış alemden olumlu dönüşler
Zelyut, Şimşek’in attığı finansal adımlara dış alemden gelen dönüşlerin olumlu olduğunu da aktardı. Zelyut, geçen hafta Dünya Bankası, EBRD, Moody’s, J.P. Morgan Chase, TCMB ve Fitch Ratings’in Türkiye’ye ilişkin yaptığı değerlendirmeleri şöyle sıraladı:
Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Türkiye’de ekonomiyi istikrara kavuşturacak politikaların uygulanmasında hükümete eşlik etme kararlılığında olduklarını söyledi.
Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Bölgesel Başekonomisti Roger Kelly, Türkiye’nin Ortodoks para politikalarına geçiş vaadi ve bu vaadin; art arda önemli faiz artırımları, likidite ve kredinin sıkılaştırılması yoluyla yerine getirilmesinin yatırımcıların onayını aldığını belirtti.
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notuyla ilgili yaptığı değerlendirmede, son dönemde geleneksel ekonomi politikalarına dönüşün daha güçlü bir kredi açısından olumlu değerlendirildiğinin sinyalini verdi.
J.P. Morgan Chase Türkiye Ekonomisti Fatih Akçelik, 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program hakkında yaptığı değerlendirmede, programın şimdiye kadar gördükleri “en gerçekçi” OVP’lerden biri olduğunu belirtti.
TCMB tarafından yayımlanan menkul kıymet istatistiklerine göre yabancılar 1 Eylül haftasında 254 milyon dolarlık hisse ve 375 milyon dolarlık tahvil satın aldı. Böylelikle yabancılar son 2,5 senenin en büyük tahvil alımını gerçekleştirmiş oldu.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’nin kredi notunu “B” olarak teyit ederken, not görünümünü 2 yıl sonra "negatif"ten "durağan"a çıkardı.
Halk enflasyon ve zamlar altında eziliyor
Zelyut, bu olumlu haberlere rağmen halkımızın enflasyon ve zamlar altında ezildiğini ve ezilmeye devam edeceğini söyledi. Zelyut, bütçedeki muazzam açığı kapamak için zamlarla bedeli halkın ödediğini belirterek, bunun adil olmadığını ifade etti.
Zelyut, ana muhalefetin ise kendi içinde taht kavgasında olduğunu, halkı zerre kadar umursamadığını eleştirdi. Zelyut, bütün bu zamlara ve gelir dağılımındaki bozulmaya karşı sadece klimalı salonlarda basın toplantıları yapıp, tweet atarak zaman geçirdiklerini söyledi. Zelyut, muhalefetin güya halka üzülüyormuş gibi yapıp, vekilliğin verdiği ayrıcalık ve prestijin verdiği zevkle zamanlarını geçirdiklerini iddia etti.