Türkiye'de trafik sigortası primlerinde yaşanan son dönem artışları, sürücülerin ve sigorta acentelerinin canını sıkmaya devam ediyor. Ocak ve Şubat aylarında yüzde 10'luk bir artışın yaşandığı trafik sigortası primlerine, sigorta şirketlerinin yüzde 20'lik zam talepleri yetersiz kaldı. Durum, sürücülerin ve acentelerin zorluklarla karşı karşıya kalmasına neden oluyor.

TOBB Türkiye Sigorta Komitesi Başkanı Levent Korkut'un konuyla ilgili açıklamaları, sektördeki mevcut durumu net bir şekilde ortaya koyuyor. Korkut, poliçe erişiminde yaşanan güçlükler ve acentelerin yaşadığı zorlanmaların yanı sıra, sigorta şirketlerinin teknik sorunlar bahanesiyle müşterileri mağdur ettiğini iddia ediyor. İnternet üzerinden teklif alamayan müşteriler, telefonla sigorta şirketlerine ulaştıklarında ise ek teminatlar için adeta astronomik fiyatlarla karşılaşıyorlar.

Korkut'un dile getirdiği bir başka önemli nokta ise, sektörün Kasım sonu itibarıyla 11 milyar lira zarar etmiş olması. Bu durum, sigorta şirketlerinin aşırı fiyat artışlarına gerekçe olarak gösterilebilir mi, yoksa sektörde daha derin sorunlar mı yatıyor?

Mart ve Nisan aylarında trafik sigortalarına yapılması beklenen yüzde 5'lik zam da, sürücüler için endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Özellikle Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun bu zammı iki katına çıkarma yetkisi bulunması, gelecek dönemde primlerde daha büyük artışlar yaşanabileceğine işaret ediyor.

Sektör uzmanlarına göre, yaşanan bu durumun kalıcı çözümlere kavuşturulması gerekiyor. Sigorta Emeklilik ve Düzenleme Kurumu'nun bu konuda adımlar atması ve sektördeki dengeleri yeniden kurması bekleniyor. Aksi takdirde, sürücülerin ve acentelerin bu zorluklarla baş etmesi giderek zorlaşacak.

Bu durum, sigorta sektöründe yaşanan sorunların sadece yüzeye çıkan kısmı olabilir. Sektördeki dengeyi sağlamak ve tüketicilerin mağdur olmasını önlemek için daha kapsamlı çözümler üretilmesi gerektiği açıkça görülüyor. Trafik sigortası primlerindeki bu dengesiz artışlar, hem sürücülerin cebini hem de sektörün geleceğini tehdit ediyor.

Bu kapsamda, sigorta sektörüne yönelik derinlemesine bir inceleme ve düzenleme yapılması, sürücülerin ve acentelerin rahat bir nefes alabilmesi için zorunlu hale gelmiş durumda. Sektördeki tüm paydaşların bir araya gelerek, uzun vadeli ve sürdürülebilir çözümler üretmesi gerekiyor. Bu süreçte, sürücülerin ve sigorta şirketlerinin karşılıklı anlayış içinde hareket etmesi ve sektördeki sağlıklı dengelerin yeniden kurulabilmesi için iş birliği yapması büyük önem taşıyor.