2024 yılında Türkiye'de emeklileri bekleyen yeni zam oranları, toplumsal bir tartışmanın fitilini ateşledi. İktidar tarafından belirlenen bu yeni zam politikası, emekliler arasında büyük bir gelir eşitsizliği yaratma potansiyeline sahip. Özellikle 2.5 milyon memur emeklisine yüzde 50, 13.3 milyon işçi, esnaf ve çiftçi emeklisine ise yüzde 37 zam yapılması planlanıyor. Bu durum, emekli vatandaşlar arasında yıllık bin 300 lira ile 15 bin 600 lira arasında değişen maaş farklarına yol açabilir.

Zam Ayrımcılığı ve Toplumsal Tepkiler Emeklilerin bu zam politikasına tepkisi gecikmedi. Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Emekli-Sen Başkanı Cengiz Yavuz, emeklilerin ayrıştırılmasına karşı çıkarak, bu politikanın haksız ve adaletsiz olduğunu vurguladı. Yavuz, emeklilerin birliği ve beraberliğinin önemine dikkat çekerek, hükümetin bu politikadan vazgeçmesi gerektiğini belirtti. Aksi takdirde, 13.3 milyon emeklinin seçimlerde bu durumu gündeme taşıyacağını ifade etti.

Memur ve İşçi Emeklileri Arasındaki Fark Bu zam ayrımı, memur emeklileri ile işçi, esnaf ve çiftçi emeklileri arasında ciddi bir maaş dengesizliği yaratıyor. Memur emeklilerinin maaşları, memur sendikalarının pazarlık gücüne bağlı iken, diğer emekli grupları bu pazarlık sürecinden dışlanmış durumda. Bu durum, toplumda büyük bir adaletsizlik algısı oluşturuyor ve emekliler arasında bir bölünmeye neden oluyor.

Emeklilerin Ekonomik Zorlukları ve Çözüm Önerileri Yavuz'un açıklamaları, emeklilerin ekonomik zorluklarını da gün yüzüne çıkardı. Özellikle Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın yaşadığı konut sorunlarına atıfta bulunarak, emeklilerin maddi zorluklarını vurguladı. Yavuz, emeklilerin yüzde 60-70'inin maddi sıkıntılar nedeniyle ailelerine bağımlı hale geldiğini belirterek, bu durumun toplumsal bir sorun olduğunu ifade etti.

Sonuç: Eşitlik ve Adalet İçin Mücadele Bu durum, Türkiye'de emeklilik sistemindeki adaletsizlikleri ve ekonomik zorlukları gözler önüne seriyor. Emeklilerin hakları ve refahı için yapılan bu mücadele, sadece ekonomik bir konu olmanın ötesinde, toplumsal adalet ve eşitlik meselesini de içeriyor. Gelecek seçimlerde emeklilerin bu konudaki tutumları, iktidarın politikalarına yönelik önemli bir mesaj olabilir.