Türkiye Eğitim Sistemine Diyanet TV Zorunluluğu: ÇEDES Projesinin Etkileri ve Velilerin Tepkileri
Türkiye'deki okullarda uygulanan ÇEDES Projesi kapsamında Diyanet TV'nin zorunlu hale getirilmesi, eğitimdeki laiklik ilkesi ve öğrenci velilerinin tepkilerini nasıl etkiledi? İştem tüm detaylar bu haberde.
Türkiye'deki Eğitim Kurumlarına Diyanet TV Zorunluluğu Getirilmesi: ÇEDES Projesi Kapsamında Değerler Eğitimi ve Veli Tepkileri
Türkiye'deki eğitim kurumlarında yeni bir uygulama gündemde. Diyanet İşleri Başkanlığı ile eğitim alanında yapılan işbirliği anlaşmaları çerçevesinde, "Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum Projesi" (ÇEDES) adı altında bir dizi etkinlik planlandı. Bu projenin en dikkat çekici yönü ise, öğrencilere Diyanet TV izletilmesinin zorunlu hale getirilmesi oldu.
Projede, öğrencilere "Yardımseverlik ve Merhamet" temalı etkinlikler sunulacak. Bu etkinlikler, öğrencilerin doğa ve çevre bilincine sahip olmalarını ve değerlerini fark etmelerini amaçlıyor. Öğrencilere, Diyanet TV üzerinden video, çizgi film, sinema ve tiyatro çalışmaları izletilecek. Bu içerikler, 18 Aralık'ta gerçekleştirilecek etkinlikler kapsamında yer alacak.
Okullara gönderilen eğitmen kılavuzunda, etkinlikler için öğrencilerin teşvik edilmesi ve verilen mesajın güçlendirilmesi gerektiği belirtiliyor. Bu güçlendirme, öğrencilere ayetler, hadisler ve özlü sözler üzerinden örnekler verilerek sağlanacak. Kılavuzda, multimedya önerileri arasında yalnızca Diyanet TV'nin YouTube kanalı linki bulunuyor.
Velilere yönelik olarak da "ÇEDES veli izin belgesi" başlıklı dilekçeler gönderilmeye başlandı. Bu dilekçelerde, projede yer alacak öğrencilerin kişisel bilgileri ve velilerin izin ifadeleri yer alıyor.
Eğitim Sen İzmir 5 No’lu Şube Başkanı Savaş Candemir, bu uygulamanın laik bilimsel eğitim ilkesine aykırı olduğunu ve çocuklara verilen din derslerinin artık tüm etkinlik alanlarına müdahale ettiğini belirtti. Candemir, eğitici kılavuzda yer alan okul içi ve dışı etkinliklerin, verilen mesajı güçlendirmek için dini referanslar içerdiğini ve Diyanet videolarının kullanıldığını ifade etti.
Bu gelişme, eğitim camiasında ve veliler arasında çeşitli tepkilere neden olmuş durumda. Laik eğitim anlayışını destekleyen kesimler, bu tür uygulamaların eğitimdeki çeşitliliğe ve bilimsel temellere zarar verdiğini savunuyor. Öte yandan, projenin destekçileri, değerler eğitiminin çocukların kişisel ve sosyal gelişimine katkıda bulunacağını iddia ediyor. Bu konuda yapılan tartışmaların ve veli tepkilerinin ilerleyen zamanlarda nasıl şekilleneceği merak konusu.