Zeytinlik düzenlemesi tasarıdan çıkarıldı!

Zeytinlik düzenlemesi tasarıdan çıkarıldı!

TBMM Sanayi Komisyonu'nda, zeytinlik sahalarla ilgili düzenlemeyi, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'ndan çıkarıldı.

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu, zeytinlik sahalarla ilgili maddeyi, Sanayinin Geliştirilmesi ve Üretimin Desteklenmesi Amacıyla Bazı Kanun ve KHK'larda Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı'ndan çıkardı.

AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız başkanlığında toplanan komisyon, Meclis Genel Kurulunun, TBMM İçtüzüğü'nün 88. maddesi uyarınca geri gönderdiği tasarının 2. maddesini ele aldı.

Altunyaldız, tasarının ilk halinde zeytinlik sahalarla ilgili yer alan bazı konuların oybirliğiyle tasarıdan çıkarıldığını, 4. maddesinin bazı değişikliklerle kabul edildiğini anımsattı.

Altunyaldız, tasarının TBMM Başkanlığına sunulduğu tarihten bugüne kadar çoğulcu, demokratik anlayış içinde tüm kesimlerle görüşmelerde bulunduklarını, görüş aldıklarını belirtti.

Tasarının 2. maddenin komisyona çekilme aşaması ve sonrasında da komisyonun tüm üyeleriyle, AK Parti Grup Başkanvekilleri ve diğer gruplarla temaslarını sürdürdüklerini, ilgili bakanlarla görüşmeler yaptıklarını anlatan Altunyaldız, şunları kaydetti:

"Tüm kesimlerle olan görüşmeler sonucunda, baştan beri de çoğulcu ve demokratik anlayış içinde getirdiğimiz tasarının 2. maddesini, anladık, gördük, tespit ettik ki bu tasarıdan çıkartılması teamülü var. Biraz önce sayın bakanımız ve gruplarımızın sözcüleri, komisyon üyeleriyle yaptığımız toplantıda, genel eğilime uygun olarak zeytinlik düzenlemesiyle ilgili 2. maddenin çekilmesiyle ilgili gruplar arasında uzlaşı temin ettik." 

"Talan, yağma, kıyım edebiyatı yapıldı"

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, tasarıyı, tali komisyon olarak görüştükleri Milli Eğitim Komisyonunda da gerekirse bu maddenin çekilmesini ifade ettiğini anımsattı. 

Özlü, 15 gün süren tartışmaların, içerik ve söylem olarak nitelikli bulmadığını, bu tartışmalara, akıl ve bilimin değil ajitasyon, hamasetin hakim olduğunu bildirdi. Özlü, bu tartışmaların, ancak gelişmekte olan, az gelişmiş ülkelerde, eşine rastlanabilecek bir seviyede yürüdüğünü belirtti.

Kendilerini zeytincilikle ilgili uzman sivil toplum kuruluşu olarak takdim edenlerin, çözüm önerisi ve bilimsel bir rapor sunmadığını vurgulayan Özlü, sadece, "Tasarıyı geri çekin, biz çalışalım, birkaç ay sonra gelelim, size söyleyelim." dediklerini aktardı. Muhalefetin de benzer söylemlerde bulunduğunu ancak alternatif çözüm önerisi getirilmediğini ifade eden Özlü, 15 gündür, talan, yağma, kıyım edebiyatı yapıldığını, siyasetçisi, gazetecisi, sanatçısıyla "Zeytinliklere kıymayın" söylemi geliştirildiğine değindi.

