Facebook'un kurucusu ve yönetim kurulu başkanı Mark Zuckerberg, kullanıcı bilgilerinin izinsiz paylaşılması skandalına ilişkin ABD Kongresi'nde ifade verdi.

Zuckerberg, Kongre'de senatörlerin sorularını yanıtlamaya geçmeden önce bir açıklama yaptı. Açıklamasında verilerin izinsiz paylaşılmasında kişisel sorumluluğunu kabul eden Zuckerberg özür diledi.

Zuckerberg, Facebook'un sorumluluklarını net şekilde tanımlamadığı ve bu durumun istismar edilmesine izin verdiği için "büyük bir hata" yaptığını söyledi. "Bu benim hatamdı, çok üzgünüm" diyen 33 yaşındaki Zuckerberg, Facebook'u kendisinin kurduğunu ve olanlardan kendisinin sorumlu olduğunu belirtti.

"Yeterince çaba göstermedik"

Zuckerberg, şirketinin yalan haber, seçimlere dış müdahale, nefret söylemi ve veri gizliliği de dahil sosyal medyanın kötüye kullanılmasını engellemek için yeterince çaba göstermediğini de kabul etti.

Zuckerberg, dünya genelindeki yaklaşık 2 milyar kullanıcısının kişisel verilerini gelecekte daha iyi korumaya çalışacaklarını da sözlerine ekledi. Zuckerberg, "Tüm bunlar biraz zaman alacaktır. Ancak ben bunu yerine getirmekle yükümlüyüm" dedi.

"Uygulamaları kontrol edeceğiz"

Facebook'taki çok sayıdaki kullanıcı verisine erişimi olan tüm akıllı telefon uygulamalarını da inceleyeceklerini ifade eden Zuckerberg, söz konusu uygulamaları Facebook'ta yasaklamanın imkan dahilinde olduğunu sözlerine ekledi.

Senatörlerin sorularını da yanıtlayan Zuckerberg, ABD Kongresi Adalet Komisyonu Başkanı Chuck Grassley'in "Cambridge Analytica'nın tam olarak hangi ve ne sayıda veriye ulaştığı" sorusunu, "bu bilgileri daha sonra kendisine ileteceğini" belirterek yanıtsız bıraktı.

Veri skandalı, Facebook'un 87 milyon kullanıcının verilerini Cambridge Analytica adlı siyasi danışmanlık şirketiyle izinsiz paylaşması üzerine patlak vermişti. Cambridge Analytica’nın Facebook için geliştirdiği bir uygulama üzerinden 87 milyona yakın Facebook kullanıcısının verilerine izinsiz şekilde ulaştığı ortaya çıkmıştı. Bu verilerin ABD Başkanı Donald Trump'ı iki yıl önceki seçimlerde desteklemek için kullanıldığı öne sürülüyor.

DW-Reuters