ZİHNİ ÇAKIR
YEDEK KULÜBESİNDEKİLER
Birisi sormuştu hani “Zihni Çakır’ı sahaya kim sürdü” diye…
İsmi lazım değil, Aydınlık’tan kovulduktan sonra Odatv’deki üst düzey provokasyon eğitimlerini ustası Soner Yalçın’ın yanında alanlardan biri daha!
Bu ve benzerlerinin dilinden Atatürk/çülük düşmez. Aslında çülükçü’dür bunlar. Çöreklendikleri cevizin içini kemirirken dışarı çıkamayan kurtçuklara benzerler. Kurtçuk küçük bir delikten girip günlerce cevizin içini kemirdikten sonra kilo aldığı için dışarı çıkamaz. Bu seferde açlığa mahkûm kalıp yeterince zayıflayıp da formunu değiştirip girdiği delikten çıkarak yeni bir ceviz arar, giriş deliği olan…
İşte bunlardan biri olan Ergun Mengi itiraf etmiş cevizi içten kemirdiğini!
Düne kadar bana ve benim üzerimden AVAZTÜRK’e sallayan Soner Yalçın’ın avanelerinden ses çıkmadığı gibi gazeteleri ve TV’leri de sus pus.
Ergun Mengi diyor ki ”Montrö’yü araç olarak kullandık”
Kısacası bir provokasyonun tam ortasında kalacağını anlayan Amiralleri kandırmak için bahane ettiğini ve bildirinin üzerindeki deniz kuvvetleri izlerini silmeye çalıştığını itiraf etti.
Şimdi beni sahaya sürülmekle itham eden yedek kulübesindeki garibana ve onu yetiştiren hocasına üzülerek belirteyim ki; ne bana sarmanız ne de askeriye üzerinden güç devşirme çabalarınız sizi ilk 11’in değişmez oyuncusu yapmaz. Bonservisi olmayan ve son dakikalarda sahaya sürülen 90 model tiplersiniz. Sümüklü’nün yarım bıraktığı askeriye operasyonlarında kullanılan birer piyonlarsınız.
Odatv ve o şürekâsı, Ergenekon sürecinde kumpasa kurban edilmediler sadece hibe edildiler. Çünkü o mahzenin (Odatv’nin) içinde yetiştirilecek devşirmelerle daha büyük operasyonlar sürdürülecekti.
MİT mensuplarının ifşasını (şehit olan bir kahramanımızı) haber kılıfıyla denediler, yutturamadılar ve hepsi aynı yerde mahzende oldukları için çarçabuk ifşa oldular. Şimdi her biri bir tarafa dağıldılar ve aynı hedefe hizmet ediyorlar.
Atatürk’ü gerçekten sevenler bu adamları yakından tanımalı, tanımalı ki Terakkiperver Cumhuriyet Fıkrasını ve altında yatan planlarını teşhis ve tespit edebilmeli. Onlar ki Atatürk’ü devirmek için dini inançları siyasi emellerine alet edeceklerdi (Bakınız Nutuk), Odatv ve türevleri de sırf Erdoğan’ı devirebilmek için sahaya çıktıkları günden beri demokrasi ve insan hakları diye diye Soros’un sihirli kelimelerini manşetlerinden indirmiyorlar. Gücünü sandıktan alan bir lidere karşı da postal kokulu bildirilerden medet umarak çırpınıyorlar.
Dikkatli olmakta fayda var…