"Sadece zeytin bahçesinden bakmak"

Bakan Özlü, zeytincilikle ilgili mevcut yasayı bir çoğunun baştan sona okumadığına inandığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"Şayet okunmuş olsaydı mevcut yasada, zeytinlik sahası tanımının bulunmadığını, yani nereye zeytinlik denileceğinin, nereye denilmeyeceğinin belirlenmediğini, bunun da bu yasanın en önemli eksikliklerinden biri olduğu görülürdü. Mevcut yasada, zeytinlik sahalarıyla ilgili karar alınmasında veya bir anlaşmazlık halinde çözüm getirecek bir mekanizma yok. Şimdi bir saha düşünün zeytinlik mi şeftali bahçesi mi, bunun tespitinde bir mekanizma yok. Oysa çıkardığımız düzenleme, bu mekanizmayı Zeytinlik Sahaları Koruma Kurulu olarak tanımlıyordu. Bu kurul, halen Türkiye'de mevcut işleyen mekanizmalara bakarak Toprak Kurulu, Mera Kuruluna benzer şekilde düzenlenmişti. Bütün bu süreci, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığıyla koordine ederek, birlikte yürüttük.

Bugün çevreyi koruma amaçlı teknolojilerin son derece geliştiğinden, çok modern arıtma, filtre sistemlerinin bulunduğundan bihaber olmak mümkün olmadığına göre, bu tasarıya çevre duyarlılığı nedeniyle itiraz edilmesini de anlamak mümkün değil. Yapılan tenkitler Türkiye'nin hem tarımı hem sanayisini dikkate alan bir bakış açısından yapılmalıydı. Bu yasaya sadece zeytin bahçesinden bakmak, Türkiye'ye kötülük olacağı gibi sadece sanayi perspektifinden bakmak da çok yanlış olur. Ülkemizin hem tarıma hem sanayisine bütüncül perspektiften bakmalıyız. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri aynı zamanda sanayisi en gelişmiş ülkelerdir. Sanayisi en gelişmiş ülkeler aynı zamanda çevre ve doğaya da en duyarlı ülkelerdir. Coğrafi olarak en yakın olduğumuz AB'nin üç büyük ülkesi İngiltere, Fransa, Almayan'ya baktığımızda hem sanayilerinin gelişmiş, hem de çevreye duyarlı olduklarını görürüz. Sanayimizi geliştirmeden kalkınamayız. "

"2. maddede yanlış ve kusur yok"

Özlü, yürütme ve yürürlük maddeleri hariç tasarının 74 maddesinin her birinin, birbirinden değerli hususları içerdiğini vurguladı. Özlü, kendileri açısından 2. made ile diğer maddelerin hiçbir farkının bulunmadığını, aynı amaçla, gelen taleplerle hazırlandığını bildirdi.

Bazı sivil toplum örgütlerinin bu süreçte, vali, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı'na güvenmediklerini ifade ettiklerini anımsatan Özlü, bu ifadeleri doğru bulmadığını belirtti. 

Özlü, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bir ülkede, Tarım Bakanı, vali, tarım il müdürüne güvenmeyeceksek kime güveneceğiz? 15 gündür sanayicilerimizi yağmacı, talancı olarak ifade eden bir söylemle karşı karşıya kaldık. Adeta durun, çalışmayın, dokunmayın diyen anlayışla karşılaştık.

Getirdiğimiz 2. maddedeki sistemde bir yanlış ve kusur bulunmadığına inanıyoruz. Alternatif önerilere açık olduğumuzu her defasında ifade ettik. Bu komisyonda aşağı yukarı 5-6 madde muhalefetin önerisiyle değiştirildi. Bu konuda maalesef bir öneri gelmedi. Reddetmekle sorun çözülmüyor. Türkiye'de zeytinlik sahası tanımı ve zeytinlik sahalarıyla ilgili karar alacak bir mekanizmaya, yapılanmaya ihtiyaç var. Bu ihtiyaç giderilmediği sürece bu yasa bundan sonra da 7, 17 defa, 27 defa gelebilir. Dönmüyor desek de dünya dönüyor."

Daha sonra AK Parti, CHP ve MHP milletvekillerinin imzasıyla verilen ortak önergeyle tasarının 2. maddesi metinden çıkarıldı.