Türkiye'de konut ve kira fiyatları, dünya çapında dikkat çekici bir artış gösterirken, bu durumun en çarpıcı yansımalarından biri, Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın yaşadığı zorluklar oldu. Brüt maaşı 161 bin TL olan Erkan, İstanbul'daki ev fiyatlarının yüksekliğinden şikayetçi. Bu durum, Türkiye'nin gündemine otururken, sosyal medyada da geniş yankı buldu. Erkan, İstanbul'da bir ev bulamayıp ailesinin yanına yerleşmek zorunda kaldığını belirtti. Bu durum, "Konut temel haktır, dar gelirlinin halini düşünün" gibi tepkilere yol açtı.

Erkan, konut fiyatlarındaki artışın sosyal konut eksikliğinden kaynaklandığını belirtirken, Türkiye'deki kira artışlarının özgünlüğüne dikkat çekiyor. Cumhurbaşkanı ve yardımcısının da bu konuda hassas olduğunu vurgulayan Erkan, "Bir insanın 10 evi olmamalı, 10 insanın bir evi olmalı" şeklindeki düşüncelerini paylaşıyor. Ancak Erkan'ın bu açıklamaları, sosyal medyada ve kamuoyunda çeşitli eleştirilere neden oluyor.

Şehir plancısı Dr. Buğra Gökçe, devletin konut politikalarının piyasaya bırakılması sonucu fiyatların kontrol edilemediğine işaret ediyor. Gökçe'ye göre, konut hakkı temel bir hak olup devletin koruma altına alması gerekiyor. Ekonomist Onur Çanakçı ise, Erkan'ın açıklamalarının asgari ücretlilerin ve emeklilerin zor durumunu gösterdiğini belirtiyor. "Barınamıyoruz Hareketi"nden Yunus Emre Bal, özellikle öğrencilerin konut sorunuyla ilgili sıkıntıları dile getiriyor.

Siyasetçiler ve ünlüler de konuya dair tepkilerini sosyal medyada paylaştı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yücel ve İstanbul Milletvekili Yunus Emre'nin eleştirileri, konunun siyasi boyutuna işaret ediyor. Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal ve Genel Başkan Yardımcısı Cemal Enginyurt, ekonomi yönetimine yönelik eleştirilerde bulunuyor.

Konut ve kira fiyatlarındaki artış, özellikle büyükşehirlerde ev sahibi olma umudunu azaltıyor. İstanbul Planlama Ajansı'nın verilerine göre, kiralık metrekare fiyatları 2019'dan 2023'e kadar neredeyse 8 kat artmış durumda. Bu artış, asgari ücretle çalışanların yüzde 75'ini kira harcamalarına ayırmak zorunda bırakıyor.

Erkan'ın market ziyaretleri ve apartman görevlisiyle ekonomik durum hakkında konuşmaları da dikkat çekiyor. Sosyal medya kullanıcıları, Erkan'ın bu yaklaşımını eleştirirken, ekonomik duruma daha hakim olduğu düşünülen "Sadık abi"yi gündeme getiriyorlar.

Türkiye'de yaşanan bu konut krizi, sadece ekonomik bir sorun olmanın ötesinde, toplumsal bir meseleye dönüşmüş durumda. Yüksek fiyatlar ve ekonomi yönetiminin yaklaşımı, Türk toplumunun farklı kesimlerinde derin etkiler yaratıyor. Bu durum, gelecekteki konut politikaları ve ekonomik stratejiler açısından önemli bir dönüm noktası oluşturuyor.