Tehditlere rağmen Türkiye kazandı
ABD ile yaşanan S-400 krizine rağmen Türkiye'nin ABD'ye ihracatının arttığı, ithalatının da azaldığı öğrenildi.
Türkiye, ABD ile yaşadığı S-400 gerilimine rağmen yılın ilk 6 ayında bu ülkeye yaptığı ihracatı artırırken, ithalatı da azalttı.
TÜİK verilerine göre, Türkiye, 2019'un ocak-haziran döneminde ABD'ye yaptığı ihracatı geçen yılın ilk yarısına kıyasla yüzde 2 artırarak 3,9 milyar dolara çıkardı. Geçen yılın ilk 6 ayında 6,3 milyar dolar olan Türkiye'nin ABD'den yaptığı ithalat ise 2019'un aynı döneminde yüzde 15 gerileme ile 5,3 milyar dolara indi.
2018'in ilk yarısında yüzde 61 seviyesinde olan Türkiye açısından ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde yüzde 74'e yükseldi.
"Gerekirse her bir Kongre üyesini tek tek ikna etmeliyiz"
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK) Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Japonya'nın Osaka şehrindeki G20 Zirvesi'nde, "Türkiye'nin S-400 teslimatında haklı tezleri olduğunu" belirttiğini söyledi.
Yalçındağ, "Başkan Trump, Patriot'lerin satışının yapılmamasının sorumlusunun da Obama hükümeti olduğunun altını çizdi. Neticede bu, ülkemiz için bir milli güvenlik sorunudur. Böylesine zor bir coğrafyada hava savunma açığımızın olması kabul edilemezdi. Başkan Trump da bunu görüyor ve Türkiye'nin bu konudaki duruşuna destek veriyor. Başkan Trump'ın bu desteğinin yanında ABD Kongresi'nin desteğini de lobi faaliyetleri aracılığıyla sağlamamız gerekiyor. Hatta gerekirse her bir Kongre üyesini tek tek ikna etmeliyiz." ifadelerini kullandı.
Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin tek bir boyuta sıkıştırılamayacağını belirten Yalçındağ, gerek Irak gerek Suriye gerekse Doğu Akdeniz'deki enerji denkleminin çözülmesi bağlamında ABD'nin, Türkiye ile iş birliği içerisinde olmayı arzulayacağını söyledi.
Yalçındağ, zaman zaman ABD ile anlaşmazlıkların yaşanıyor olmasına karşın ABD'nin, Türkiye'nin 65 yıldan fazla süredir NATO müttefiki olduğunu hatırlatarak, "En nihayetinde mutlaka yaşanan anlaşmazlıklarımıza bir çıkar yol bulacağız." dedi.
"Ticaret hacminde 100 milyar dolar hedefi zor fakat ulaşılmaz değil"
Mehmet Ali Yalçındağ, Türkiye ile ABD arasındaki ekonomik ilişkilerin sektörel bazda incelendiğinde, makine ve mekanik cihazlar, otomotiv, tekstil ürünleri, savunma ve havacılık ürün gruplarının öne çıktığını aktararak, "İhracatımıza bakınca otomotiv endüstrisi, savunma ve havacılık sanayisi, kimyevi maddeler, hazır giyim ve konfeksiyon ön planda. Geçen yılın ilk yarısına kıyasla cam seramik, toprak ürünleri, savunma sanayi, mücevher ve makine aksamlarında önemli bir atılım oldu. Bu ürün gruplarında yüzde 20-50 arasında artışlar gözlendi." diye konuştu.
İki ülke arasında mevcut ticaret hacminin hizmet sektörü de dahil edildiğinde 27 milyar dolar olduğunu bildiren Yalçındağ, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Trump, G20 Zirvesi'nde, ticaret hacmi hedefimizi 100 milyar dolara çıkardılar. Bu zor bir hedef fakat ulaşılmaz değil. DEİK Türkiye-ABD İş Konseyi olarak bu hedefi bir görev kabul ettik. Tüm iş dünyasının bu konuda birleşmesini ve bir aksiyon almasını sağladık. Tüm iş dünyası STK kuruluşlarıyla birlikte bir çalışma grubu oluşturdu. Ciddi bir çaba ve çalışma içerisindeyiz.
Türkiye pazarı, geçen senelerde daha çok ABD ve Orta Doğu pazarına yoğunlaşmış durumdaydı. Bunda ABD'deki ürünlerin ve üretim standartlarının farklılık göstermesi en büyük etken. Ancak ABD pazarını hedefleyip ihracatını katlayan birçok Türk şirketi var. Çin'e uygulanacak ek gümrük vergileri de Türk şirketlerinin işini kolaylaştıracaktır. Özellikle otomotiv, tekstil ve hazır giyim alanlarında Çin’in gümrük vergileriyle rekabet gücünü kaybetmesi şirketlerimize alan açıyor."
"ABD kamuoyu nezdinde kapsamlı bir PR çalışmasına ihtiyaç var"
TAİK Başkanı Yalçındağ, turizm alanında, ABD'den gelecek büyük bir turist potansiyeli bulunduğunu ifade ederek, ABD kamuoyu nezdinde kapsamlı bir PR çalışmasına ihtiyaç olduğunu, bunun için dijital ve alternatif kanalların kullanıldığı bütüncül bir ülke tanıtım kampanyası yürütülmesi gerektiğini vurguladı.
Yalçındağ, S-400 teslimatından sonra ertelenen olası yaptırımlara ilişkin, "ABD Kongresi'nin, Türkiye'ye yaptırımların uygulanması doğrultusunda bir tasarrufu ve tazyiki var. Bu noktada Başkan Trump ile görüşleri ayrılıyor. Önümüzdeki süreci iyi değerlendirmemiz lazım. Kuvvetler ayrılığını, keskin bir şekilde benimsemiş ABD'de, kendimizi doğru konumlandırabilirsek ve doğru lobi faaliyetleri yürütürsek Kongre'nin görüşlerini lehimize çevirebiliriz. Haklı tezlerimizi onlara kabul ettirmememiz için hiçbir sebep yok." değerlendirmesinde bulundu.
Gerginlik ortadan kalktı
İki ülke arasında Ağustos 2018'de yaşanan siyasi kriz sonrası ABD'nin, Türkiye'den ithal ettiği çelik ürünlere yüzde 50 gümrük vergisi uygulamaya ilişkin karar almasıyla ikili ilişkilerde sıkıntılı bir sürece girilmişti.
ABD'nin Suriye politikaları ve Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alma kararıyla gerilen ilişkiler, ABD Başkanı Donald Trump'ın, Ocak 2019'da, Türkiye'yi ekonomik yönden tehdit etmesiyle bir üst seviyeye tırmanmıştı.
Sonraki süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ABD Başkanı Trump'ın gerçekleştirdiği telefon görüşmesiyle ilişkilerde tekrar pozitif bir hava yakalanmış ve ikili ticaretin artırılması konusunda mutabakata varıldığı belirtilmişti.
Rusya'dan alınan S-400'lerin temmuz ayında teslim edileceğinin anlaşılması üzerine Amerika'dan teslimatın durdurulması yönünde açıklamalar yapılmış, kamuoyunda, teslimatın gerçekleşmesi durumunda Türkiye aleyhine ABD'nin gerek askeri gerekse ekonomik yaptırımlar uygulayacağı konuşulmuştu.
S-400 teslimatının temmuz ayında başlamasının ardından ABD ile yaşanması beklenen gerginlik ortadan kalkmış ve Türkiye aleyhine yaptırım kararı ertelenmişti.