Terör devleti İsrail, Filistinli şehidin evini yıktı

Terör devleti İsrail, Filistinli şehidin evini yıktı

Terör devleti İsrail, İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Ariel Yahudi yerleşim birimi yakınlarındaki iki Yahudi yerleşimcinin ölümüne bir İsraillinin yaralanmasına sebep olan şehit Eşref Nualve'nin evini, buldozerlerle yıktı.

İsrail askerleri geçen hafta düzenledikleri operasyonla öldürdükleri Filistinli Eşref Nualve'nin işgal altındaki Batı Şeria'da yer alan evini yıktı.

İsrail güçleri, 7 Ekim'de Burkan sanayi bölgesinde 2 Yahudi yerleşimcinin ölümüyle sonuçlanan saldırının sorumlusu Eşref Nualve'nin evini yıkmak üzere Batı Şeria’nın kuzeyindeki Tulkerim kentinin Şuveyke Mahallesi'nebaskın düzenledi.

Nualve'nin evini kuşatan İsrail askerleri, buldozerler yardımıyla yıkımı gerçekleştirdi.

Bu sırada yıkıma tepki gösteren Filistinliler ile İsrail güçleri arasında arbede yaşandı.

İsrail askerleri göz yaşartıcı gazın yanı sıra plastik ve gerçek mermi kullanarak kalabalığı dağıtmaya çalıştı, Filistinliler ise taşlarla karşılık verdi.

Filistin Kızılayı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Şuveyke Mahallesi'ndeçıkan olaylarda 3 Filistinlinin yaralandığı, çok sayıda Filistinlinin de boğulma tehlikesi geçirdiği belirtildi.

Filistin yönetiminden kınama

Filistin Hükümet Sözcüsü Yusuf el-Mahmud yaptığı yazılı açıklamada, İsrail'in Nualve'nin evini yıkmasını kınadı. Mahmud, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Yıkım operasyonu, İsrail'in halkımıza, topraklarına ve mülklerine karşı başlatmış olduğu gerilim süreci ile intikam ve toplu cezalandırmanın bir parçasıdır."

İşgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Ariel Yahudi yerleşim birimi yakınlarındaki Burkan sanayi bölgesinde iki Yahudi yerleşimcinin ölümüne bir İsraillinin yaralanmasına sebep olan Eşref Nualve, 12 Aralık'ta İsrail İç İstihbarat Servisi Şin-Bet (Şabak) tarafından öldürülmüştü.

Nualve'nin annesi ile kardeşi de yaklaşık 2 aydır İsrail makamlarınca gözaltında tutuluyor.

İsrail'in, saldırı düzenlediği iddia edilen Filistinlilerin evlerini yıkması, insan hakları örgütleri tarafından "toplu cezalandırma" anlamına geldiği için yoğun şekilde eleştiriliyor.