Kahramanmaraş merkezli meydana gelen şiddetli iki deprem beraberinde çevre 10 ilde büyük bir yıkıma neden olurken enkaz altında binlerce bina yıkıldı. Kahramanmaraş merkezli deprem başta Hatay, Gaziantep, Diyarbakır ve daha pek çok ilin etkilenmesine neden olan iki büyük deprem binaların kağıt gibi yırtılmasına neden oldu.

Diyarbakır'da büyük depreme yakalanan ailelerden birisi olan Taş ailesi 12 yaşındaki oğullarının kahraman olduğunu dile getirdi. 8 kişilik ailesini deprem esnasında uyandırarak kurtulmalarını sağlayan 12 yaşındaki Rüzgar hayatını kaybetti.

RÜZGAR TÜM AİLESİNİ KURTARDI!

Deprem sırasında annesini, babasını ve ikisi kız olmak üzere 6 kardeşini uyandırarak ailesindeki tüm fertlerin enkaz altından kurtarılmasını sağlayan Rüzgar enkaz altında kalarak can verdi. Depreme merkez Bağlar ilçesindeki Yoldaş Apartmanında yakalanan Taş ailesinden anne oğlunu toprağa verdi.

12 Yaşındaki Rüzgar Taş'ın sarsıntılı depremi hissetmesiyle birlikte aile fertlerini uyandırması, 5 kardeşin dışarı çıkmasını sağlamasıyla birlikte tüm ailenin hayatının kurtarılmasını sağlarken anne Taş o anları şöyle anlattı;

Deprem öyle şiddetliydi ki evin duvarlarına tutunduk. O esnada Rüzgar, ‘Anne korkma, anne duracak, anne korkma.’ diye kuş gibi çırpınıyordu. Bir eliyle duvara tutunmuş bir eliyle de elimi tutmuştu. Hepimiz telaş içindeydik, ne yaptığımızı bilmiyorduk. Merdivenleri o telaşla 4’er 5’er nasıl indiğimizi bilmiyordum

HAYATINI KAYBETTİ!

Oğluyla arasında bir metre mesafe kalan ve enkaz altında yardım bekleyen anne Taş “Öyle bir patlama sesi geldi ki bina tuzla buz oldu. Gözümü açtığımda yerin altındaydım. O esnada eşimin sesi geldi. Karanlıktı, hiçbir şey göremiyordum. Kafamdan kan geliyordu. Eşime ‘Halim’im başımda çok kanama var’ dedim. O da bana ‘Ben de enkazın altındayım’ dedi. O esnada kızımın sesi geldi. Binanın çıkışında 4 genç vardı. O gençlerden birinin bedeni üzerimdeydi. Diğeri, eliyle ayağımı tutmuştu.” ifadelerini kullandı.

Anne Taş oğlu Rüzgar'ın sesini hiç duymadığını belirtirken “Rüzgar’dan hiç ses almadım. Elime su borusu saplanmıştı, onu çıkardım. Başıma saplanan camı çıkardım. Telefonum sürekli çalıyordu. Arayan Rüzgar’ın öğretmeniydi ama açamıyordum. Mahalledeki esnaf da arıyordu, açamıyordum. Eşimin bağırmasıyla kayınbiraderimin sesini duydum. ‘Sizi kurtaracağım’ dedi. İlk başta ağabeyini çıkardı. Daha sonra beni büyük uğraşlarla çıkardı. Büyük oğlum ‘Anne, Rüzgar yok’ dedi. Rüzgar’ım yoktu.” dedi.