Türkiye İran’a mı dönüyor! Türkiye geneli içki satışı yasağı Cumhur ittifakından geldi!

Türkiye İran’a mı dönüyor! Türkiye geneli içki satışı yasağı Cumhur ittifakından geldi!

Türkiye’nin alkol satışı ve tüketimi ile ilgili tartışmalı kararına HÜDA PAR’dan destek geldi. Parti Sözcüsü Yunus Emiroğlu, ruhsatlı işletmelerde de alkol yasağı istedi.

Türkiye’de alkol satışı ve tüketimi ile ilgili son günlerde yaşanan gelişmeler, toplumda büyük bir tepki ve endişe yarattı. İstanbul Valiliği’nin yayımladığı genelge ile halka açık alanlarda alkol tüketimine yasak getirilmeye yeltenmesi, bazı kesimler tarafından alkollü içki tüketiminin tamamen yasaklanmasının ilk adımı olarak görüldü. Bu karara Cumhur İttifakı ortağı ve Hizbullah’a yakın bir parti olan HÜDA PAR’dan destek geldi. Parti Sözcüsü Yunus Emiroğlu, ruhsatlı işletmelerde de alkol satışının yasaklanması gerektiğini savundu.

İstanbul Valiliği’nden kafa karıştıran genelge

İstanbul Valiliği tarafından 17 Ağustos 2023’te yayımlanan “Alkol Satışı ve Alkollü İçeceklerin Tüketimi” başlıklı genelge ile “alkol satışı ve tüketilmesi ruhsatı bulunan işletmeler dışında” kalan halka açık deniz ve sahil kenarlarında, plaj, park, piknik ve mesire alanlarında alkollü içki tüketimine yasak getirildiği ileri sürüldü. Valilikten yapılan açıklamada, ‘Kendi halinde içki içenlere’ yönelik bir yasak olmadığını, cezai yaptırımın yalnızca çevreye zarar verenler için uygulanacağını dile getirdi. Genelgenin gerekçesi olarak da ‘olaylara karışanların genellikle alkollü’ olması gösterildi.

HÜDA PAR’dan alkollü içki tüketimine tamamen yasak istedi

Valiliğin bu kararına Cumhur İttifakı ortağı ve Hizbullah’a yakınlığı ile bilinen HÜDA PAR’dan destek geldi. HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yunus Emiroğlu söz konusu genelge ile ilgili olarak Vali Davut Gül’ü tebrik etti. Emiroğlu, ülkenin her yerinde bu kararın uygulanması gerektiğini söyleyerek şu ifadeleri kullandı:

“İstanbul Valisi Sayın Davut Gül’ü bu cesur kararı için tebrik ediyoruz. Bütün Türkiye’de bu kararın uygulanması ve bunun genelge ile değil kanun ile düzenlenmesi gerekir. Ayrıca umuma açık bu alanlarda ruhsatlı işletmelerin de alkollü içki satışının yasaklanması, suç ve suçlu ile mücadele anlamında bir zorunluluktur. Çünkü kamu düzenini bozan, şiddet ve cinayet vakalarına yol açan, ailelerin dağılmasına neden olan ve toplumu ifsat eden en büyük felaket alkollü içki tüketimidir. Bütün istatistikler bu tespiti destekler mahiyettedir. Öte yandan İstanbul Barosunun bu kararın iptaline yönelik İdare Mahkemesi’ne açtığı davayı esefle karşılıyoruz. Bu iptal davası, toplumun huzuruna karşı açılmış bir davadır.”

Türkiye İran’a mı dönüyor?

Türkiye’de alkol satışı ve tüketimi ile ilgili alınan bu kararlar, bazı kesimler tarafından Türkiye’nin İran’a benzemeye başladığı yönünde yorumlandı. İran’da 1979 yılında gerçekleşen İslam Devrimi’nden sonra alkollü içki tüketimi tamamen yasaklanmış ve bu yasağa uymayanlara ağır cezalar verilmiştir. Türkiye’de ise son yıllarda alkol fiyatlarına yapılan zamlar, alkol satışının kısıtlanması ve alkol tüketiminin yasaklanması gibi adımlar, toplumda bir baskı ve korku ortamı yaratmıştır. Bu durum, Türkiye’nin laik ve demokratik yapısına zarar verdiği gibi, turizm sektörünü de olumsuz etkilemektedir.

Türkiye’nin alkol satışı ve tüketimi ile ilgili kararları, sadece iç politikada değil, uluslararası alanda da tepki çekmektedir. Avrupa Birliği (AB), Türkiye’nin bu kararlarını insan haklarına aykırı bulmakta ve Türkiye’nin AB üyeliği sürecini olumsuz etkilediğini belirtmektedir. Ayrıca, Türkiye’nin NATO müttefiki olan ABD ve diğer ülkeler de, Türkiye’nin bu kararlarını demokrasiye aykırı bulmakta ve Türkiye’nin Batı ile olan ilişkilerini zayıflattığını ifade etmektedir.

Türkiye’nin alkol satışı ve tüketimi ile ilgili kararları, toplumun büyük bir kesimi tarafından kabul görmediği gibi, hukuki olarak da tartışmalıdır. Anayasa Mahkemesi, 2014 yılında alkollü içki satışına getirilen kısıtlamaların Anayasa’ya aykırı olduğuna karar vermiştir. Ayrıca, İstanbul Barosu da, İstanbul Valiliği’nin yayımladığı genelgenin iptali için İdare Mahkemesi’ne başvurmuştur. Bu başvuruların sonucunda, Türkiye’nin alkol satışı ve tüketimi ile ilgili kararlarının hukuki dayanağı olup olmadığı ortaya çıkacaktır.

Türkiye’de alkol satışı ve tüketimi ile ilgili yaşanan bu gelişmeler, Türkiye’nin siyasi, sosyal ve kültürel yapısını derinden etkilemektedir. Bu konuda atılacak adımların, toplumun talep ve beklentilerine uygun olması, hukukun üstünlüğüne saygılı olması ve Türkiye’nin uluslararası itibarını koruması gerekmektedir. Aksi takdirde, Türkiye’nin İran’a dönmesi gibi bir tehlike ile karşı karşıya kalması mümkündür.