Türkiye maruz kaldığı finansal terör karşısında tedbirlerini bir bir hayata geçirmeye devam ediyor. Bu kapsamda bedelli askerlik, imar barışı gibi bütçeye katkı sağlayacak düzenlemeler devreye alınmıştı. Son olarak yabancılara vatandaşlık hakkı için konut satışlarında belirlenen sınır, 1 milyon dolardan 250 bin dolara düşürüldü. Şimdi yeni kaynak arayışları sürüyor. Bütçe ve cari açığı finanse edecek gelir kalemleri arasında, yabancı öğrencilerden de önemli katkılar gelebileceği hesaplanıyor. Bugün Türkiye’yi yaklaşık 90 bin uluslararası öğrenci tercih ediyor. Bir o kadar da dışarıya öğrenci gönderiyoruz. Yabancı öğrenciler 3 milyar dolar gelir bırakıyor. Hem bu geliri artırmak, hem de giden öğrenci sayısını azaltmak suretiyle, paranın yurt içinde kalması ve yeni kaynak girişinin sağlanması hedefleniyor.

TURİSTLERDEN DAHA CAZİP

Daha iyi bir eğitim için başka ülkelerde üniversite okumak isteyen öğrenciler, bıraktıkları yüklü miktardaki para dolayısıyla turistlerden de cazip. Çünkü yabancı ziyaretçiler gittikleri ülkelerde ortalama 700 dolar harcıyor ve en fazla bir hafta kalıyor. Yıllık ortalama maliyeti 40 bin dolar civarında olan öğrenciler ise 4 yıl boyunca ikâmet ettiği ülkede barınma, yiyecek, giyecek harcamalarıyla büyük gelir kaynağı olarak karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda bu öğrencilerden niteliklileri, beyin göçü olarak kaldıkları ülkeye ciddi fayda sağlıyor. Nitekim beyin göçü, gelişmiş ülkelerin yurt dışı eğitim pazarında bu kadar yarış hâlinde olmalarının en önemli sebebi olarak gösteriliyor. UNESCO tahminlerine göre; yabancı ülke uyruklu öğrenci pazarı önümüzdeki 8 yılda 250 milyar dolara ulaşacak. 2020 yılında yüksek öğretimdeki uluslararası öğrenci sayısının 7 milyonu bulması beklenirken, küresel eğitim endüstrisi; ABD, İngiltere, Çin, Fransa, Avusturalya ve Türkiye gibi ülkelerin dikkatini çekiyor. Şu anda 170 milyar dolar olan uluslararası öğrenci pazarındaki pastadan daha fazla pay alabilmek için tanıtımlara ve eğitim yatırımlarına hız veren ülkeler, rekabette sınır tanımıyor. Büyük oyuncuların uyguladığı stratejilerin en etkilisi; bakanlık seviyesinde verilen burslar olurken, mezuniyet sonrası süreli çalışma izinleri ile öğrenciler ikna ediliyor. Dünyada uluslararası eğitim pazarının en büyük oyuncuları arasında; ABD, Birleşik Krallık, Fransa, Çin ve Avustralya başı çekiyor. Yaklaşık 723 bin öğrenciyi kabul eden ABD birinci sıradaki yerini korurken, bunu 455 bin ile Birleşik Krallık, 283 bin ile Fransa, 265 bin ile Çin, 258 bin ile de Avustralya takip ediyor. 

HEDEF 250 BİN  

Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK) verilerinden derlenen bilgiler, 2011-2012 akademik yılında 31 bin 170 olan Türkiye’de öğrenim gören uluslararası öğrenci sayısının, 5 yılda yüzde 182 arttığını ortaya koydu. Dünyanın dört bir yanındaki 191 ülkeden 87 bin 903 öğrenci, üniversite eğitimlerini Türkiye’de alıyor. Güçlü web siteleri ile bu öğrencilerin ilgisine odaklanan Türkiye; sağlıktan barınmaya, uçak biletinden aylık bursa kadar farklı imkânlar da sunuyor. Türkiye’ye en çok öğrenci gönderen ülkeler sıralamasında ilk 3’te Türkmenistan, Azerbaycan ve İran bulunuyor. 170 milyar dolarlık küresel eğitim pazarına odaklanan Türkiye, 250 bin uluslararası öğrenciye ulaşmak için eğitim alanındaki yatırımlara ağırlık vererek, pastadan aldığı payı 10 milyar dolara çıkarmayı planlıyor.